Bankadan kullanılan kredilere istinaden alınan komisyon ve ekspertiz ücretinin iadesi ve faizin başlangıcı

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/14746
K. 2017/8051
T. 18.12.2017

* BANKADAN KULLANILAN KREDİLERE İSTİNADEN ALINAN KOMİSYON VE EKSPERTİZ ÜCRETİNİN İADESİ ( Davacı Tarafından Davalı Usulune Uygun Bir Şekilde Temerrüde Düşürülmediğinden Kabul Edilen Kısma Dair Olarak Faiz Başlangıç Tarihi Dava Tarihi Olarak Hükmedilmesi Gerekirken Ödeme Tarihinden İtibaren Faize Hükmedilmesinin Doğru Görülmediği )

* MUACCEL BİR BORCUN BORÇLUSUNUN ALACAKLININ İHTARIYLA TEMERRÜDE DÜŞÜRÜLMESİ KURALI ( Bankadan Kullanılan Kredilere İstinaden Alınan Komisyon ve Ekspertiz Ücretinin İadesi – Davacı Tarafından Davalı Usulune Uygun Bir Şekilde Temerrüde Düşürülmediğinden Kabul Edilen Kısma Dair Olarak Faiz Başlangıç Tarihi Dava Tarihi Olarak Hükmedilmesi Gerekirken Ödeme Tarihinden İtibaren Faize Hükmedilemeyeceği )

* BORÇLUNUN UYGUN BİR ŞEKİLDE TEMERRÜDE DÜŞÜRÜLMEMESİ HALİNDE FAİZ BAŞLANGIÇ TARİHİ ( Dava Tarihi Olarak Hükmedilmesi Gereği )

6098/m.117

ÖZET : Davacı, davalı bankadan kullanılan kredilere istinaden kendisinden komisyon ve ekspertiz ücreti alındığını, söz konusu tahsilatlar için bankaca gerekli bilgilendirmenin yapılmadığını, yargısal içtihatlara göre ticari kredilerde de yasal dayanak olmadan tahsil edilen miktarların müşteriye iadesinin gerektiğini, davalı bankaca haksız olarak tahsil edilen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı tarafından davalı usulune uygun bir şekilde temerrüde düşürülmediğinden kabul edilen kısma dair olarak faiz başlangıç tarihi dava tarihi olarak hükmedilmesi gerekirken ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı bankadan kullanılan kredilere istinaden kendisinden komisyon ve ekspertiz ücreti alındığını, söz konusu tahsilatlar için bankaca gerekli bilgilendirmenin yapılmadığını, yargısal içtihatlara göre ticari kredilerde de yasal dayanak olmadan tahsil edilen miktarların müşteriye iadesinin gerektiğini, davalı bankaca haksız olarak tahsil edilen 8.457,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, taraflar arasındaki kredinin ticari kredi olması sebebiyle alınan masrafların yasal olduğunu,geri ödeme planının taraflarca müzakere edildiğini, TTK’nun 20 ve 22 maddeleri gereği ücret isteme hakkının olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece yapılan yargılama alınan bilirkişi raporu neticesinde, tarafların tacir olduğu, tacir olmanın en önemli sonuçlarından birisinin basiretli tacir gibi hareket yükümlülüğü olduğu, TTK madde 22 de düzenlenen ücret isteme hakkı ile ilgili tacir olan veya olmayan bir kimseye ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin uygun bir ücret isteyebileceğinin belirtildiği, 5411 Sayılı kanun ile bankalara faiz dışında menfaat elde etme hakkı tanınmış olması karşısında ücret ve masrafların tahsilinin yasalara uygun olduğu ancak ekspertiz ücreti olarak alınan 728 TL nin bankaca faturalandırılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1-) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2-) Davalı vekilinin temyizine gelince TBK’unun 117 . maddesindeki “Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” hükmü uyarınca davacı tarafından davalı usulune uygun bir şekilde temerrüde düşürülmediğinden kabul edilen kısma dair olarak faiz başlangıç tarihi dava tarihi olarak hükmedilmesi gerekirken ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemişse de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 Sayılı Kanun’un gecici 2. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK’un 5236 Sayılı Kanun’un 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte belirtilen sebeplerle davacının temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte belirtilen sebeplerle hükmün birinci maddesinin “05/10/2013” kısmının çıkartılarak yerine “dava” sözcüğünün eklenerek hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 18.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: kazanci.com.tr, hukuki haber

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir