Yargıtay, asıl davada kabul edilen miktarı geçecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesini hatalı buldu

Yargıtay, asıl davada kabul edilen miktarı geçecek şekilde davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesini ve davalı vekili lehine, davacı vekili lehine hükmedilen ücreti geçmemek kaydıyla vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken buna uygun karar verilmemesini hatalı bulup, kanun yararına bozma kararı verdi.

Başvuru konusu olayda, velayet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tazminat istemli dava açılmış olup dava değeri 60.000 TL’dir. İlk derece mahkemesince talebin 4.091,63 TL’sinin kabul edilmiş, ayrıca davacı aleyhine 9.200 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olup davacı vekilinin istinaf başvurusu da miktar yönünden reddedilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararına karşı Adalet Bakanlığı kanun yararına temyiz yoluna başvurmuştur.

Kanun yararına bozma talebini inceleyen Yargıtay 2.Hukuk Dairesi, dava değerinin 60.000 TL olduğunu, ilk derece mahkemesince talebin 4.091,63 TL’sinin kabul edilmiş olmasına karşın, asıl davada kabul edilen miktarı geçecek şekilde davacı aleyhine 9.200 TL vekalet ücretine hükmedilmesini hatalı bulmuş, ayrıca davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle AAÜT m.13/3 hükmü uyarınca davalı vekili lehine, davacı vekili lehine hükmedilen ücreti geçmemek kaydıyla vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken buna uygun karar verilmemesini hatalı bulup, kararın kanun yararına bozulmasına karar vermiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

Esas No                            : 2024/2803

Karar No                           : 2024/2886

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ                    : Kayseri 3. Aile Mahkemesi

TARİHİ                               : 17.01.2023

SAYISI                               : 2020/95 E., 2023/47 K.

DAVACI                             : …… ………. vekili Avukat …. …..

DAVALI                             : ……. …… vekili Avukat …… ……

DAVA TARİHİ                  : 27.04.2018

KARAR                              : Davanın kabulüne

TEMYİZ EDEN                 : Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen tazminat davasında davanın kabulüne, 4.091,63 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar yönünden reddine karar verilmiştir.

Davalı vekilinin istinaf başvurusu miktardan reddedilmekle, vekâlet ücretleri yönünden istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşen İlk Derece Mahkemesi kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası …… ……’ün 20.12.2013 tarihinde iş kazası sonucu vefat ettiğini, babasının vefatından sonra davalı anne ……. ……..’ün, müteveffanın çalıştığı Ecza Deposu isimli şirketten ve Hür Sigorta’dan yüklü miktarda tazminat adı altında paralar aldığını, davacının öldüğü tarihte ve davalı tarafından alınan paralar sırasında, müvekkilinin 18 yaşından küçük olduğunu, davalının bu paraları aldıktan sonra hiçbir şekilde müvekkiline hakkı olan parayı vermediğini, kendi hesabına yatırdığını ve paralar ile kendi adına bir kısım mallar edindiğini, müvekkilinin miras hissesi oranında tazminat paralarında hakkı olduğunu belirterek alacağın miras payı oranında davalının hesabına geçtiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 60.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının hakkı olan parayı fazlasıyla aldığını, dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde iş bu davayı açtığını, müvekkilinin söz konusu tazminatın bir kısmını davacının düğün masrafi için kullandığını, müvekkilinin davacıya düğün sonrasında 50.000,00 TL nakit parayı, sonrasında 10.000,00 TL kredi çekip davacıya verdiğini, hala kredinin taksit  ödemelerini yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya miras payı ölçüsünde ödenen tazminat miktarı dikkate alınarak davanın kabulüne, 4.091,63 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı lehine 9.200,00 TL vekâlet ücreti takdirine karar verilmiştir.

2.Davalı vekilinin istinaf başvurusu Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 11.05.2023 tarihli, 2023/880 E., 2023/894 K. sayılı karan ile 341 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar yönünden reddedilmiştir.

3.Mahkeme kararı 11.05.2023 tarihi itibariyle kesinleştirilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

 B. Temyiz Sebepleri

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 21.03.2024 tarihli kanun yararına temyiz dilekçesinde; Mahkemece, davacı vekilinin, istemlerinin 4.091,63 TL olduğunu belirtmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile feragat edilen bölüm yönünden davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken davanın kabulüne denilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava değerini aşan miktarda davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekâlet ücreti konusunda olup kanun yararına bozma koşulları oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2.Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fikrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3.4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 362 nci, 363 üncü maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) 13 üncü madde.

3. Değerlendirme

1.03.09.2022 tarih ve 31942 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 13 üncü maddesi;

 “(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.

(2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez

(3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez..” hükmünü amirdir.

Düzenlemeye göre, konusu para veya para ile ölçülebilen davalarda taraf yararına hükmedilen vekâlet ücreti davanın kabul edilen veya reddedilen miktarını geçemeyeceği gibi maddi tazminat istemli davaların kısmen reddi durumunda da davalı taraf yararına hükmedilecek ücret davacı lehine hükmedilen ücreti geçemez.

 2.Somut olayda, velâyet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle açılan tazminat istemli davada davanın değeri 60.000.00 TL olup İlk Derece Mahkemesince talebin 4.091,63 TL’si kabul edilmiş olmasına karşın; asıl davada kabul edilen miktarı geçecek şekilde davacı aleyhine 9.200,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirdiği gibi davanın kısmen kabul edildiği nazara alındığında AAÜT’nin 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca davalı vekili lehine, davacı vekili lehine hükmedilen ücreti geçmemek kaydıyla vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu konuda hüküm kurulmaması da doğru görülmemiştir.

V. KARAR

  Açıklanan sebeple;

Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak: 25 Haziran 2024 tarihli, 32583 sayılı Resmi Gazete

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir