AİHM ilk kez trafik kazasıyla ilgili davada Türkiye’ye ceza verdi

DW Türkçe’den Kayhan Karaca’nın haberine göre, İzmir’in Bornova ilçesine bağlı Cumhuriyet caddesinde 25 Ekim 2008 tarihinde meydana gelen kazada direksiyon hakimiyetini kaybeden 29 yaşındaki Fatih Çakır’ın aracı, metal bariyerlere çarpmasına rağmen yol seviyesinden yaklaşık altı metre aşağıdaki şarampole savrulmuştu. Kazada Fatih Çakır’ın eşi Yeşim Çakır hayatını yitirmiş, henüz bir yaşındaki kızları Merve Nisa Çakır ise hafif yaralanmıştı. Trafik polisinin kaza sonrası derlediği tutanakta, otomobilin kaza anında çarptığı metal bariyerlerin kaza öncesi hasarlı olduğu not edilmişti.

Fatih Çakır, eşinin ölümüne neden olduğunu savunduğu hasarlı bariyerleri onarmakla yükümlü İzmir Belediyesi’ne karşı Mayıs 2009’da İzmir İdare Mahkemesi’nde tazminat davası açtı. Çakır dava başvurusunda kazanın meydana geldiği yolun durumu ve bu yolda bugüne kadar gerçekleşen trafik kazalarıyla ilgili ekspertiz talebinde bulundu. Ancak mahkeme bu taleplerin hiçbirini dikkate almadı. Mahkeme 27 Mayıs 2010 tarihinde açıkladığı kararında Çakır’ı ‘kazanın tek sorumlusu’ olarak gösterdi ve belediyeye karşı davasını geri çevirdi. Çakır’ın Danıştay’a yaptığı temyiz başvurusu da sonuçsuz kaldı.

 

‘AŞIRI HIZ TEZİ’ KABUL EDİLMEDİ’

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)

© SPUTNİK / VLADİMİR FEDORENKO

Türkiye, AİHM’de bir kez daha mahkum: ‘Basın açıklamasına verilen ceza hak ihlalidir’

Konuyu 2011 yılında AİHM gündemine taşıyan Fatih Çakır ve kızı, devlet makamlarının yol bakımını gerektiği gibi yapmayarak eşinin ölümüyle sonuçlanan kazanın bu şekilde gerçekleşmesine neden olduğu tezini savundu. Bu durumun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkıyla ilgili 2. maddesine aykırı olduğunu öne sürdü.

Türk hükümeti, dava için Strasbourg’a gönderdiği savunmada sadece İzmir İdare Mahkemesi’nin kararını savunmakla kalmadı, ‘kazaya aşırı hız neden oldu’ iddiasını da ortaya attı. Ancak AİHM, ‘aşırı hız’ tezinin Türkiye’de kazayla ilgili idari ve cezai hiçbir süreçte gündeme gelmediğini hatırlatıp, Türk hükümetinin bu tezini kabul edilemez buldu.

Gerekçeli kararda, yargının usulen hata yaparak bir kişinin yaşamını yitirmesine neden olan kazayla ilgili yeterli soruşturma gerçekleştirmediği, devletin de böylelikle vatandaşının hayatını koruma konusundaki ‘pozitif yükümlülüğünü’ yerine getirmediği belirtildi. AİHM, bu tespitlerden yola çıkarak, AİHS’nin 2. maddesinin ihlaline hükmetti.

 

10 BİN EURO MANEVİ TAZMİNAT ÖDENECEK

Türkiye 2004-2016 yıllarında AİHM’e açılan davalarda 258 milyon lira tazminata mahkum oldu

Ankara, karar gereği davacı baba kıza 10 bin euro manevi tazminat, 2 bin euro da mahkeme masrafı ödeyecek.

Davacı baba-kızın avukatı İmdat Ataş, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, AİHM’nin “emsal bir karar aldığını” söyledi. Ataş, AİHM’nin yaşam hakkı ihlali kararlarını genelde ceza soruşturmalarında verdiğini, ancak ilk defa bir trafik kazasıyla ilgili idari bir davada ve bu kadar somut biçimde yaşam hakkı konusunda devletin pozitif yükümlülüğünü öne çıkardığını ifade etti. Ataş, kararın kesinleşmesiyle birlikte yeniden yargılama için başvurabilecekleri sinyali verdi.

Türk hükümetinin üç ay içinde itraz etmemesi halinde karar kesinleşmiş olacak.

6.6.2018 11:03:33
Kaynak: Tr

https://tr.sputniknews.com/turkiye/201806061033745653-aihm-turkiye-trafik-cezasi/

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir