Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) ilişkin tartışmaların odağında bulunan “Beraat veya takipsizlik alanlar neden görevlerine iade edilmiyor?” sorusuna ilk kez bir mahkeme yanıt verdi.
Kamudan ihraçların iptali istemiyle açılan davalara bakan Ankara Bölge İdare Mahkemesi, bu soruyu terör örgütü üyeliği, iltisak ve irtibat kavramları üzerinden yanıtladı. “İrtibat ve iltisak” kavramlarının tanımını yapan Mahkeme, “Kamudan çıkarma nedenleri sadece terör örgütü üyeliği ile sınırlı değil terör örgütleri ile irtibat ve iltisak da ihraç nedeni sayılmıştır. Bu nedenle ilgililer hakkında ceza yargılamasında üyelik suçlamasıyla beraat ya da takipsizlik kararı verilmiş olsa bile idari yargı irtibat ve iltisak yönünden de ihraç işlemini incelemek zorundadır” dedi.
KHK’LARLA 131 BİN 922 İŞLEM YAPILDI
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen ve iki yıl süren OHAL süresince çıkarılan KHK’larla 131 bin 922 tedbir işlemi gerçekleştirildi. Bu işlemlerin; 125 bin 678’ini kamudan ihraç, 3 bin 483’ü rütbe sökme, 2 bin 761’i ise kurum ve kuruluş kapatma kararları oluşturdu.
OHAL KOMİSYONU 93 BİN BAŞVURUYU SONUÇLANDIRDI
Bu işlemlere yapılan itirazları incelemek üzere kurulan OHAL Komisyonu’na 126 bin 200 başvuru gerçekleştirildi. Komisyon 2 yılda bu başvurulardan 93 bin 300’ünü sonuçlandırdı. 8 bin 450 başvuru kabul edilirken, 84 bin 850 başvuru reddedildi. 32 bin 900 başvurunun inceleme işlemleri ise devam ediyor.
YARGI YOLU AÇILDI
OHAL Komisyonu’nun kararları karşı yargı yolu da açıldı. Komisyondan ret kararı alanların, ihraç işlemlerin iptali davası açabilmeleri için Ankara’da Ankara 19, 20, 21, 22, 24 ve 25’inci idare mahkemeleri kuruldu. Bu mahkemelere bugüne kadar 69 bin 564 iptal davası açıldı. Bunların; 20 bin 4’ü karara bağlandı. Davaların çok önemli bir kısma ret kararı ile sonuçlanırken, az sayıda dava hakkında ise kabul kararı verilerek, ihraç işlemleri iptal edildi.
İSTİNAF MAHKEMESİNDEN ÖNEMLİ DEĞERLENDİRMELER
HaberTürk’ten Fevzi Çakır’ın haberine göre; bu 6 ilk derece mahkemesinin kararlarına yapılan istinaf başvurularına incelemek üzere ise Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi kuruldu. İstinaf Mahkemesi’ne ise şu ana kadar 6 ilk derece idare mahkemelerinden 6 bin dosya geldi. İstinaf Mahkemesi bunların bin 750’sini karara bağladı. İstinaf Mahkemesi’nce şu ana kadar verilen kararlarda; kamudan ihraçların hangi kriterler ışığında haklı görüleceğinin çerçevesi çizildi. Ayrıca kamudan ihraçların temel dayanağı olan terör örgütleri ile “iltisak ve irtibat” kavramlarının tanımı yapıldı. En önemlisi de KHK tartışmaların göbeğinde bulunan beraat ve takipsizlik kararı alanların durumu irdelendi.
“İDARİ YARGI SUÇ VE SUÇLU ARAMAZ”
İstinaf Mahkemesi’nce verilen bir istinaf talebinin reddi kararında; ceza soruşturma ile idari yargı incelemesinin farkı anlatıldı. Kamudan ihraçların “(terör örgütlerine) üyelik”, “(terör örgütleri ile) iltisak ya da irtibat” gerekçelerine dayandırıldığı anımsatılan kararda, idari yargının ceza yargılamasından farklı olarak “suç ve suçlu bulunma halleri” aramadığı, kamudan ihraç edilen kişinin, göreve iadesini haklı kılan bir neden olup olmadığını denetlediği belirtildi.
“KESİNLEŞEN CEZA RET GEREKÇESİDİR”
Kimi durumlarda ihraç edilenler hakkında ceza davalarının da açılabildiği aktarılan kararda şu değerlendirmelere yer verildi:
“Ceza yargılaması sonunda ilgilinin ceza alması ya da beraat etmesi mümkündür. Ceza yargılamasında kamu görevlilerinin terör örgütlerine üyelik veya yardım nedeniyle ceza almaları halinde, idari yargı mercilerince, bu ceza nedeniyle başka bir delile ve araştırmaya ihtiyaç duyulmaksızın; OHAL Komisyonu’na yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Zira kamu görevinden çıkarma gerekçelerinden olan ‘üyelik’ unsuru, bir mahkeme kararı ile tespit edilmiş olmaktadır…Terör örgütü üyeliğini, bir suç olarak kabul edilip, kamu görevinden çıkarılma yanında hapis cezası ve benzeri yaptırımlara bağlamışken, ‘iltisak’ ve ‘irtibat’ hallerini suç isnadı olmaksızın sadece kamu görevinden çıkarma tedbirinin gerekçesi olarak öngörülmüştür.”
“CEZA DAVASI İDARİ YARGIYI İNCELEMESİNİ DURDURMAZ”
Kararda, idari yargı mercilerinin, “terör örgütü üyeliği” kapsamında açılan ancak henüz kesinleşmeyen davaların sonuçlarını (ağır ceza örgüt üyeliğinden ceza vermiş olsa bile) dayanak alarak karar vermesinin masumiyet karinesi gereği mümkün olmadığı da ifade edildi. Bununla birlikte ceza davasının sonuçlanmamış olmasının idari yargıda açılan iptal davasının görülmesini engellemeyeceği de vurgulandı.
“BERAT VE TAKİPSİZLİK VERİLSE BİLE…”
Kamu görevinden çıkarılmanın sadece üyelikle sınırlı tutulmadığına dikkat çekilen kararda şu değerlendirmelere yer verildi:
“Ceza yargılamasının ilgi alanında bulunmayan iltisak ve irtibat; yani yapışıkmış gibi birlikte hareket etme, gönüllü şekilde tabi olma, eylemlerini bir grubun, örgütün ya da yapının işaretleri, talimatları, yönlendirmelerine göre gerçekleştirme, kendi davranışlarını bireysel iletişim yoluyla ya da yazılı ve görsel basın, sosyal medya paylaşımları üzerinden gelen mesajları dikkate alarak, belirleme hali de kamu görevinden çıkarmanın hukuki gerekçeleri arasında sayılmıştır. Bu nedenle ilgililer hakkında ceza yargılamasında üyelik suçlamasıyla açılan soruşturmada ve davalarda takipsizlik ya da beraat kararı verilmiş olsa dahi idari yargı yeri, irtibat ve iltisak unsurları yönünden de işlemi incelemek zorundadır.”
“İHRAÇLARIN AMACI KAMU GÜCÜNÜN ÖRGÜT YEHİNE KULLANILMAMASI”
Kararda, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından KHK’larla hızlı şekilde meslekten çıkarmanın gerekliliğine dair şu önemli değerlendirmeye de yer verildi:
“Her kamu görevlisinin az veya çok kamu gücü kullandığı ve bu güç ile vatandaşlar üzerinde etkili işlemler tesis ettiği dikkate alındığında, yapılan düzenlemelerden terör örgütleri ile anlayış ve davranış birliği içinde olanların kamu gücünü örgüt hedefleri doğrultusunda kullanmalarını engellemek üzere kamu görevinden çıkarılmaların murat edildiği anlaşılmaktadır. Zira FETÖ özelinde daha belirgin şekilde ortaya çıktığı üzere illegal yapılar önce bireysel sonra da örgütsel boyutta kamu gücünü yasal görünümlü yöntemlerle elde etmekte, böylece anlayış ve davranış birliği içinde olduğu grup örgüt veya yapıya şu veya bu şekilde menfaat sağlarken, diğer bireyler aleyhine işlem eylemde bulunmaktadırlar.”
İLTİSAK TESPİTİ YAPILAN DAVALAR REDDEDİLECEK
Sonuç olarak, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi’nin kararlarına göre, bir kişi “FETÖ üyesi olduğu” suçlamasından adli yargıda takipsizlik veya beraat kararı alsa dahi bu kişinin terör örgütüne “irtibat” veya “iltisakı” tespit edilirse idari yargıda açılan göreve iade davası reddedilecek.
Kaynak:Habertürk