Yargıtay, erkeğin sürekli kumar oynayıp borçlarını ödemediği ve alacaklıların davacı kadından para isteyip, kadını rahatsız ettiği olayda kadın lehine manevi tazminata karar verilmesi gerekirken bu talebin reddedilmesini isabetli bulmamıştır. Karar içerisinde bu durum şu şekilde ifade edilmiştir;
“…davalı-davacı erkeğin sürekli kumar oynayıp borçlandığı, borçlarını ödemediği, alacaklıların davacı-davalıdan para isteyip kadını rahatsız ettikleri, bu durumda davacı-davalı kadının kişilik haklarının ihlal edildiği, kadın lehine manevi tazminat verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu..”
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
Esas :2024/9501
Karar :2025/1992
Tarih :25.02.2025
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1876 E., 2024/450 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Espiye 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2023/9 E., 2023/214 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek vekili tarafından birleşen davanın reddi, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi ve hükmedilen maddî tazminat yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalı-davacı erkeğin sürekli kumar oynayıp borçlandığı, borçlarını ödemediği, alacaklıların davacı-davalıdan para isteyip kadını rahatsız ettikleri, bu durumda davacı-davalı kadının kişilik haklarının ihlal edildiği, kadın lehine manevi tazminat verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu ancak temyiz edenin sıfatı dikkate alındığında, bu durumun bozma sebebi yapılamayarak eleştirilmesiyle yetinilmesi gerektiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıdaki yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yayına Hazırlayan: Stj.Av.Gizem Akbaş
