Profesörlüğe atamada idarenin takdir hakkına dair önemli karar!

Danıştay Sekizinci Dairesi, profesör kadrosuna birden fazla müracaat olması halinde jürilerin görüşü alınarak birbirine yakın adaylar arasında üniversitelerin tercih yapmasının hukuka uygun olduğuna karar verildi.

FacebookTwitterTelegramWhatsAppMessenger

Dava konusu olayda; bir yükseköğretim kurumunun Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümünde ilan edilen profesörlük kadrosuna atanmak üzere başvuruda bulunan adayın atamasının yapılmamasına yönelik işleme dava açılmıştır.

İlk derece mahkemesi, jüri üyelerinin tamamı tarafından eserleri ve akademik kariyeri yeterli görülerek birinci sıradan atanmasının uygun olacağı belirtilen davacının geçerli hiçbir neden gösterilmeksizin belirtilen kadroya atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemi iptal etmiştir.

Danıştay Sekizinci Dairesi ise davacı ve davalı yanında müdahil profesörlük ataması başvurusu için hazırlanan dosyalarının birbirine çok yakın olduğu, hatta bazı hususlarda müdahilin daha yetkin olduğu görüldüğünden davalı idarenin kullanmış olduğu takdir yetkisinin hukuka uygun olarak kullanıldığı dikkate alınarak ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur.

T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2020/5406

Karar No : 2021/2550

Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan (Davalı): . Üniversitesi Rektörlüğü

./.

Vekili : Av. .

Davalı Yanında Müdahil : .

Karşı Taraf (Davacı) : .

Vekili : Av. .

İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 09/03/2020 gün ve E:2016/3690, K:2020/1724 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : .

Düşüncesi : İstemin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede öne sürülen düzeltme nedenleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesine uygun bulunduğundan düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Sekizinci Dairesinin 09/03/2020 gün ve E:2016/3690, K:2020/1724 sayılı kararı kaldırılarak işin esası yeniden incelendi.

Dava, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü . Anabilim dalında açık bulunan bir adet profesörlük kadrosuna atanmak üzere başvuruda bulunan davacının, atamasının yapılmamasına ilişkin Üniversite Yönetim Kurulu’nun . tarih ve . sayılı kararı doğrultusunda tesis edilen Rektörlük Makamının . tarih ve . sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince; söz konusu kadroya atama yapıp yapmama konusunda davalı idarenin takdir yetkisi bulunmakta ise de, bu yetkinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılması gerektiğinden, hakkında herhangi bir olumsuz tespitin bulunmadığı ve jüri üyelerinin tamamı tarafından eserleri ve akademik kariyeri yeterli görülerek birinci sıradan atanmasının uygun olacağı belirtilen davacının, geçerli hiçbir neden gösterilmeksizin belirtilen kadroya atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuki isabet görülmediğinden dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Profesörlüğe yükselme ve atama” başlıklı 26. maddesinde; “a) Profesörlüğe yükseltilerek atamada;

1) Doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl süreyle, açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak,

2) Doçentlik unvanını aldıktan sonra, ilgili bilim alanında özgün yayınlar veya çalışmalar yapmış olmak, gerekir.

Yukarıdaki (2) numaralı bentteki yayınlardan biri, başvuru dosyasında başlıca araştırma eseri olarak belirtilir.

Üniversiteler, profesörlüğe yükseltilerek atama için aranan bu asgari koşulların yanında, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler.

b) Profesörlüğe yükseltilerek atama yapılabilmesi için:

1) Üniversitelerde veya yüksek teknoloji enstitülerinde atama yapılacak olan profesörlük kadroları, rektörlük tarafından ilan edilir.

2) Profesörlük kadrosuna başvuran adayların durumlarını ve bilimsel niteliklerini tespit etmek için üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunca en az üçü başka üniversitelerden veya yüksek teknoloji enstitülerinden olmak üzere ilan edilen kadronun bilim alanıyla ilgili beş profesör seçilir. Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar.

c) Profesörlüğe yükseltilerek atanan kişi, bir başka yükseköğretim kurumunda veya bir başka bilim dalında boş bulunan profesörlük kadrosuna, ancak (a) ve (b) fıkralarında belirtilen esas ve usullere uygun olarak atanabilir.” kuralına yer verilmiştir.

28/01/1982 tarih ve 17588 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Öğretim Üyeliğine Yükseltilme Atanma Yönetmeliği’nin 17’nci maddesinde, rektörlerin, üniversitede veya yüksek teknoloji enstitüsünde profesörlük kadroları boşaldığında bos kadroları, bilim dallarını ve aranan nitelikleri, kadronun devamlı veya kısmi statüde olduğunu da belirterek, en yüksek tirajlı beş gazeteden birinde Türkiye ölçüsünde ve Resmi Gazete’de ilan edeceği, ilanda en az onbeş gün olmak üzere başvuru süresi ve bitiş tarihinin belirtileceği,. bu durumun, ayrıca, rektörlerce bütün üniversitelere ve yüksek teknoloji enstitülerine duyurulacağı, adayların, özgeçmişlerini, bilimsel yayınlarını kongre ve konferans tebliğleri ile bunlara yapılan atıfları, sanat eserlerini, icralarını ve bunlara ilişkin dokümanı, eğitim-öğretim faaliyetlerini, yönetimlerinde devam eden ve biten doktora, sanatta yeterlik veya yüksek lisans (bilim uzmanlığı) çalışmalarını, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne katkılarını kapsayan ve belgeleyen bir dosya ile birlikte bir dilekçeyi ilgili üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü rektörlüğüne ilanda gösterilen sayıda en az beş nüsha olarak teslim edecekleri, adayların, bu başvurularında yayınlarından birini başlıca araştırma eseri olarak gösterecekleri; 18’inci maddesinde, profesörlüğe yükseltilmek için; Doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak, Kendi bilim alanında uluslararası düzeyde orijinal eserler vermiş olmak ve uygulama alanı bulunan dallarda uygulamaya yönelik çalışmaları bulunmak ve bir profesörlük kadrosuna atanmak şartlarının aranacağı, aynı Yönetmeliğin 19’uncu maddesinde, rektörlükçe ilan edilen açık profesörlük kadrosuna; 18. maddedeki şartları taşıyan doçentlerin; başka bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsünde en az iki yıl hizmet etmiş olan profesörlerin; 2547 sayılı Kanun’un 27. maddesi gereğince doçentlik sınavını basarmış sayılarak yabancı ülkelerde aldığı unvanın eşdeğerliliği kabul edilen adaylardan, bu Yönetmeliğin 18. maddesindeki şartları yerine getirmiş bulunanların atanabilecekleri; Yönetmeliğin 20’nci maddesinde ise, . profesörlük kadrosuna başvuran adayların durumlarını ve bilimsel veya sanatsal niteliklerini tespit etmek için bir ay içinde üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunca en az üçü başka üniversite veya yüksek teknoloji enstitülerinden olmak üzere ilan edilen kadronun bilim veya sanat alanı ile ilgili en az beş profesör seçileceği,. bu profesörlerin belgelerin kendilerine verildiği tarihi izleyen iki ay içinde her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazacakları ve kadroya atanmak üzere müracaat eden birden fazla aday varsa tercihlerini bildirecekleri, bu raporlarda adayların bilimsel veya sanatsal niteliklerinin ve çalışmalarının değerlendirileceği, yöneticilik, yapıcılık ve geliştiricilik özellikleri ile bilim ve sanat adamı yetiştirme konusundaki çabalarının ayrıntılı olarak belirtileceği, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak başvuran doçentin profesörlüğe yükseltilerek atanmasına veya profesörün atanmasına karar vereceği, atama işlemlerinin rektörce yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, Gazi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 14/11/2014 tarihinde yayımlanan ilanında, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü . Anabilim Dalında boş bulunan bir adet boş profesörlük kadrosuna başvuru alınacağı yönünde duyuru yapıldığı, anılan ilana davacıyla birlikte iki kişinin başvuru yaptığı, Gazi Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun . tarih ve . sayılı kararıyla atanan jüri üyelerinin tamamının davacının atanması yönünde görüş bildirdiği, Gazi Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun . tarih ve . numaralı kararı ile bahsi geçen kadroya davacının atanmaması yönünde karar alındığı, bu kararın . tarih ve . sayılı Rektörlük Makam Oluru ile onanması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İdarelere belli bir kararı alıp almamak veya kanunda öngörülen değişik çözümler arasında bir seçim yapmak konusunda tanınan serbestiye takdir yetkisi denir. Bir başka anlatımla takdir yetkisi, belli olguların varlığı halinde, idarenin serbestçe ya da mevcut seçeneklerden birini uygun gördüğünce tercih ederek karar alabilme imkanıdır. Bu yetki, keyfi bir hareket yetkisi olmayıp, ancak mevzuatın belirlediği alan içerisinde hukuka uygun bir şekilde kullanılabilir. Takdir yetkisine dayalı işlemlerin hukukun belirlediği sınırlar ile kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun şekilde objektif, makul ve geçerli neden ve gerekçelere dayalı olarak tesis edilmesi gerektiği idare hukukunun en temel ilkesidir.

Somut olayda; davacı ve davalı yanında müdahil profesörlük ataması başvurusu için hazırlanan dosyalarının birbirine çok yakın olduğu, hatta bazı hususlarda müdahilin daha yetkin olduğu görüldüğünden davalı idarece takdir yetkisinin hukuka ve kamu yararına uygun bir şekilde kullanıldığı anlaşılmış olup, İdare Mahkemesince verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.

Bu nedenle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından işlemin iptali yönündeki Mahkeme Kararının bozulması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, . İdare Mahkemesinin . tarihli E:., K:. sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, 28/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak:Memurlar.net

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir