Memurların yer değiştirmesi ile ilgili son noktayı Danıştay İDDK koydu

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin bazı maddelerinin iptali için açılan davada verilen ret kararını onadı.

FacebookTwitterTelegramWhatsAppMessenger

İptali istenilen davada; eğitim özrü, 4688 sayılı Yasa kapsamında aylıksız izinli olanlara eş durumundan tayin hakkı gibi hususlar yer almaktaydı.

Danıştay İkinci Dairesinin ret kararında;

Eğitim hakkının korunması gerekçesiyle idareden, atamaya ilişkin bütün işlemlerde personelin eğitim mazeretlerini kayıtsız şartsız karşılamasının beklenmesinin, idarenin üstlendiği kamu hizmetinin yürütülmesini imkansız hale getireceği, eğitim hakkının kapsamının, kamu görevlisinin devam etmek istediği bir eğitim programının, atanma veya atanmama taleplerinde mazeret olarak dikkate alınması ve atanma talebinin eğitim mazereti doğrultusunda yerine getirilmesi gibi, kesin olarak tanımlı pozitif yükümlülükler içerecek kadar geniş olduğu sonucuna ulaşılmasının mümkün olmadığı; öte yandan, ülkemizin tüm illerinde üniversitelerin öğretim faaliyetlerini devam ettirdiği göz önüne alındığında, üst öğrenim yapmak isteyen tüm kamu görevlilerinin, görev yaptıkları illerde eğitim görmek istedikleri alanlarla ilgili bölümleri tercih etmek suretiyle eğitimlerine devam etme imkanları bulunduğundan; dava konusu Yönetmelik’te öğrenim özrüne yer verilmemesi yönündeki eksik düzenleme iddiası yerinde görülmemiştir.

Memurun hizmet gereği yer değişikliğine tabi tutulabilmesi için, adli veya idari bir soruşturma yapılmış ve bu soruşturma sonucunda memurun o yerde kalmasında sakınca görülmüş olması gerektiği anlaşıldığından, bu niteliği dolayısıyla iptali istenen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı,

Sendika yöneticilerinin aylıksız izinde olmaları nedeniyle atandıkları hizmet bölgesinde fiilen çalışmadıklarından bu sürelerin bölge hizmetinden sayılmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı; kamu görevlileri sendikaları da, özel hukuk tüzel kişisi olup, bu vasıfları nedeniyle “özel kurumlar” kapsamında değerlendirildiğinden, 4688 sayılı Kanun’un 18. maddesine dayanılarak, aylıksız izne ayrılarak sendika genel merkezi yöneticisi olarak görev yapan personelin bulunduğu yerde kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik pirimi ödemek suretiyle çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde memur olan eşinin aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği talebinde bulunması imkanının bulunduğu, aynı durum 1136 sayılı Kanun kapsamında avukat olarak görev yapanlar açısından da geçerli olduğundan, söz konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı,

gerekçeleri ile dava reddedilmişti.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

ESAS NO: 2020/1062

KARAR NO: 2021/1388

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : . Sendikası (.)

VEKİLİ: Av..

KARŞI TARAF (DAVALI) : .

VEKİLİ: Hukuk Müşaviri.

İSTEMİN KONUSU:

Danıştay İkinci Dairesinin 26/12/2019 tarih ve E:2018/1674, K:2019/7583 sayılı kararının redde ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: 25/06/1983 tarih ve 18088 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin, 16/08/2014 tarih ve 29090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin;

1- 1. maddesi ile değiştirilen 11. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ”o yerde kalmasında sakınca görülmüş olan memur” ibaresi ile aynı maddenin 3. fıkrasının tamamının,

2- 2. maddesi ile değiştirilen 12. maddesinde ”öğrenim özrü”ne yer verilmemesi yönündeki eksik düzenlemenin,

3- 3. maddesi ile değiştirilen “Sağlık Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği” başlıklı 13. maddesinde yer alan ”eğitim ve araştırma hastanesi veya üniversite hastanesinden” ibaresinin,

4- 4. maddesi ile değiştirilen 14. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan ”kesintisiz son üç yıl” ibaresinin, 14/e maddesinde ”eşi 4688 sayılı yasa kapsamında aylıksız izinde olan sendika genel merkez yöneticisi olanlar” ile ilgili herhangi bir düzenlemenin yer almaması yönündeki eksik düzenlemenin,

5- 6. maddesi ile değiştirilen 22. maddesinde ”4688 sayılı Yasa kapsamında aylıksız izinli olanlar” ile ilgili herhangi bir düzenlemenin yer almaması yönündeki eksik düzenlemenin,

6- 7. maddesi ile değiştirilen 23/a maddesinde ”4688 sayılı Yasa kapsamında aylıksız izinli olanlar”ın hariç tutulmaması yönündeki eksik düzenlemenin,

iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay İkinci Dairesinin 26/12/2019 tarih ve E:2018/1674, K:2019/7583 sayılı kararıyla;

Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin, 16/08/2014 tarih ve 29090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 4. maddesi ile değiştirilen 14. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “kesintisiz son üç yıl” ibaresinin iptal istemi yönünden;

Dava konusu Yönetmelik hükmünün 25/08/2015 tarih ve 29456 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile “son iki yıl içinde 360 gün…” şeklinde değiştirilmiş olması nedeniyle, söz konusu düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı;

Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin, 16/08/2014 tarih ve 29090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesi ile değiştirilen 13. maddesinde yer alan “eğitim ve araştırma hastanesi veya üniversite hastanesinden” ibaresi ile 1. maddesiyle değiştirilen 11. maddesinin üçüncü fıkrasının iptali istemi yönünden;

Dairelerinin 28/03/2018 tarih ve E:2016/10054; K:2018/2062 sayılı kararı ile söz konusu düzenlemelerin iptal edildiği görüldüğünden, bu davada aynı ibareler yönünden, karar verilmesine yer bulunmadığı;

Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin, 16/08/2014 tarih ve 29090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 2. maddesi ile değiştirilen 12. maddesinde “öğrenim özrü”ne yer verilmemesi yönündeki eksik düzenlemenin iptal istemi yönünden;

Eğitim hakkının korunması gerekçesiyle idareden, atamaya ilişkin bütün işlemlerde personelin eğitim mazeretlerini kayıtsız şartsız karşılamasının beklenmesinin, idarenin üstlendiği kamu hizmetinin yürütülmesini imkansız hale getireceği, eğitim hakkının kapsamının, kamu görevlisinin devam etmek istediği bir eğitim programının, atanma veya atanmama taleplerinde mazeret olarak dikkate alınması ve atanma talebinin eğitim mazereti doğrultusunda yerine getirilmesi gibi, kesin olarak tanımlı pozitif yükümlülükler içerecek kadar geniş olduğu sonucuna ulaşılmasının mümkün olmadığı; öte yandan, ülkemizin tüm illerinde üniversitelerin öğretim faaliyetlerini devam ettirdiği göz önüne alındığında, üst öğrenim yapmak isteyen tüm kamu görevlilerinin, görev yaptıkları illerde eğitim görmek istedikleri alanlarla ilgili bölümleri tercih etmek suretiyle eğitimlerine devam etme imkanları bulunduğundan; dava konusu Yönetmelik’te öğrenim özrüne yer verilmemesi yönündeki eksik düzenleme iddiasının yerinde görülmediği,

Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 16/08/2014 tarih ve 29090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 1. maddesi ile değiştirilen 11. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ”o yerde kalmasında sakınca görülmüş olan memur” ibaresinin iptal istemi yönünden;

Dava konusu düzenlemeden, memurun hizmet gereği yer değişikliğine tabi tutulabilmesi için, adli veya idari bir soruşturma yapılmış ve bu soruşturma sonucunda memurun o yerde kalmasında sakınca görülmüş olması gerektiği anlaşıldığından, bu niteliği dolayısıyla iptali istenen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı;

Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin, 16/08/2014 tarih ve 29090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 4. maddesi ile değiştirilen 14. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, “eşi 4688 sayılı Yasa kapsamında aylıksız izinde olan sendika genel merkez yöneticisi olanlar”a yer verilmemesi yönündeki eksik düzenleme, 7. maddesi ile değiştirilen 23. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde “4688 sayılı Yasa kapsamında aylıksız izinli olanlar”a yer verilmemesi yönündeki eksik düzenleme ve 6. maddesi ile değiştirilen 22. maddesinde “4688 sayılı Kanun kapsamında aylıksız izinli olanlar” ile ilgili herhangi bir düzenlemenin yer almaması yönündeki eksik düzenlemenin iptal istemi yönünden;

Sendika yöneticilerinin aylıksız izinde olmaları nedeniyle atandıkları hizmet bölgesinde fiilen çalışmadıklarından bu sürelerin bölge hizmetinden sayılmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı; kamu görevlileri sendikaları da, özel hukuk tüzel kişisi olup, bu vasıfları nedeniyle “özel kurumlar” kapsamında değerlendirildiğinden, 4688 sayılı Kanun’un 18. maddesine dayanılarak, aylıksız izne ayrılarak sendika genel merkezi yöneticisi olarak görev yapan personelin bulunduğu yerde kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik pirimi ödemek suretiyle çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde memur olan eşinin aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği talebinde bulunması imkanının bulunduğu, aynı durum 1136 sayılı Kanun kapsamında avukat olarak görev yapanlar açısından da geçerli olduğundan, söz konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı;

gerekçeleriyle, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin, 16/08/2014 tarih ve 29090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 4. maddesi ile değiştirilen 14. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “kesintisiz son üç yıl” ibaresi ile 3. maddesi ile değiştirilen 13. maddesindeki “eğitim ve araştırma hastanesi veya üniversite hastanesinden” ibaresi ve 1. maddesi ile değişitirilen 11. maddesinin üçüncü fıkrasının iptali istemine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına; diğer istemler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, memurların öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumlarının bulunduğu yere öğrenim özrüne bağlı olarak atanamamasının, onların maddi ve manevi anlamda mağduriyetine neden olacağı, kamu hizmetinin etkinliğini ve verimliliğini etkileyeceği, çalışma barışını bozacağı, Anayasa’nın “Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi” başlıklı 42. maddesine aykırı olduğu iddiaları ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin, dava konusu Yönetmeliğin 2. maddesi ile değiştirilen 12. maddesinde “öğrenim özrüne yer verilmemesi” yönündeki eksik düzenlemenin hukuka aykırı olduğu; memur hakkında yapılan adli veya idari bir soruşturma sonucunda memurun o yerde kalmasında sakınca görülmesi halinde başka yere atanmasının suçsuzluk karinesine, bu nedenle dava konusu Yönetmeliğin 1. maddesi ile değiştirilen 11. maddesinin 1. fıkrasının hukuka aykırı olduğu; 4688 sayılı Kanun kapsamında aylıksız izinli olan sendika yöneticilerinin bu görevleri esnasında aylıksız izinli olduklarından bahisle hizmetlerinin bölge hizmetinden sayılmamasının hakkaniyete uygun olmadığı, aylıksız izinde oldukları sürenin de bölge hizmetinden sayılması gerektiği, Yönetmeliğin 4. maddesinde, atanmayı talep edebilecek personelin eşi yönünden bir kısıtlamaya gidilmesi ve bazı personele ayrımcılık yapılmasının, Anayasa’nın eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına, 111 sayılı İş ve Meslek Bakımından Ayrım Hakkında Sözleşme hükümlerine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne aykırı olduğu, Yönetmeliğin 4. maddesi ile değiştirilen 14. maddesinin (e) bendinde yer alan “eşi 4688 Sayılı Kanun kapsamında aylıksız izinde olan sendika genel merkez yöneticisi olanlar” ile ilgili bir düzenlemenin yer almaması yönündeki eksik düzenleme, 6. maddesi ile değiştirilen 22. maddesinde “4688 Sayılı Kanun kapsamında aylıksız izinli olanlar” ile ilgili bir düzenlemenin yer almaması yönündeki eksik düzenleme ve 7. maddesi ile değiştirilen 23. maddesinin (a) bendinde “4688 sayılı Kanun kapsamında aylıksız izinli olanların hariç tutulmaması” yönündeki eksik düzenlemelerin hukuka aykırı olduğu, davanın reddine ilişkin kısmın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;

“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın davanın reddine ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın kısmen reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına yönelik Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 26/12/2019 tarih ve E:2018/1674, K:2019/7583 sayılı kararının, temyize konu davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA,

3. Kesin olarak, 05/07/2021 tarihinde, dava konusu Yönetmeliğin 12. maddesine yönelik eksik düzenleme iddiası yönünden oyçokluğu, diğer kısım yönünden oybirliği ile karar verildi.

Kaynak : Memurlar.Net

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir