Kamuoyuna mal olmuş ünlü isimler, haklarında yapılan haberler gerçeği yansıtmasa bile açtıkları tazminat davalarını kaybediyordu. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi; toplumda tanınan kişilerin özel hayatlarının merak ve ilgi uyandırdığını, basının maddi gerçekliği araştırmak ve kanıtlamak yükümlülüğünün bulunmadığını ve sanatçıların gündemde kalma isteklerinin toplumda kabul gördüğü gerekçesiyle açılan tazminat davalarının reddi yönünde kararlara imza atıyordu. Magazin haberleriyle ilgili açılan tazminat davalarında, basının maddi gerçekliği araştırmak ve kanıtlamak yükümlülüğünün de bulunmadığı yönünde kararlara imza atan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda bozuldu.
Genel Kurul, magazin haberlerinde de verilen bilginin “gerçek” olması gerektiğini belirtti. Peki, bu karar nasıl alındı?
Ünlü oyuncu Şahan Gökbakar, bir gazetinin magazin ekinde kendisiyle ilgili yapılan haber üzerine Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tazminat davası açtı. Yapılan haberde, “Şahan çok çabaladı yine de yakalandı” başlığı kullanıldı.
HaberTürk’ten Yasemin Güneri’nin haberine göre; Gökbakar, açtığı tazminat davasında; haberin içeriğinde, kardeşini vatani görevini yapmaya uğurlamadan önce aile dostları ve akrabaları ile yemek yediklerini, çapkınlık yaparak samimi olduğu iddia edilen sarışın şahsın öz kuzeni olduğunu, hayal ürünü ve gerçeği aykırı olan haberle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu ileri sürdü.
Şahan Gökbakar, mahkemeye sunduğu belgelerle sevgilisi olduğu ve öpüştüğü iddia edilen genç kızın öz kuzeni olduğunu da ispatladı. Mekan çıkışında hanımlarla aynı kareye girmemek için Şahan Gökbakar’ın büyük çaba gösterdiği ifadelerinin de kullanıldığı gazete haberiyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia eden Gökbakar’ın açtığı tazminat davası mahkeme tarafından kabul edildi.
“BASIN, MADDİ GERÇEKLİĞİ ARAŞTIRMAK VE KANITLAMAK ZORUNDA DEĞİL”
Mahkeme, haberin yayınlandığı gazeteyi tazminat ödemeye mahkum etti. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ise kararı bozdu. Daire, bozma kararında şu görüşleri dile getirdi: “Davalının gazetesinde yayınlanan haberlerin ve resimlerin haber verme ve kamuoyunu bilgilendirme hakkına binaen hazırlanmış, görünen gerçekliğe uygun, güncel bir magazin haberi olduğu, haberin yayınlanmasında toplumsal ilgi bulunduğu, basının maddi gerçekliği araştırmak ve kanıtlamak yükümlülüğü bulunmadığı, çatışan yararlar dengesinin davacı yararına bozulmadığı, davalı yönünden hukuka uygunluk nedenlerinin bulunduğu ve böylece davacının kişilik haklarının saldırıya uğramadığı benimsenmelidir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.”
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin tartışma yaratacak bozma gerekçesinde, “Basın, maddi gerçekliği araştırmak ve kanıtlamak zorunda değil” görüşü yerel mahkeme tarafından kabul edilmedi. Yerel Mahkeme, verdiği kararda direnerek Gökbakar’a tazminat ödenmesi gerektiği yönündeki görüşünü yineledi.
Dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine geldi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, gerçekle alakası olmayan magazin haberlerinin tazminatla cezalandırılması gerektiğine karar verdi.
GERÇEĞE AYKIRI HABERİN YAPILMASINDA KAMU YARARI YOK
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin verdiği kararı bozan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, “Gerçeğe aykırı bir haberin topluma ulaştırılmasında kamu yararı unsurlarından söz edilemez” dedi.
Emsal teşkil eden kararda şu görüşlere yer verildi: “Davacının toplumda tanınan bir kişi olduğu dikkate alındığında özel yaşamının merak ve ilgi uyandıracağının kaçınılmaz olduğu, kaldı ki topluma mal olmuş sanatçıların gündemde kalma isteklerinin toplumda kabul gördüğü; davacının, özel hayatının merak edildiğini bilmesine rağmen restauranttan kuzeni olan bayandan ayrı olarak kaçarcasına çıkmasının habercilerin ilgisini daha fazla çektiği gibi, davacının bu davranışının haberciler nezdinde daha fazla merak uyandırmasına neden olduğu, bu durumun davalı yönünden hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilmesinin gerektiği ve davacının kişilik haklarının saldırıya uğramadığı; buna göre davalının gazetesinde yayınlanan haberlerin ve resimlerin haber verme ve kamuoyunu bilgilendirme hakkına binaen hazırlanmış, görünen gerçekliğe uygun, güncel bir magazin haberi olduğu; haberin yayınlanmasında toplumsal ilgi bulunduğu; çatışan yararlar dengesinin davacı yararına bozulmadığı; dolayısıyla Özel Daire bozma kararının doğru olduğu ve yerel mahkeme direnme kararının bozulması gerektiği görüşü kurul çoğunluğu tarafından kabul edilmemiştir. Hal böyle olunca, yerel mahkemenin söz konusu gerçek dışı haberde davacının kuzeni olan bir kişi ile yakınlaştığı ve hatta öpüştüğü iddialarının fotoğrafları basılarak verilmesinin davacının kişilik haklarını zedeler mahiyette bulunduğu, manevi zarar ile eylem arasında illiyet bağının olduğu ve basın yolu ile kişilik haklarına saldırı hukuksal nedenine dayalı manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle verdiği direnme kararı yerindedir.”
Hukuk Genel Kurulu’nun verdiği bu emsal karar da gösteriyor ki, magazin haberlerine imza atanlar ‘gerçek’ haber yapmak zorunda kalacak. Bu kararla, gerçeğe aykırı yapılan veya yapılacak haberlere tazminat cezasının yolu açılmış oldu.
Kaynak:Habertürk