Evlilik birliği içinde kadının davacı erkeği sevmediğini, istemediğini, ailesinin zoruyla erkekle evlendiğini söylemesi erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğindedir.

 

Yargıtay  2.Hukuk Dairesi

Esas No:2016/6508
Karar No:2017/12363
K. Tarihi: 08.11.2017
 

Özet      :Mahkemece davalı kadına yüklenen kusurlu davranışlar yanında, davalı kadının davacı erkeği sevmediğini, istemediğini, ailesinin zoruyla erkekle evlendiğini söylediği yapılan yargılama ve toplanan delillerle kanıtlanmıştır. Davalı kadından kaynaklanan bu eylemler davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğindedir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi ve lehine manevi tazminata hükmolunmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Mahkemece davalı kadına yüklenen kusurlu davranışlar yanında, davalı kadının davacı erkeği sevmediğini, istemediğini, ailesinin zoruyla erkekle evlendiğini söylediği yapılan yargılama ve toplanan delillerle kanıtlanmıştır. Davalı kadından kaynaklanan bu eylemler davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğindedir.

Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.11.2017

www.hukukmedeniyeti.org

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir