Danıştay, türk soylu olan kişinin türk vatandaşı olma koşulundan istisna edilmesi sebebiyle avukatlık yapmasına vatandaşlık koşulu bakımından engel bulunmadığına karar verdi.

T.C.

DANIŞTAY

10. DAİRE

Esas Numarası: 2016/302

Karar Numarası: 2021/1359

Karar Tarihi: 24.03.2021

ÖZETİ: Kosova uyruklu ve Türk soylu olan davacı tarafından, avukatlık mesleğini yapabilmesi için tarafına Türk Soylu Yabancıların Türkiye’de Meslek ve Sanatlarını Serbestçe Yapabilmelerine, Kamu, Özel Kuruluş veya İşyerlerinde Çalıştırılabilmelerine İlişkin Kanun uyarınca çalışma izni verilmesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmektedir. Türk Soylu Yabancıların Türkiye’de Meslek ve Sanatlarını Serbestçe Yapabilmelerine, Kamu, Özel Kuruluş veya İşyerlerinde Çalıştırılabilmelerine İlişkin Kanun’un, Avukatlık Kanunu’na göre özel yasa niteliğinde olduğu açıktır. Türk soylu olan ve bu haliyle Avukatlık Kanunu’ndaki Türk vatandaşı olma koşulundan istisna edilen kişinin avukatlık yapmasına vatandaşlık koşulu bakımından hukuki engel bulunmadığı görülmektedir. İlk Derece Mahkemesince kişinin avukatlık stajını yapabilmek amacıyla çalışma izni verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir. İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ilgili maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygundur. İleri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş olup idarenin temyiz isteminin reddi gerekmektedir.

“İçtihat Metni”

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Kosova uyruklu ve Türk soylu olan davacı tarafından, avukatlık mesleğini yapabilmesi için tarafına 2527 sayılı Türk Soylu Yabancıların Türkiye’de Meslek ve Sanatlarını Serbestçe Yapabilmelerine, Kamu, Özel Kuruluş veya İşyerlerinde Çalıştırılabilmelerine İlişkin Kanun uyarınca çalışma izni verilmesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 2527 sayılı Kanun’un, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na göre özel yasa niteliğinde olduğu dikkate alındığında; Türk soylu olan ve bu haliyle 1136 sayılı Kanun’daki “Türk vatandaşı olma” koşulundan istisna edilen davacının avukatlık yapmasına “vatandaşlık koşulu” bakımından hukuki engel bulunmadığı, bu sebeple davacının avukatlık stajını yapabilmek amacıyla çalışma izni verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca avukatlık mesleğini yapabilmek için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma zorunluluğunun bulunduğu, öte yandan, “Çok Gizli” gizlilik dereceli Vatandaşlıkla İlgili Kanunların Uygulanmasına İlişkin Yönerge’de, 2527 sayılı Kanun hükümlerince, sadece Yunan (Batı Trakya) ve KKTC uyruklu yabancılara çalışma izni verileceğinin düzenlendiği, anılan düzenlemeler kapsamında olmadığı anlaşılan davacının başvurusunun reddi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …

DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Uyuşmazlıkta; İdare Mahkemesi kararının gerekçe kısmında davacının avukatlık stajını yapabilmek amacıyla çalışma izni verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından işlemin iptaline karar verildiği görülmekle birlikte; bakılan davanın, davacıya avukat olarak çalışma izni verilmesi istemiyle 16/01/2015 tarihinde yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali isteminden kaynaklandığı ve söz konusu işlemde Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,

3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:Hukukihaber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir