Ayıplı otonun ayıpsız yenisi ile değiştirilmesinde, ticaret odasından aracın değerinin sorularak belirlenmesi gerekirken, doğrudan bilirkişi marifeti ile değer tespiti yapılması doğru değildir.

T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi

Esas No:2011/26619
Karar No:2012/10869
K. Tarihi:3.4.2012

Özet:

Borçlu vekili 22.12.2010 tarihli dilekçe ile ilama konu aracın ellerinde bulunmadığını ve İİK’nun 24. maddesinin uygulanarak aracın değerinin tespitini istediğine göre, icra müdürünce aynen ifa mümkün olmadığından İİK’nun 24/5. madde hükmü uyarınca ticaret odasından aracın değerinin sorularak belirlenmesi gerekirken, doğrudan bilirkişi marifeti ile değer tespiti yapılması doğru değildir. 

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :


İİK’nun 24. maddesi taşınır teslimine ilişkin olup, 24/4. madde hükmü taşınırın borçlu yedinde olmaması halini düzenlemektedir. Buna göre taşınır borçlu yedinde bulunmaz ve değeri ilamda yazılı değilse veya çekişmeli ise icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunur. İİK’nun 24/5. maddesi ise, “hükmolunan taşınırın değeri, borsa veya ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin edilir” hükmünü amirdir.

Somut olayda takibe konu ilamın hüküm bölümünde; “ayıplı otonun ayıpsız yenisi ile değiştirilmesi, infazı kabil olmadığı takdirde İİK’nun 24. maddesine göre işlem yapılması” öngörülmüştür. 

Borçlu vekili 22.12.2010 tarihli dilekçe ile ilama konu aracın ellerinde bulunmadığını ve İİK’nun 24. maddesinin uygulanarak aracın değerinin tespitini istediğine göre, icra müdürünce aynen ifa mümkün olmadığından İİK’nun 24/5. madde hükmü uyarınca ticaret odasından aracın değerinin sorularak belirlenmesi gerekirken, doğrudan bilirkişi marifeti ile değer tespiti yapılması doğru değildir. 

O halde mahkemece şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün İİK’nun 24/5. madde hükmüne aykırı işleminin iptaline ve anılan madde hükmü doğrultusunda işlem yapılmasına karar verilmesi gerekirken yasada belirlenen bu zorunluluk yerine getirilmeksizin bu aşamada bilirkişi incelemesi yaptırılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. 
 
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.’nun 366. ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. 

Kaynak:Hukukmedeniyeti

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir