Yargıtay yardım nafakasının üniversiteden mezun olduktan sonra dahi devam edebileceğine karar verdi.

 

 

 Yargıtay 3. Hukuk Dairesi

 

 

Esas No:       2016/8855

Karar No:       2016/12907

 

Özet:   Somut olayda; davacının, davanın açıldığı tarih itibari ile öğrenci olduğu, yargılama sürecinde 2016 Ocak ayında mezun olduğu ve aynı ay içinde … Fakültesinde yüksek lisansa başladığı, halen yüksek lisansının devam ettiği ve işsiz olduğu anlaşılmaktadır.
Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Davacının, dava tarihi itibari ile öğrenci olduğundan yardım nafakası artış talebi yerindedir. Ayrıca, ülkenin çalışma koşulları, kalıcı ve düzenli gelir getiren bir iş bulmanın zorluğu, davacının üniversiteden yeni mezun oluşu, iş deneyiminin olmayışı, akabinde kamu personeli seçme sınavını kazanmak için ders çalışması gerektiği konuları düşünüldüğünde; mahkemenin, davacının yararına mezun olduğu tarihle sınırlı olacak şekilde nafakaya hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

…..

Taraflar arasındaki yardım nafakasının artırılması (Asıl Dava), yardım nafakasının kaldırılması (Karşı Dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde; … Mühendisliğinde öğrenci olan müvekkili lehine 2010 yılında hükmolunan 800 TL yardım nafakasının değişen sosyo ekonomik koşullar, artan ihtiyaçlar nedeniyle 2.000 TL’ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının müvekkili ile tüm bağlarını kestiğini beyanla asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile eğitimini tamamlayan davacı lehine 2010 yılında hükmolunan 800 TL yardım nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile; … 8. Aile Mahkemesinin 26/10/2010 Tarih ve 2010/286 E. 1041 K. sayılı ilamı ile bağlanan aylık 800,00 TL yardım nafakasının dava tarihi olan 20/02/2015 tarihinden başlamak kaydıyla (davacının mezun olduğu tarihe kadar ki dönem için) aylık 300,00 TL daha artırılarak 1.100 TL’ye yükseltilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine; Davalı-karşı davacı tarafça açılan yardım nafakasının kaldırılması davasının reddine, karar verilmiş; sözkonusu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı (karşı davacı) vekilinin tüm, davacı (karşı davalı) vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde bulunmadığından reddi gerekir.
2-)TMK.nun 328/1.maddesinde “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” Aynı yasanın 2.fıkrasında ise, “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü mevcut bulunmaktadır.
TMK.nun 364.maddesine göre; “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.”
Aynı Kanunun 365/2.maddesinde de; “Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.” düzenlemesi yer almıştır.
Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 gün ve 1998/656-688 sayılı ilamında da; “…yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların…” yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.
Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır.
Somut olayda; davacı … Benlinin , davanın açıldığı tarih itibari ile öğrenci olduğu, yargılama sürecinde 2016 Ocak ayında mezun olduğu ve aynı ay içinde … Fakültesinde yüksek lisansa başladığı , halen yüksek lisansının devam ettiği ve işsiz olduğu anlaşılmaktadır.
Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Davacı … nin, dava tarihi itibari ile öğrenci olduğundan yardım nafakası artış talebi yerindedir. Ayrıca, ülkenin çalışma koşulları, kalıcı ve düzenli gelir getiren bir iş bulmanın zorluğu, davacının üniversiteden yeni mezun oluşu, iş deneyiminin olmayışı, akabinde kamu personeli seçme sınavını kazanmak için ders çalışması gerektiği konuları düşünüldüğünde; mahkemenin, davacı … yararına mezun olduğu tarihle sınırlı olacak şekilde nafakaya hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı (karşı davacının) tüm, davacı (karşı davalının) sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı (karşı davalı) yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: www.yargitay.gov.tr

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir