T.C.
YARGITAY
6. CEZA DAİRESİ
Esas No: 2017/4043
Karar No: 2018/4
Karar Tarihi: 15.1.2018
Kararın özeti: UYAP kayıtlarından yapılan incelemede “Özel Evrak” olarak kayıtlı olan müdafinin temyiz dilekçesinin Avukat .. tarafından 26.11.2013 günü saat 21.12.40’da oluşturulduğu, aynı anda havale edilip Avukat tarafından imzalandığı saptanmıştır. 5271 Sayılı CMK.nın 38/A/-9. maddesinde, elektronik ortamlarda yapılan işlemlerde sürenin “gün sonunda” biteceği düzenlenmiştir. İncelenmekte olan olayda 19.11.2013 tarihinde müdafiinin yüzüne karşı verilen hükmün temyiz süresinin son günü, 26.11.2013 tarihidir. Temyiz dilekçesi verme işlemi elektronik ortamda yapılmış olduğundan süre 26.11.2013 günü saat 24.00’e kadar uzamıştır. Açıklanan nedenlerle; sanık müdafiinin temyizinin süresinde olması sebebiyle sanık … hakkındaki mahkumiyet hükmünün esastan incelenmesi gerekirken temyizin süresinde yapılmadığı gerekçesi ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır
Yağma suçundan sanık … hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine dair İSTANBUL 5. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 19/11/2013 tarihli 2013/83 Esas, 2013/406 Karar sayılı hükmün sanık savunmanı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 04.12.2017 gün ve 2014/14052 Esas, 2017/5520 Karar sayılı ilamı ile sanık savunmanının temyiz isteminin yasal süre içerisinde olmadığı gerekçesi ile temyiz başvurusunun 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollaması ile 1412 Sayılı CMUK 317.maddesi gereğince reddi yolundaki kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/12/2017 gün ve KD-6-2014/4845 Sayılı yazısı ile itiraz yasa yoluna başvurulmuştur.
Dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği düşünüldü;
KARAR : 5271 Sayılı CMK’nm 6352 Sayılı Kanun’un 99.maddesiyle değişik 308.maddesi gereğince yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/12/2017 gün ve KD-6-2014/4845 Sayılı yazılarında özetle;
“10.10.1995 doğumlu olup suçun işlendiği 07.02.2013 tarihinde 15-18 yaş grubunda olan sanık …’e Mahkemenin istemi üzerine İstanbul Barosunca Avukat … müdafii olarak atanmıştır. 19.11.2013 tarihli hüküm sanık müdafiinin yüzüne karşı verilmiştir. Sanık müdafiinin dosya içerisinde mevcut temyiz dilekçesinde Hakimin ve Yazı İşleri Müdürünün havale tarihi 27.11.2013 olarak görünmektedir. Ancak UYAP kayıtlarından yapılan incelemede “Özel Evrak” olarak kayıtlı olan müdafinin temyiz dilekçesinin Avukat … tarafından 26.11.2013 günü saat 21.12.40’da oluşturulduğu, aynı anda havale edilip Avukat tarafından imzalandığı saptanmıştır. 5271 Sayılı CMK.nın 38/A/-9. maddesinde, elektronik ortamlarda yapılan işlemlerde sürenin “gün sonunda” biteceği düzenlenmiştir. İncelenmekte olan olayda 19.11.2013 tarihinde müdafiinin yüzüne karşı verilen hükmün temyiz süresinin son günü, 26.11.2013 tarihidir. Temyiz dilekçesi verme işlemi elektronik ortamda yapılmış olduğundan süre 26.11.2013 günü saat 24.00’e kadar uzamıştır. Açıklanan nedenlerle; sanık müdafiinin temyizinin süresinde olması sebebiyle sanık … hakkındaki mahkumiyet hükmünün esastan incelenmesi gerekirken temyizin süresinde yapılmadığı gerekçesi ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. ” şeklinde itiraz yasa yoluna başvurulmuştur.
UYAP kayıtlarından yapılan incelemede “Özel Evrak” olarak kayıtlı olan sanık savunmanının temyiz dilekçesinin Avukat … tarafından 26.11.2013 günü saat 21.12.40’da oluşturulduğu, aynı anda havale edilip savunman tarafından imzalandığı, 5271 Sayılı CMK’nın 38/A/-9 maddesinde, elektronik ortamlarda yapılan işlemlerde sürenin “gün sonunda” biteceğine dair yasal düzenleme gözetildiğinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde olduğu anlaşılmakla;
1-)Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,
2-)Dairemizin 04.12.2017 gün ve 2014/14052 Esas, 2017/5520 Karar sayılı ilamının diğer yönlerinin korunmasına,
Ancak;
Sanık … hakkında yakınan …’a yönelik yağma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelemesinde;
Sanık …’ın yanında diğer sanık … da olduğu halde yakınan Necdet’e ait aracın kilitli kapısını açıp aracın içerisinde çalınacak bir şeyler aradıkları sırada yolda yürümekte olan yakınan …’ın yanına giderek sanık …’ın “karnımız aç bize para ver” dediği, yakınanın param yok demesi üzerine sanık …’ın yakınanın montunun sol cebine elini sokarak her biri 5.-TL’den ibaret toplam 10.-TL parasını zorla aldığı, bu sırada yakınanın olay yerinden geçmekte olan polis ekibine işaret ederek sanığı yakalattığı, sanığın üzerinden yakınan Hüseyin’in pantolonunun cebinden alınan iki adet 5.-TL’nin ele geçtiğinin anlaşılması karşısında; yağma eylemin tamamlandığı gözetilmeden TCK’nın 35/2. maddesiyle uygulama yapılarak eksik ceza tayini kanuna aykırı ise de, karşı temyiz olmadığından, anılan husus bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ : Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık … savunmanının temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 15.01.2018 tarihinde oy irliğiyle karar verildi.
Kaynak: www.kararara.com