Yargıtay: Kavgada özür dilemeyen işten atılır

Yargıtay, işçiler arasında çıkan kavgada işverenin, özür dileyen işçilere kınama cezası, özür dilemeyen işçinin de iş akdinin geçerli nedenle feshine karar vermesini doğru buldu. Bu kararla, kavgada özür dilemeyen işten tazminatsız bir şekilde atılabilecek.

Yargıtay, tüm çalışanları yakından ilgilendiren bir karara imza attı. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işveren tarafından verilen yemek organizasyonunda işçiler arasında çıkan kavgada özür dileyen işçilere kınama cezası verilip, özür dilemeyen işçinin iş akdinin geçerli nedenle feshinin doğru olduğuna karar verdi.

HaberTürk’ten Yasemin Güneri’nin haberine göre; İstanbul’da bir firmada güvenlik danışmanı olarak görev yapan S.N. işverenin düzenlediği ödül yemeğinde satış direktörüne sarsılacağı şekilde omuz attı. Satış direktörü, neden böyle yaptığını sorunca S.N. ağza alınmayacak küfürler savurdu. Bunun üzerine kargaşa yaşandı. Satış müdür yardımcısının da dahil olduğu kavga sonrası işveren kavgaya karışan üç çalışanın savunmasını istedi.

S.N. savunmasında suçlamaları kabul etmediğini belirtti. İşveren, S.N.’den kavgaya karıştıkları kişilerden özür dilemesini ve bundan sonra bu ve buna benzer davranışlardan kaçınacağına dair söz vermesini talep etti. Kavgaya karışan iki kişi özür dilemeyi kabul ettiği halde S,S, kabul etmedi. İşveren de özür dileyen işçilere kınama cezası verirken, özür dilemeyen S.N.’nin iş akdini “Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış” nedeniyle feshetti.

S.N. de bunun üzerine iş mahkemesinde işe iade davası açtı. Mahkeme, S.N.’nin işe iadesine ve 4 aylık ücretinin ödenmesine hükmetti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi de yerel mahkemenin kararını onadı. Kararda, kavga sırasında kimin kime küfrettiğinin tam olarak belirlenemediği ve davacı dışında kimsenin işten atılmamış olması işe iade gerekçesi olarak yazıldı.

Bu karar işveren tarafından temyiz edildi. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, kararı bozdu. Daire, işçiler arasında çıkan kavgada işverenin, özür dileyen işçilere kınama cezası, özür dilemeyen işçinin de iş akdinin geçerli nedenle feshine karar vermesini doğru buldu.

“ÖZÜR DİLEMEYEN İŞSİZ KALIR” KARARININ GEREKÇESİ

İşte, tüm çalışanları yakından ilgilendirecek kararın gerekçesi: “Davacının iş akdi davalı işveren tarafından organize edilen ödül yemeği çıkışında davacı ve bazı işçilerin tekel bayiine giderek içecek aldıkları sırada davacının satış direktörü S.’e omzuyla çarpması akabinde diğer kişinin de olaya müdahale ederek davacıyı uyarması sonrasında sözlü tartışmanın karşılıklı küfürleşmelerle birlikte M. isimli çalışanın da karışmasıyla fiziksel müdahaleye dönüşmesi ve kavganın ancak diğer çalışanlar ve polis vasıtasıyla ayrılması sonrasında feshedilmiş olup davalı tarafından iş akdini feshetmeden önce kavgaya karışan davacıya, … ve … isimli çalışanlara mutabakat metni isimli bir metin sunularak bu kişilerden omuz atma olayıyla ilgili özür dilemeleri, hatalarını kabul etmeleri, çıkardıkları dersleri şirkette yapılacak toplantıda anlatmaları ve şirketle işbirliği yapmaları talep edilmiş olup davacının bu metnin altına kabul etmediğini belirterek imzaladığı, davalının beyanına göre diğer iki çalışanın bu metni kabul ettikleri, işbirliği yaptıkları için kınama cezası verildiği ve sadece davacının iş akdinin feshedildiği işverenin diğer işçilere kınama cezası verirken davacıya farklı davranmasının sebebinin davacının özür dilememesi olup bu hususun işverence objektif şekilde ortaya koyulduğu anlaşıldığından işverenin işçiler açısından keyfi bir şekilde ayrım yapmadığı anlaşılmaktadır. Feshe konu kavga olayı iş yeri dışında gerçekleşmiş olmasına rağmen iş yemeğinin devamında meydana geldiğinin ve iş yerinde olumsuzluklara yol açan etkilerinin de bulunduğunun anlaşılmasına göre davalı işverence yapılan feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve Dairemizce 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.”

Kaynak:Habertürk

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir