Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü 18/6/2020 tarihinde, S. C. ve Diğerleri (B. No: 2016/5116) başvurusunda Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Olaylar
Öğretmen olan başvurucular sendikalarının çağrısına uyarak mitinge katılmıştır. Valilik binasına yürümek ve burada basın açıklaması yapmak isteyen gruba polis izin vermemiştir.
Grubun basın açıklamasını Valilik önünde yapma konusunda ısrarcı olması ve kapattıkları yol üzerinden yürüyüşe geçmesi üzerine gruba müdahalede bulunulmuş ve grup dağıtılmıştır. Olayların ardından başvurucuların her birine Kabahatler Kanunu uyarınca emre aykırı davranışta bulunduklarından bahisle idari para cezası verilmiştir. Başvurucuların itirazı Sulh Ceza Hâkimliği (Hâkimlik) tarafından kesin olarak reddedilmiştir.
İddialar
Başvurucular, gösteri yürüyüşü sırasında basın açıklamasına katılmak istemeleri nedeniyle idari para cezası ile cezalandırılmalarının toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlali niteliğinde olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Valilik tarafından eylem tarihinden sonraki bir tarihte il sınırları içinde yapılacak basın açıklamaları ile stant açma gibi benzeri faaliyetleri düzenleyen bir karar alınmış, Valilik binası da basın açıklaması yapılamayacak yerler arasında gösterilmiş ancak söz konusu karar dört gün sonra alınan diğer bir Valilik kararıyla yürürlükten kaldırılmıştır.
Hâkimlik gösteri yapan grupta yer alan başvurucuların dağılması için yapılan ihtara uymamalarını emre aykırılık kabahatinin oluşmasındaki unsurlardan biri olarak kabul etmiştir. Oysa anılan idari yaptırım kararının uygulanabilmesi için daha önceden ilan edilmiş ve eylem tarihinde yürürlükte bulunan bir emrin varlığı ve kişilerin bu emre aykırı davranışlarının tespiti gerekir. Valilik tarafından 2015 yılı için İzmir’in ilçelerinde 2911 sayılı Kanun’a göre belirlenen yerler arasında Konak Basmane Meydanı’nın bulunmadığı belirtilmiş ancak bu yöndeki kararın ne zaman yürürlüğe girdiğine, halka duyurulup duyurulmadığına ve duyurulmuşsa hangi vasıtalarla yapıldığına dair bilgi verilmemiştir.
Hâkimlik, kanun hükmünü yorumlarken başvurucuların idari para cezasıyla cezalandırılmaları konusunda eylemleriyle ilgili bir gerekçe oluşturmamıştır. Bu çerçevede Hâkimlik kararında da ilgili Kanun’a göre verilmiş hangi emrin bulunduğunun ve başvurucuların bunu ne şekilde ihlal ettiklerinin açıklanmadığı anlaşılmıştır.
Başvurucular, kanunda kabahat olarak öngörülen emre itaatsizlik fiilinin somut olayda unsurları oluşmaksızın kamu makamlarınca yoruma dayalı olarak idari para cezası ile cezalandırılmışlardır. Bu kapsamda, 5326 sayılı Kanun’un 32. maddesinde yer alan emre aykırı davranışa ilişkin hükmün unsurları oluşmaksızın uygulanmasının söz konusu basın açıklaması ya da toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma fiili bakımından kanunilik unsurunu taşımadığı, bu çerçevede müdahalenin kanunilik şartını karşılamadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi, açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
>> Anayasa Mahkemesinin 18/6/2020 Tarihli ve 2016/5116 Başvuru Numaralı Kararı