Başvurucu 31/1/2008 tarihinde Osmaniye 1. Sulh Ceza Mahkemesince tutuklanmıştır. Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 16/06/2008 tarihli iddianamesiyle Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde kamu davası açılmıştır. Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi 6/6/2012 tarihli kararı ile başvurucunun mahkumiyetine ve tutukluluk halinin devamına karar vermiştir. Yargıtay 1. Ceza Dairesi 26/2/2014 tarihli kararı ile mahkumiyet hakkında kısmen onama ve kısmen bozma kararı vermiştir. Bozma kararı üzerine Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesi 17/2/2015 tarihli kararıyla başvurucunun mahkumiyetine ve tutukluluk halinin devamına karar vermiştir. Bu karar Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 13/6/2016 tarihli kararıyla düzeltilerek onanmıştır.
Anayasa Mahkemesi yaptığı incelemede tutukluluk süresinin belirlenmesinde ilk derece mahkemesi önünde yargılama aşamasında geçen sürenin dikkate alınması gerektiğini açıklamıştır. Bu sebeple başvurucu toplam 4 yıl 15 ay 26 gün süreyle hürriyetinden yoksun bırakılmıştır. Başvurucunun bir suç isnadına bağlı olarak tutulduğu süre, 5271 sayılı Kanun’un 102. maddesinin (2) numaralı fıkrasında ağır cezalık işler için öngörülen beş yıllık azami tutukluluk süresini aşmıştır şeklinde bir değerlendirme yapılmıştır.