Memurun tercihi alınmadan yapılan re’sen atama işlemi hukuka uygun değildir.

Danıştay 2. Dairesi, Isparta Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünde Şube Müdürü olarak görev yapan davacının, aynı unvanla Bitlis Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü emrine atanmasına ilişkin işlemi hukuka aykırı bularak iptal eden mahkeme kararını onadı.

İlk derece mahkemesince, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Taşra Teşkilatı Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin (sonradan mülga olmuştur) özel yönetmelik olduğu ve Genel Yönetmeliğe aykırı hüküm içeremeyeceğini,

Genel Yönetmelik hükmüne aykırı olarak, form doldurma imkanı tanınmadan ve dolayısıyla tercihleri alınmadan re’sen 6. bölgede bulunan Bitlis iline yönetici olarak atanmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile işlem iptal edilmiştir.

Danıştay 2. Daire bu kararı onamıştır.

DANIŞTAY

İKİNCİ DAİRE

ESAS NO: 2021/17429

KARAR NO: 2022/599

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : . Bakanlığı

VEKİLİ: Hukuk Müşaviri .

KARŞI TARAF (DAVACI) : .

İSTEMİN KONUSU:

. İdare Mahkemesince verilen. günlü, E:., K:. sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava Konusu İstem:

Dava, Isparta Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünde Şube Müdürü olarak görev yapan davacının, aynı unvanla Bitlis Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü emrine atanmasına ilişkin. günlü, . sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

Danıştay İkinci Dairesinin (karar düzeltme aşamasında) 08/09/2020 günlü, K:2020/1251, K:2020/2222 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle. İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararla;

Dava konusu işlemin, davacının Isparta ilinde yönetici olarak hizmet süresini doldurduğu gerekçesiyle, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Taşra Teşkilatı Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin Geçici 1. maddesi uyarınca 6. hizmet bölgesinde bulunan Bitlis iline atanması yönünde tesis edildiği görülmekle birlikte, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Taşra Teşkilatı Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin özel yönetmelik olduğu ve söz konusu yönetmeliğin dayanağı olan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik’in 28. maddesinde; “Özel yönetmeliklerde bu Yönetmeliğe aykırı hükümler yer alamaz” hükmünün yer aldığı göz önüne alındığında, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik’in 26. maddesi uyarınca, zorunlu çalışma süresini tamamlamış memurlar için yönetmelik eki “Yer Değiştirme Sureti İle Atanma İstek Formu”nun doldurulması imkanının tanınması ve bu formlarda yer alacak tercihler dikkate alınarak ve atamaya tabi olanların tümü birlikte değerlendirilerek, bunlar arasında yapılacak objektif değerlendirmeye göre atamaların yapılması gerekirken, anılan yönetmelik hükmüne aykırı olarak, form doldurma imkanı tanınmadan ve dolayısıyla tercihleri alınmadan re’sen 6. bölgede bulunan Bitlis iline yönetici olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davalı idare tarafından; davacının 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı, dava konusu işlemin mevzuat hükümleri esas alınmak suretiyle tesis edildiği, bulunduğu bölgede azami çalışma süresini tamamladığından, aynı yönetici unvanında görev yapmadığı 6. hizmet bölgesi illerinden Bitlis’e, 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi ve ilgili Yönetmelik uyarınca atamasının yapıldığı, öte yandan, davacı tarafın vekil ile temsil olunmamasına karşın kararda davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI:

Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

İdare Mahkemesi kararının esasına yönelik temyiz isteminin reddi ile dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararının onanması; vekili olmadığı halde, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığından, bu kısma yönelik temyiz talebinin kabulüyle, Mahkeme kararının vekalet ücretine yönelik kısmının ise bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Mahkeme kararının esasına yönelik olarak;

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkün olup; davalı tarafından ileri sürülen hususlar İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline yönelik kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Mahkeme kararının vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekalet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.

Uyuşmazlıkta; İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptali yolunda hüküm kurularak, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş ise de; davacının, davayı vekil aracılığıyla takip etmediği anlaşıldığından, davacı lehine, avukatlık ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.

Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasında yer alan “… ile karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040,00 TL avukatlık ücretinin …” ibaresi çıkarılmak suretiyle, kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile dava konusu işlemin iptali yolunda verilen . İdare Mahkemesinin . günlü, E:., K:. sayılı kararının ONANMASINA oybirliğiyle,

2. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABÜLÜ ile anılan İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,

3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2022 tarihinde karar verildi.

Kaynak: memurlar.net

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir