Kamulaştırılan taşınmazın imar planında tarım alanında kalması, etrafının meskûn yapılaşmanın olmaması  nedeniyle “arsa” niteliğinde kabulüne olanak yoktur.

 

YARGITAY

18. Hukuk Dairesi

 

ESAS: 2014/107

KARAR: 2014/2714

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Kamulaştırma Yasasının 11. maddesi uyarınca; bedel tespit davalarında öncelikle kamulaştırılan taşınmazın değerlendirme tarihindeki vasfının (arsa veya arazi) belirlenmesi, arsa vasfında ise değerlendirme tarihinden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre, arazi vasfında ise değerlendirme tarihindeki mevki ve şartlar dikkate alınarak olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınmak suretiyle değerinin belirlenmesi gerekir.

Dosyaya getirtilen …Belediyesi Fen ve İmar İşleri Müdürlüğü´nün 24.12.2013 günlü yazısında, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın 1/1000 ölçekli imar planının bulunmadığı, 1/5000 ölçekli planda ise, tarım alanında ve belediye mücavir saha içinde kaldığı, su, elektrik, çöp ve aydınlatma hizmetlerinden yararlandığı etrafında yoğun bir yapılaşmanın olmadığı yerleşim merkezi olarak A…´ya 3-4 km uzaklıkta olduğu bildirilmiştir.

Bakanlar Kurulu´nun Yargıtay´ca da kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd.) yararlanan ve meskûn yerler arasında yer alması gerekir. Dava konusu taşınmazın, 1/5000 ölçekli planda tarım alanında kalması, etrafının meskûn olmaması nedeniyle “arsa” niteliğinde kabulüne olanak yoktur.

Yukarıda açıklanan nedenlerle taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken arsa niteliğine göre değerlendirme yapılarak buna göre bedel belirlenmiş olması doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir