Boşanma davalarında aldatma şiddet uygulamaktan daha ağır eylemdir

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

E 2016/21007

K 2018/8021

25.06.2018

Mahkemece tarafların karşılıklı hakaret ettiği, davalı kadının agresif ve kıskanç olduğu, kocasını bıçakla yaraladığı ve tehdit ettiği, davacı erkeğin ise başka kadınlarla gezdiği, … isimli bir kadınla eşini aldattığı, ailesine maddi destekte bulunmadığı gerekçeleri ile taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de; davacı erkek dilekçeler aşamasında yalnızca davalı kadının şiddet uyguladığı vakıasına dayanmıştır. Tarafların dayanmadığı vakıaların hükme esas alınması mümkün değildir (HMK m.25/1). Bu durumda mahkemece, davacı tarafça usulüne uygun şekilde süresince ileri sürülmeyen ve dayanılmayan şiddet dışındaki vakıaların davalı kadına kusur olarak yüklenilmesi usul ve kanuna aykırıdır (HMK m.137, 140/3, 187).

 O halde mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen davacı erkeğin kusurlarının, eşine şiddet uygulayan davalı kadına nazaran daha ağır olduğunun kabulü gerekirken tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamıştır.

 Boşanmaya neden olaylarda davacı erkek ağır kusurlu olup, gerçekleşen kusurlu davranışları, boşanma sebebiyle mevcut ve beklenen menfaatleri haleldar olan kadın yönünden aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu gibi, Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmuştur. Bu duruma göre davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi germektedir.

Kaynak: lexpera.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir