Yargıtay, misafirhane ücretini eksik ödeyen müdürü affetmedi

Yargıtay, misafirhane ücretini eksik ödeyen PTT müdürüne verilen beraat kararını bozdu.

İlçe PTT Müdürü olan sanık, yönetim ve sorumluluğu altında bulunan misafirhanede 2007-2011 yıllarında, muhtelif zamanlarda kalmasına rağmen, misafirhane konaklama ücretini eksik ödediğine ilişkin tespitler yapılmış, 19.08.2013 tarihli bilirkişi raporu ve sorumlu memur …’ın beyanı ile bu tespitler somut hale getirilmiş olmasına rağmen, görevi kötüye kullanma suçundan beraat kararı verilmiş ise de Yargıtay bu kararı bozmuştur.

Kararda, müdürün muhtelif zamanlarda kalmasına rağmen, misafirhane konaklama ücretini eksik ödediğine ilişkin tespitler kararda dikkate alındı.

Kararda vurgu yapılan bir husus ise, sanığın kaldığı odayı kalmadığı günlerde boşaltmadığı, özel eşyalarını bulundurulduğu göz önüne alındığında sanığın ödemesi gereken konaklama ücretinin daha fazla olacağıdır.

Misafirhanenin amiri ve sorumlusu olması sebebiyle, eksik ödemede bulunmasının hukuki ihtilaf olarak kabul edilemeyeceği de ayrıca vurgulandı.

Muhalefet şerhinde ise eylemin disiplin cezası olduğu vurgulanmıştır.

YARGITAY 9. CEZA DAİRESİ

ESAS NO: 2020/1116

KARAR NO: 2020/1083

KARAR TARİHİ: 16.09.2020

Mahkemesi: Sulh Ceza Mahkemesi

Suç: Görevi kötüye kullanma

Hüküm: Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

İlçe PTT Müdürü olan sanığın, yönetim ve sorumluluğu altında bulunan misafirhanede 2007-2011 yıllarında, muhtelif zamanlarda kalmasına rağmen, misafirhane konaklama ücretini eksik ödediğine ilişkin katılan kurum tespitleri, misafirhane kayıt defteri, 19.08.2013 tarihli bilirkişi raporu ve sorumlu memur …’ın beyanı ile sabit olduğu, ayrıca sanığın, kaldığı odayı kalmadığı günlerde boşaltmadığı, özel eşyalarını bulundurulduğu göz önüne alındığında sanığın ödemesi gereken konaklama ücretinin daha fazla olacağı, sanığın; misafirhanenin amiri ve sorumlusu olması sebebiyle, eksik ödemede bulunmasının hukuki ihtilaf olarak kabul edilemeyeceği, toplanan deliller ve tüm dosya münderecatı karşısında görevi kötüye kullanma suçunun tüm yasal unsurları ile sübut bulduğunun anlaşılması karşısında; görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.09.2020 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ :

Daire önüne gelen uyuşmazlıkta açılan davanın iddianamesinde sanığa isnat edilen suç bir ilin ilçesinde PTT müdürü olduğu halde kuruma ait misafirhanede kalarak ücretini eksik ödemekten kaynaklıdır.

Öncelikle gerek mahkeme gerek daire bu hukuki uyuşmazlığı bu çerçevede çözmekle yükümlüdür. Yerel mahkeme davada eksik misafirhane ücreti ödememekten kaynaklanan bu eylemi değerlendirmiş ve beraat kararı vermiştir. Dairemiz ise eylemin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı hususunda çoğunluk görüşüne ulaşmıştır.

Bu hususta iki ayrı mevzuat unsuruna dikkat çekmek gerekir. Bunlardan bir tanesi Resmi Gazete’de her yıl yayınlanan kamu sosyal tesislerine ilişkin tebliğdir. Diğeri ise 23.05.2013’de 6475 Sayılı Yasa ile değişen sanığın mensubu olduğu kurumun niteliğinin değiştirilmiş olmasıdır. 6475 sayılı yasa ile PTT KİT olmaktan çıkarılmış ve PTT A.Ş kurulmuştur. Bu yasa incelendiğinde evvelce kurumda görev yapan personelin bir kısmı sözleşmeli hale getirilmiş 657 sayılı Yasaya tabi olan memur sıfatlı bir kısım personelin bu sıfatı muhafaza edilmiştir. Davamızda sanık olarak yargılanan kişi memur olarak istihdamına devam edilen grup içerisindedir. Bu durum bizim karşımıza iki ayrı noktayı getirir:

Bunlardan ilki, 5237 sayılı Yasanın 7/2. maddesi uyarınca sanığın mensubu olduğu kurumun artık KİT veya İktisadi Devlet Teşebbüsü olmaktan çıkarılarak Anonim Şirket haline gelmesi bu konuda anonim şirket hükümlerinin cari hale gelmesidir. Dolayısıyla yeni düzenleme ile sanığın kısmen ödenmemiş borcunun alacaklısı bir anonim şirkettir ve burada sadece bir hukuki alacak doğuracaktır.

İkinci olarak, sanık 657 sayılı Yasaya tabi olma özelliğini PTT içinde devam ettirmekte bu durumda da eyleminin yaptırımı 657 sayılı Yasa 12 ve 125.maddeler çerçevesinde uyarma veya kınama biçiminde bir disiplin yaptırımına karşılık gelmektedir. Yani aslında burada bir disiplin suçu oluşmaktadır zira kurumunda kendi personeline düzenli olarak denetleme ve eksiklik varsa bu konuda yaptırım uygulama hak ve yetkisi mevcuttur. Eğer bir görevi kötüye kullanma suçundan bahsedilecekse mahiyeti görevi ihmal olmak üzere müdürü ve ekonomik sistemi denetlemeyen PTT yönetimi bundan sorumludur. Kaldı ki bilirkişi raporunda ve mahkemenin sübuta göre de zaten ne kadar alacak verecek olduğu hususu da şüphelidir.

Yukarıda açıklanan gerekçelerle karar verildiği tarihte anonim şirkete dönüşmüş kurum bünyesinde yasal zorunluluk gereği memur sıfatı ile görev yapan sanığın misafirhanede eksik ücret ödemesi iddiasına dayanan eylemin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu şeklindeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

Kaynak:Memurlar.net

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir