İmar planlarının hazırlanması aşamasında, planlamaya konu alanda zeytinlik alanların dikkate alınması gerekir

Danıştay 6. Dairesi

Esas No: 2014/4012

Karar: 2015/1430

Tarih: 10.3.2015

İstemin Özeti: Adana 1. İdare Mahkemesince verilen 29/11/2013 tarihli, E:2013/199, K:2013/1579 sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek davanın taraflarınca bozulması istenilmektedir.

Savunmaların Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, Adana İli, A1 Mahallesi, 4682 ada, 1 parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda yapılan 1/5000 ölçekli nazım imar planının onaylanmasına ilişkin büyükşehir belediye meclisinin 15/08/2012 tarihli, 135 sayılı kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dava konusu taşınmazının üzerinde dikili zeytin ağaçları olduğu, 1/25.000 ölçekli planda orta yoğunlukta gelişme konut alanı, dava konusu 1/5000 ölçekli planda ise kısmen konut kısmen 15 metre genişliğinde yolda kaldığı, üzeri fiilen zeytin ağaçları ile kaplı taşınmazın konut alanı ve yol olarak ayrılmasının 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’a aykırılık teşkil ettiği ve plan yapma tekniklerine aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davacı ve davalı idare vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunu’nun 2. maddesinde: “Orman sınırları dışında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yabani zeytinlik, Antep fıstığı ve harnupluklar ve her nevi sakız nevileri ile orman sınırları dışında olup da 17.10.1983 tarih ve 2924 sayılı Kanun kapsamında bulunmayan zeytin yetiştirmeye elverişli fundalık ve makilikler Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca tespit edilip haritalanır.” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan Kanunun 3.maddesinde de yukarıdaki madde gereğince tespit edilen alanlar yerel koşullar dikkate alınmak suretiyle Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenecek esaslara göre en az 25 dönümlük parseller halinde parselleneceği ve bilinen araçlarla ilan edileceği, bu alanlarda yabani zeytin, fıstıklık ve harnupluk ile sakız nevileri olan menengiç, buttum, yabani sakız, Filistin sakızı ağaçlarını aşılayıp yetiştirecekler ile zeytin yetiştirmeye elverişli fundalık ve makilik alanlarda gerekli temizlemeyi yapıp zeytin dikim alanları meydana getireceklerin, dilekçe ile arazinin bulunduğu en büyük mülki amire başvurulacağı, başvuranlar arasında Bakanlıkça belirlenecek esas ve öncelik sırasına göre seçilen kişilerden, bu işlemleri yerine getireceklerine dair bir yükümlülük belgesi alınacağı, fidan dikecek olanlara devletçe maliyet bedeli üzerinden zeytin fidanı sağlanacağı, beş yıl süre ile taşınmazın gayesine uygun olarak kullanıldığı Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca tespit edilenlere mahallin en büyük mülki amiri tarafından tapuları devredileceği, bu yolla verilen taşınmazların hiçbir şekilde veriliş amacı dışında kullanılamayacağı, bu taşınmazların; miras dahil hiç bir şekilde bölünemeyeceği, veriliş tarihindeki yüzölçümü hiç bir şekilde küçültülemeyeceği, aksi takdirde Hazinece geri alınacağı, bu hususlarda taşınmaz siciline gerekli şerh verileceği, bu maddeye göre verilen süre içinde aşılama, temizleme, dikim ve bakım işlemleri yapılmamış olursa verilen izin Bakanlıkça resen iptal edileceği vurgulanmıştır.

Yukarıda belirtilen kanun hükmü ile bir alanın zeytinlik olarak tanımlanabilmesi için sadece o alanda zeytin ağaçlarının bulunmasının yetmeyeceği, ayrıca bir takım şartların bulunması ve bazı prosedürlerin yerine getirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın üzerinde dikili zeytin ağaçlarının bulunması nedeniyle taşınmazın konut ve yol olarak planlamasının 3573 sayılı Kanuna aykırılık teşkil ettiği ve plan yapım tekniklerine uygun olmadığı görüşüne dayanılarak dava konusu nazım imar planının iptaline kararı verilmiş ise de, planlamaya konu alanın 3573 sayılı Yasada sözü edilen usule uygun olarak zeytinlik alanı olarak tespit edilip edilmediği ve büyüklük koşullarının uygun olup olmadığı hususları değerlendirilmeden hüküm verildiği; ayrıca, dava konusu taşınmaza getirilen 15 metre en kesitli imar yolu ile ilgili olarak ulaşım bağlantıları yönünden herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı tespit edilmiştir.

Bu durumda, karara esas alınan teknik bilirkişi raporunun yetersiz olması nedeniyle eksik incelemeye dayalı mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, Adana 1. İdare Mahkemesince verilen 29/11/2013 tarihli, E:2013/199, K:2013/1579 sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak:Lexpera

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir