Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle açılan tazminata ilişkin davada yeniden talepte bulunabilmesi için maluliyet oranında gelişen bir durumun olup olmadığının araştırılması gerekir

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2022/568
K. 2022/9828
T. 30.06.2022

ÖZET : Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

Davacının aynı kazaya bağlı olarak yeniden talepte bulunabilmesi için maluliyet oranındaki artışta gelişen bir durumunun olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Bu davadan önce açılan davada maluliyet oranına ilişkin rapor bulunmamakta, eldeki davada ise davacının %83 oranında sürekli iş göremez olduğu belirtilmiş ancak raporda gelişen durum olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmamıştır. Hakem Heyetince karara esas alınan maluliyet raporunda gelişen durum olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle anılan rapor karar vermeye yeterli ve elverişli değildir. Bu durumda Hakem Heyetince, davacıya ait tüm tıbbi belgeler getirtilerek tedavinin hangi tarihte tamamen sona erdiği, ilk davanın karar tarihinden sonra tedavinin devam edip etmediği, yine aynı tarihten sonra gelişen durum olup olmadığı ve gelişen durum var ise kaza ile gelişen durum sonucu ortaya çıkan maluliyet oranı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususlarında gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması, gelişen durumların olmaması halinde davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi, gelişen durumların bulunması halinde yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13/10/2021 Salı günü davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av …geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Başvuru sahibi(davacı) vekili; karşı tarafa(davalıya) trafik sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen davada davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalı tarafça kısmi ödeme yapıldığını, davacının rahatsızlıklarının artarak devam ettiğini açıklayıp bakiye zararlarına karşılık olarak belirsiz alacak davası olarak 10,00 TL sürekli iş göremezlik, 10,00 TL geçici iş göremezlik, 10,00 TL bakıcı gideri tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Karşı taraf (davalı) vekili, davalı aleyhine daha önce dava açıldığını ve davacıya yeterli ödeme yapıldığını ileri sürerek kesin hüküm nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

Davacı vekili meydana gelen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalı tarafça kısmi ödeme yapıldığını açıklayıp bakiye zararın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı tarafça yapılan savunmada, davacının bu davadan evvel maluliyet tazminatı talebi ile davalı şirket aleyhine dava açıldığını, davacıya yeterli ödeme yapıldığını savunarak kesin hüküm itirazında bulunmuş, Tahkim Heyetince yapılan yargılama neticesinde davacının daha önce tarafları aynı olan Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığını, ticaret mahkemesince yapılan yargılamada davanın feragat nedeni ile reddine karar verilerek kesinleştiğini, talep konuları aynı olduğundan eldeki dava ile kesin hüküm oluşturduğunu, gelişen durumun ispatı halinde ise kesin hükümden sözedilemeyeceğini ancak bunun için de Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dava dosyasından sonra ortaya çıkan yeni gelişen durumun da ispatının gerektiği, dosya kapsamına göre davadan sonra artan maluliyet oranını usulüne uygun ve ispata elverişli şekilde ortaya koymadığı, hakemler sadece kendilerine verilen evrak üzerinden karar verdikleri, davacının artan maluliyete ilişkin talebi ispat edilemediğinden bu talebinin reddine karar vermek gerektiği, bakıcı gideri talebine yönelik olarak da; alınan raporda da davacının bakıcı ihtiyacı olmadığının belirlendiği gerekçesi ile sürekli bakıcı gideri talebinin de reddine karar verilmiştir.

Eksik inceleme ile karar verilemez.

5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 30/23 maddesinde kanunda hüküm bulunmayan hallerde HMK hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı düzenlenmiş olup anılan madde çerçevesinde Tahkim Heyetinin de delil toplama yetkisi bulunmaktadır.

Davacı, bu davadan evvel Antalya 4. Asliye Tİcaret Mahkemesinde 2016/36 esas sayılı dava ile geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat talebinde bulunmuş, ticaret mahkemesince yapılan yargılamada davacının nekahat dönemi devam ettiği belirtilerek maluliyet oranına ilişkin bir rapor alınmamış, davacı, 25/03/2019 tarihli dilekçesi ile, 70.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminat ve 24.000,00 TL faiz olmak üzere sulh olduklarını bildirmiş, dosya kapsamına ibraname, feragatname başlıklı belge sunulması üzerine mahkemece davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.

Davacı eldeki dava ile, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri tazminatı talebinde bulunmuştur.

Davacının aynı kazaya bağlı olarak yeniden talepte bulunabilmesi için maluliyet oranındaki artışta gelişen bir durumunun olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.

Somut olayda; bu davadan önce açılan davada maluliyet oranına ilişkin rapor bulunmamakta, eldeki davada ise davacının %83 oranında sürekli iş göremez olduğu belirtilmiş ancak raporda gelişen durum olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmamıştır.

Taraflar arasında görülen Antalya 4. Asliye Tİcaret Mahkemesinde 2016/36 esas sayılı davası kesinleştiği için bu dava taraflar için bağlayıcı olup artık aynı hukuki sebeplerle ikinci bir dava açılamaz. Ne var ki gelişen durumların varlığı halinde artık yeni ortaya çıkan durumlar açısından kesin hüküm söz konusu değildir. Zira daha önceki yargılamada sonradan gelişen bu durumlar yargılama konusu yapılmamıştır. Gelişen durum; olay sonucu meydana geldiği halde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar olarak tanımlanabilir. Gelişen durumun olup olmadığı ise her olaya özgü olarak kanıtlara göre değerlendirilir.

Hakem Heyetince karara esas alınan maluliyet raporunda gelişen durum olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle anılan rapor karar vermeye yeterli ve elverişli değildir.

Bu durumda Hakem Heyetince, davacıya ait tüm tıbbi belgeler getirtilerek tedavinin hangi tarihte tamamen sona erdiği, ilk davanın karar tarihinden sonra tedavinin devam edip etmediği, yine aynı tarihten sonra gelişen durum olup olmadığı ve gelişen durum var ise kaza ile gelişen durum sonucu ortaya çıkan maluliyet oranı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususlarında gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması, gelişen durumların olmaması halinde davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi, gelişen durumların bulunması halinde yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2-)Bozma ilamının neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazının ve bakıcı giderine ilişkin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

www.hukukihaber.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir