BDDK’dan yapılan açıklamada, “Kredilerin Sınıflandırılması ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in 1 Ocak 2018 itibarıyla yürürlüğe girdiği hatırlatıldı.
Söz konusu yönetmeliğin 5’inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan yeniden yapılandırmanın esas itibarıyla canlı ve donuk alacakları kapsayan bir ara kredi sınıfını ifade ettiği belirtilen açıklamada, yönetmelikte esas olarak canlı, yeniden yapılandırılmış ve donuk olmak üzere üç temel kredi sınıfının bulunduğunun altı çizildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Bahse konu yönetmelik hükmü uyarınca yeniden yapılandırmanın koşulları olan finansal güçlük durumları ile imtiyaz durumlarının açıklanması amacıyla hazırlanan 2 Mart 2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Genelge bankalara ve kamuoyuna duyurulmuştur. Yönetmelik ve Genelge, ülkemizin de üyesi olduğu Basel Bankacılık Denetim Komitesi tarafından 4 Nisan 2017’de yayımlanan donuk alacak ve yeniden yapılandırma kavramlarının tanımlanmasını amaçlayan ‘Prudential treatment of problem assets – definitions of non-performing exposures and forbearance’ başlıklı doküman esas alınarak hazırlanmıştır. Dolayısıyla belirtilen mevzuat hükümleri ile kredilerin sınıflandırılmasına ilişkin uluslararası iyi uygulamalara uyum sağlanması amaçlanmıştır.”
– Finansal güçlük durumları
BDDK tarafından yayımlanan 2018/1 sayılı genelgede yeniden yapılandırmadan bahsedebilmek için finansal güçlük ve imtiyaz koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği vurgulandı.
Finansal güçlük yaşamayan borçlu için yapılan sözleşme değişiklikleri (ödeme planı uzatılanlar dahil) veya yeniden finansman durumlarının yeniden yapılandırma kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtilen genelgede, uygulamada karşılaşılabilecek finansal güçlük ve imtiyaz durumlarının, bankalarca değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
Genelgede finansal güçlük durumları arasında, borçlunun gecikmiş ana para ve/veya faiz ödemesinin bulunması, borçlunun gecikmiş herhangi bir ödemesi bulunmamakla birlikte yeniden yapılandırma olmaması halinde ödemelerde gecikme yaşanmasının muhtemel olmasının yanı sıra şu maddeler yer aldı:
“Borçlunun beklenen nakit akımlarının kredilerini ve diğer borçlarını karşılamakta yetersiz olması. Borçluya kullandırılmış kredilerin banka tarafından ikinci grup altında sınıflandırılması veya banka içinde kullanılan kredi derecelendirme sisteminde borçlunun finansal güçlük içinde olduğunu gösteren bir dereceye düşmesi. Borçlunun kredilerinin banka tarafından donuk olarak sınıflandırılması veya yeniden yapılandırma olmaması halinde donuk olarak sınıflandırılacak olması. Borçlunun diğer bankalardan da kredi temin etme konusunda güçlük yaşaması.”
– İmtiyaz durumları
Genelgede imtiyaz durumları arasında kredinin vadesinin uzatılması, ana para ve/veya faiz ödeme tarihlerinin değiştirilerek yeni bir ödeme planı yapılmasının yanı sıra şunlar sayıldı:
“Yeni ödemesiz dönem verilmesi veya mevcut ödemesiz dönemin uzatılması. Faiz oranının düşürülmesi, faizlerin ana paraya eklenmesi, ana para ve/veya faiz ödemelerinin ertelenmesi veya bunlardan kısmen vazgeçilmesi. Ödeme planının öncelikle sadece faiz ödemesi yapılacak şekilde değiştirilmesi. Teminatın serbest bırakılması veya teminat düzeyinin düşürülmesi. Tahsilata yönelik girişimlerin ertelenmesi. Sözleşme koşullarının kolaylaştırılması.”
Genelgede yeni kredinin sözleşme koşullarının herhangi bir imtiyaz içermese dahi, finansal güçlük yaşayan bir borçlunun mevcut kredisini ödeyebilmesi için yeni bir kredi kullandırılmasının imtiyaz olarak kabul edileceği belirtilerek, “Ancak, piyasa faiz oranlarının düşürülmesi nedeniyle faize ilişkin sözleşme koşullarının yeniden belirlenmesi imtiyaz olarak değerlendirilemez.” ifadesine yer verildi.
Kaynak : Anadolu Ajansı