Danıştay denetim sırasında memurların yaşadığı taciz nedeniyle ceza işlemini hukuka uygun buldu.

Rekabet uzmanları şirkete ait binada yerinde inceleme yapılmak istendiği, şirket yönetim kurulu başkanı tarafından kurum raportörlerinin inceleme yapmasının engellendiği gerekçesi ile ceza kesilmiştir.

Olayda, raportörlerce, bina içerisinde bulunan raflardaki dolu olan klasörlerin ve sözleşmelerin yer aldığı klasörlerin incelenebileceği bilgisi verilmiştir

Daha sonra, ”şu anda zaten zor bir durumla karşı karşıya bulundukları, raportörlerin çıkması gerektiği” defalarca ifade edilmiştir.

İleriki süreçte tekrar problemler çıkınca bu şartlar altında incelemeye devam edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.

Bunun üzerine Yetki belgelerinin fotokopilerinin alınması sırasında, Yönetim kurulu başkanı “çıkartın nüfus cüzdanlarınızı ben size inanmıyorum” diyerek çıkma hazırlığında olan raportörlerin 10-15 dakika daha binadan çıkmalarını engellemiştir.

Raportör arkadaşlar kendisine bu üslubun doğru olmadığını, kurum kimlik kartlarının ve yetki belgelerinin zaten incelemelerin başında ibraz ettiklerini ifade etmeleri üzerine… “polis çağıracağını, raportörlerin buradan çıkamayacağını, sahtekar olduklarını, nüfus cüzdanları ile kurum kimliklerindeki isimleri karşılaştırmak istediğini” söylemiştir.

Araya avukat girmiş ve olayın yanlış anlama olduğunu, polis de çağrılmadığını ifade etmiştir.

Bu gerekçelerle ilk derece mahkemesi ceza işleminin hukuka uygun olduğuna karar vermiştir. Danıştay 13. Daire de bu kararı onamıştır.

DANIŞTAY

ONÜÇÜNCÜ DAİRE

ESAS NO:2021/2653

KARAR NO:2021/2383

KARAR TARİHİ: 22.06.2021

İSTEMİN_KONUSU:

… Bölge İdare Mahkemesi… İdari Dava Dairesi’nin… tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Rekabet Kurulu’nun … tarih ve… sayılı kararı uyarınca yürütülmekte olan ön araştırma kapsamında 17/09/2018 tarihinde yapılmak istenen yerinde incelemenin engellendiğinden bahisle, davacı şirket hakkında 978.349,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin . tarih ve … sayılı Rekabet Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

…. İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:. sayılı kararda;

Rekabet Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı uyarınca yürütülmekte olan ön araştırma kapsamında 17/09/2018 tarihinde şirkete ait binada yerinde inceleme yapılmak istendiği, şirket yönetim kurulu başkanı … tarafından kurum raportörlerinin inceleme yapmasının engellendiği, bu duruma yönelik tutanak tutulduğu, söz konusu tutanakta ”…’un Yönetim Kurulu Başkanı …; “bir haciz işlemi ile karşı karşıya olduklarını, organizasyon şeması verilemeyeceğini, tüm bilgisayarların alındığını” ifade etmiştir. Bu esnada raportörlerce, bina içerisinde bulunan raflardaki dolu olan klasörlerin ve sözleşmelerin yer aldığı klasörlerin incelenebileceği bilgisi verilmiştir. Katlar dolaşılıp söz konusu klasörler incelenecekken… tarafından; bu kez ”şu anda zaten zor bir durumla karşı karşıya bulundukları, raportörlerin çıkması gerektiği” defalarca ifade edilmiştir. Hatta ilerleyen dakikalarda… aynı sözleri tekrar ederek çıkabilirsiniz, Lütfen çıkın “demeye devam etmiştir. Raportörlerce dosyada görevli Rekabet Başuzmanı … ile yapılan görüşmenin ardından izin verilmiş ancak sonrasında tekrar aynı problemler olunca bu şartlar altında incelemeye devam edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Bunun üzerine Yetki belgelerinin fotokopilerinin alınması sırasında, Yönetim kurulu başkanı “çıkartın nüfus cüzdanlarınızı ben size inanmıyorum” diyerek çıkma hazırlığında olan raportörlerin 10-15 dakika daha binadan çıkmalarını engellemiştir. Raportör arkadaşlar kendisine bu üslubun doğru olmadığını, kurum kimlik kartlarının ve yetki belgelerinin zaten incelemelerin başında ibraz ettiklerini ifade etmeleri üzerine… “polis çağıracağını, raportörlerin buradan çıkamayacağını, sahtekar olduklarını, nüfus cüzdanları ile kurum kimliklerindeki isimleri karşılaştırmak istediğini” söylemiştir. Bu olayların ardından gelen teşebbüs avukatı … ve … odaya girerek bir yanlış anlaşılma olduğunu ifade ederek özür dilemişlerdir. Çok fazla dolandırıcı ile muhatap olduklarını, artık isterlerse kurumdan ayrılabileceklerini, zaten poliste çağırmadıklarını ifade etmişlerdir…” ifadelerine yer verildiği, devamında ise şirket binasına incelemeye giden raportörlerin herhangi bir inceleme yapamadan şirket binasından ayrılması sonrasında dava konusu Kurul kararıyla yerinde incelemenin engellendiğinden bahisle davacı şirket hakkında 978.349,00-TL idari para cezası uygulanması üzerine davanın açıldığı, şirkette inceleme yapmak üzere bulunan raportörlerin inceleme yapmasının engellendiğinin tutulan tutanak ile sabit olduğu, söz konusu tutanağın şirket avukatı … tarafından imzalanarak durumun kabul edildiği, Kurum raportörleri tarafından yapılmak istenen yerinde incelemenin engellendiğinden bahisle davacı şirket hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce;

İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, inceleme gününde incelemenin engellendiği hususunda tutulan her hangi bir tutanak bulunmadığı, böyle bir tutanak var ise de tek taraflı olarak sonradan düzenlendiği, şirket yetkilisinin bu tutanakta imzasının bulunmadığı, söz konusu tutanakta şirket avukatı olarak adı geçen kişinin şirketin avukatı olmadığı gibi şirketi temsile yetkisinin de bulunmadığı, idare tarafından bu hususun aksine temsile dair bir vekaletname sunulmadığı, anılan tutanağın ceza kararıyla birlikte tebliğ de edilmediği, cezanın dayanağının soyut nitelikte olduğu, yerinde inceleme esnasında haciz işlemlerinin de yapıldığı, bu olağanüstü durumlar nedeniyle inceleme yapmak üzere geldiği belirtilen idare görevlilerinin istedikleri belgeler hususunda kendilerine yardım edilememiş olabileceği, şirketin bu durumdan ve varsa buna dair işlem ve tutanaklardan bilgisi bulunmadığı, ön araştırma neticesinde Kurul tarafından soruşturma açılmasına gerek görülmediği, netice olarak verilmediği iddia edilen belgelerin incelemenin sıhhatini etkileyecek bir yönünün de bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davalı idare tarafından, Kurul kararının dayanağı olan tutanakta raportörlerin inceleme mahallinde inceleme yapmalarının ne şekilde engellendiğine ilişkin hususlara ayrıntılı olarak yer verildiği, şirket avukatı tarafından yerinde inceleme tutanağının imzalandığı, haciz işlemi yapılıyor olmasının yerinde inceleme yapılmasının engellenmesini haklı kılmadığı, istenen bilgi veya belgelerin raportörlere sunulması gerektiği, dava konusu Kurul kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,

5. Kullanılmayan .-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davacıya iadesine,

6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın …. İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 22/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: memurlar.net

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir