Danıştay, satın aldığı tarihte taşınmazda bulunan ruhsatsız kısım için, mal sahibine idari para cezası verilemeyeceğine karar verdi. Ayrıca mahkeme, ceza hukukunun temel ilkelerinden birisi olan suç ve cezaların şahsiliği ilkesinin, idari para cezaları için de geçerli olduğu hususunda kuşku bulunmadığını ifade etti. Mahkeme karar içerisinde bu durumu şu şekilde gerekçelendirdi;
“ …Bu durumda; suç ve cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca, idarece davacının satın aldığı tarihte taşınmazda bulunan yapı ile daha sonra davacı tarafından yapılan ilave kısımlar tespit edilerek davacıya yalnızca bu kısımlar üzerinden para cezası verilmesi gerekirken, böyle bir inceleme yapılmaksızın davacı adına ruhsatsız yapının tamamı üzerinden hesaplanarak verilen para cezasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır…”
Danıştay
14. Dairesi
Esas :2014/2922
Karar :2016/3046
Tarih :19.04.2016
İstemin Özeti : İzmir 5. İdare Mahkemesinin 25/12/2013 günlü, E:2013/241, K:2013/491 sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : K1
Düşüncesi :Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, işin gereği görüşüldü:
Dava; İzmir İli, Buca İlçesi, 166 ada, 31 sayılı parselde ruhsatsız yapı yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 25.06.2013 günlü, 2013/1596 sayılı Buca Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; davacı ve yapının eski sahibi hakkında imar kirliliğine neden olmak suçundan yapılan yargılama sonucunda, İzmir 7.Asliye Mahkemesinin 18.9.2008 tarih ve E;2008/135 K;2008/518 sayılı kararıyla, davacının satın aldığı kişi tarafından 10.10.2004 tarihinden önce yapılan binaya davacı tarafından ilave katın yapıldığının bilirkişi raporuyla tespit edildiği , davacının imar kirliliğine neden olmak suçundan yapılan yargılama aşamasındaki tespitlere ve mevcut bilgi ve belgelere göre, ilave kaçak yapının davacı tarafından yapıldığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ”Suç ve Cezalara İlişkin Esaslar” başlıklı 38. maddesinin 7. fıkrasında ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 20. maddesinde kurala bağlanan, ”ceza sorumluluğunun şahsiliği” ilkesi, herkesin kendi fiilinden sorumlu tutulmasını, cezanın yalnız, suçu işleyenlerle iştirak edenlere verilmesini, suça katkısı bulunmayanlara ceza sorumluluğu yükletilemeyeceğini; hiç kimsenin işlemediği bir suçtan dolayı sorumlu tutulamayacağını, bir başkasının işlediği suçun, suçu işlemeyenlere sirayet edemeyeceğini ifade etmektedir. Ceza Hukukunun temel ilkelerinden biri olan bu ilkenin idari para cezaları için de geçerli olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; İzmir İli, Buca İlçesi, 166 ada, 31 sayılı parselde ruhsatsız zemin+1+2+3. Kat yapı yapıldığının 05.06.2013 tarihli yapı tatil tutanağı ile tespit edilmesi üzerine dava konusu encümen kararı ile 3/A grubu, zemin+1+2+3. kat yapı için davacı adına para cezası verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda; davacının söz konusu taşınmazı 26.12.2005 tarihinde satın aldığı, davacı ve yapının eski sahibi hakkında imar kirliliğine neden olmak suçundan yapılan yargılama sonucunda, İzmir 7.Asliye Mahkemesinin 18.9.2008 tarih ve E;2008/135 K;2008/518 sayılı kararında, yapının davacının satın aldığı kişi tarafından 10.10.2004 tarihinden önce yapıldığı, davacı tarafından ise binaya ilave kat yapıldığının bilirkişi raporuyla tespit edildiği görülmüştür.
Bu durumda; suç ve cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca, idarece davacının satın aldığı tarihte taşınmazda bulunan yapı ile daha sonra davacı tarafından yapılan ilave kısımlar tespit edilerek davacıya yalnızca bu kısımlar üzerinden para cezası verilmesi gerekirken, böyle bir inceleme yapılmaksızın davacı adına ruhsatsız yapının tamamı üzerinden hesaplanarak verilen para cezasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, İzmir 5. İdare Mahkemesinin 25/12/2013 günlü, E:2013/241, K:2013/491 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kaynak :Lexpera
