Kolluğun fiziki takipte olduğu durumlarda önceden önlem alan polislerin müdahalesi ile eylemlerini tamamlamaması durumunda sanıkların teşebbüs hükümleriyle cezalandırılması gerekir

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/2469 esas, 2019/132 karar ve 17.01.2019 tarihli kararında, önceden önlem alan polislerin müdahalesiyle eylemlerini tamamlaması mümkün bulunmayan sanıklar hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanmadan hüküm kurulmasını bozma sebebi olarak kabul etmiştir. Karar içinde bu durum şöyle açıklanmıştır;

“…Yakınanın, kendisinden tehditle para isteyen sanıklarla olay günü saat 14.00 sularında … otel lobisinde buluşacakları yönünde emniyet birimlerine ihbarda bulunması üzerine, kolluk görevlilerinin otelin içinde ve dışında gerekli önlemleri alıp, fiziki takibe başladıkları sırada sanıklar …ve … ile mağdurların aynı masada oturup konuşmaya başladıkları, sanık…’nın telefonla bir arama yapmasının hemen ardından sanık …’ın elinde iki adet boş senetle gelip bunları masaya bıraktıktan sonra yan masaya geçip oturduğu, mağdur …’nün bu senetleri imzalamasıyla emniyet güçlerinin operasyona başlayıp suça konu senetlere el koyup, zaptedip ardından da sanıkları yakaladıkları olayda; Önceden önlem alan polislerin müdahalesi ile eylemlerini tamamlaması mümkün bulunmayan sanıklar hakkında TCK’nin 35. maddesiyle uygulama yapılması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son (5271 sayılı CMK 307) maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına, 17/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi…”

Yargıtay 6. Ceza Dairesi

 2017/2469 E.

 2019/132 K.

İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Yağma

HÜKÜM : 1) Sanıklar … ve…hakkında 5237 sayılı Kanunun TCK’nin 37 delaletiyle TCK’nin 149/1-c, 62, 53/1. gereğince ayrı ayrı 8 yıl 4 ay hapis, hak yoksunluğu
2)Sanık … hakkındaki kamu davasının 765 sayılı Kanunun TCK’nin maddesi gereğince 102/4, 104/2, CMK’nin 223/2-8 gereğince zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

I-)Sanık … hakkında zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesi hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğname gibi ONANMASINA,

II-)Sanıklar … ve …hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-)Yakınanın, kendisinden tehditle para isteyen sanıklarla olay günü saat 14.00 sularında … otel lobisinde buluşacakları yönünde emniyet birimlerine ihbarda bulunması üzerine, kolluk görevlilerinin otelin içinde ve dışında gerekli önlemleri alıp, fiziki takibe başladıkları sırada sanıklar …ve … ile mağdurların aynı masada oturup konuşmaya başladıkları, sanık…’nın telefonla bir arama yapmasının hemen ardından sanık …’ın elinde iki adet boş senetle gelip bunları masaya bıraktıktan sonra yan masaya geçip oturduğu, mağdur …’nün bu senetleri imzalamasıyla emniyet güçlerinin operasyona başlayıp suça konu senetlere el koyup, zaptedip ardından da sanıkları yakaladıkları olayda;

Önceden önlem alan polislerin müdahalesi ile eylemlerini tamamlaması mümkün bulunmayan sanıklar hakkında TCK’nin 35. maddesiyle uygulama yapılması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

2-)Sanık …’ın yağma suçunun asli faili olduğunu gösteren delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan genel geçişli ifadelerle yetinilip yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-)Kabule göre de; Sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK’nin 149. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin yanı sıra (d) bendi kapsamında kaldığının düşünülmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son (5271 sayılı CMK 307) maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına, 17/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak: karararama.yargitay.gov.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir