T.C.
Yargıtay
1. Ceza Dairesi
Esas No:2016/1835
Karar No:2016/1590
K. Tarihi:29.3.2016
Hükümlü izin dönüşünde kuruma girişi sırasında üzerinde şarj aleti çıkmış, TCK’nun 297/2. Maddesi Anayasa Mahkemesince iptal edildiğinden bu eylem suç olmaktan çıkarıldığından disiplin cezası verilemez. Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 29.3.2016 tarih ve 2016/1835-1590 Esas-Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Şöyle ki; “…E. H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan A.E.A.’ın, ceza infaz kurumuna cep telefonu şarj aleti sokmaya çalıştığı, İş yerindeki çalışma yönergelerine uymadığı ve çıkar sağlamak amacıyla hü-kümlülere veya kurum görevlilerine eşya verdiği gerekçesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/2-g, 41/2 (c) ve 40/2 (f) maddelerine aykırı hareket etmekten dolayı “2 gün süre ile hücre hapsi”, “1 ay süreyle ücret karşılığı çalıştığı işten yoksun bırakma ve 1 ay bazı etkinliklerden alıkoyma” disiplin cezaları ile cezalandırılmasına dair E. Açık Ceza İnfaz Kuru-mu Disiplin Kurulu Başkanlığının 10/10/2014 tarihli ve 2014/142 sayılı kararına yönelik şikayetin kısmen kabulü ile 5275 sayılı Kanunun 40/2 (f) maddesi gere-ğince verilen “1 ay bazı etkinliklerden alıkoyma” disiplin cezasının kaldırıl-masına, diğer cezaların onanmasına dair E. 1. İnfaz Hâkimliğinin 07/01/2015 tarihli ve 2014/1552 esas, 2015/12 sayılı kararına yönelik yapılan ıtirazın reddine dair E. 2 Ağır Ceza Mahkemesinin 19/01/2015 tarihli ve 2015/21 değişik İş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre; Hükümlü hakkında kurum nizamiyesinde yapılan üst aramasında ince uçlu şarjcihazı bulunduğu gerekçesiyle 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 44/2-g maddesi uyarınca 2 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 44/2-g maddesinde yer alan “Üçüncü fıkranın (g) bendinde belirtilenler dışında kalıp da Kanuna uygun olarak yasaklanmış bulunan her türlü eşya, araç, gereç veya malzemeyi ceza infaz kurumlarına sokmak, bulundurmak, kullanmak,” şeklindeki düzenlemeye göre kanunla yasaklanmış bir durumun bulunması gerektiği, 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un hiçbir maddesinde ceza infaz kurumuna şarj aleti sokulmasının yasaklandığına dair bir hükmün bulunmadığı, yine 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un “İnfaz Kurumuna veya Tutukevine Yasak Eşya Sokmak” başlıklı 297/1. maddesinde yer alan, “İnfaz kurumuna veya tutukevine silâh, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun konusunu oluşturan eşyanın, temin edilmesi veya bulundurulması ayrı bir suç oluşturduğu takdirde; fikri içtima hükümlerine göre belirlenecek ceza yarı oranında artırılır.“ şeklindeki düzenleme uyarınca, ceza infaz kurumuna şarj aleti sokmanın da yasaklanmadığı, hükümlünün eyleminin kıyas yoluyla diğer yasak hükümler içeren maddelere göre değerlendirilip bir ceza verilmesinin de mümkün bulunmadığı, kaldı ki somut olayda disiplin cezasına konu şarj cihazının kurum nizamiye kısmında üst araması sırasında farkedildiği ve hükümlü tarafından gizlenerek kuruma sokulmaya çalışmadığı, hükümlünün tüm aşamalardaki savunmasında şarj aletini kuruma sokma amacıyla yanında bulundurmadığını beyan ettiği ve adli soruşturma sonucunda kuruma yasak eşya sokma suçundan hakkında açılan kamu davasından atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle E. 9. Asliye Ce-za Mahkemesinin 2014/909 esas ve 2015/378 sayılı kararıyla beraatine dair karar verilmesi karşısında disiplin cezasını gerektirecek eylemin yasal unsurları oluşmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar veril-mesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu-nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 25.11.2015 tarih ve 94660652-105-26-11060-2015-E.24470/77638 KYB sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.12.2015 tarih ve 2015/392145 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
21.10.2011 tarih ve 28091 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 21.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 07.07.2011 tarih, 2010/69 esas ve 2011/116 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 297. maddesinin (2) numaralı fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olup, böylece hükümlüye atılı eylemin suç olmaktan çıkarılmış olması hususu da dikkate alındığında;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, E. 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 19.01.2015 tarih ve 2015/21 Değişik iş sayılı kararının CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahal-linde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29/03/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.” Şeklinde karar veril-miştir.
www.hukukmedeniyeti.org