Yargıtay, rucuan tazminat isteminde çalışma koşulları ve kusur durumu gözetilmeyip, hakkaniyet indirimi yapılmamasını ve ihtarname ile temerrüde düşürülmeden ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ilişkin kararı bozdu.

AÇIKLAMA

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Temerrüt ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme günü için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işletilemez.

Dava dışı … mirasçılarına, hükmedilen tazminata ilişkin ödemede bulunduğu ve yapılan ödemenin iadesi için davalıya ihtarname gönderilmediği yani davalının temerrüde düşürülmediği anlaşılmaktadır. Şu halde mahkemece anılan husus dikkate alınmadan asıl alacak yanında faize de hükmedilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Davalı anestezi teknisyeninin çalışma koşulları, hastanenin olanaklarının yetersiz olması, kusur durumları ve dosya kapsamındaki diğer olgular da gözetilerek olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43 ve 44. maddeleri (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51. ve 51. maddeleri) uyarınca tazminat miktarından davalı yararına uygun miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken bu hususun gözetilmemesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.

YARGITAY 4.HUKUK DAİRESİ        

Esas No:2017/658

Karar No:2019/5393

Karar Tarihi: 19.11.2019

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ: Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR

Davacı … Bakanlığı vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 27/04/2010 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;

a-Dava; rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili; dava dışı …’un 11/01/2005 tarihinde, Germencik Devlet Hastanesinde sezeryan ameliyatı olduğunu, işlem sırasında davalı anestezi teknisyeninin hatalı müdahalesi sonucunda …’un yoğun bakıma alındığını ve bunun sonucunda vefat ettiğini, olay nedeni ile davalı hakkında yapılan yargılama sonucunda taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyetine karar verildiğini ve müvekkilinin Aydın 1.İdare Mahkemesinin 2006/1967 esas, 2009/1795 karar sayılı kararına binaen dava dışı …’un mirasçılarına tazminat ödemek zorunda kaldığını belirterek yapılan ödemenin davalıdan rücuen tazmini isteminde bulunmuştur.

Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece; ceza yargılamasında alınan 02/12/2010 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna ve Yüksek Sağlık Şurasının 18/09/2008 tarihli kararına itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Temerrüt ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme günü için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işletilemez.

Dosyanın incelenmesinde; davacı kurumun, …..İdare Mahkemesinin …. esas, …. karar sayılı kararına binaen, dava dışı … mirasçılarına, hükmedilen tazminata ilişkin ödemede bulunduğu ve yapılan ödemenin iadesi için davalıya ihtarname gönderilmediği yani davalının temerrüde düşürülmediği anlaşılmaktadır. Şu halde mahkemece anılan husus dikkate alınmadan asıl alacak yanında faize de hükmedilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

b-Davalı anestezi teknisyeninin çalışma koşulları, hastanenin olanaklarının yetersiz olması, kusur durumları ve dosya kapsamındaki diğer olgular da gözetilerek olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43 ve 44. maddeleri (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51. ve 51. maddeleri) uyarınca tazminat miktarından davalı yararına uygun miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken bu hususun gözetilmemesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2 a ve b) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir