İlk derece mahkemesinin kararını istinaf etmeyen ve aleyhine yeni bir karar verilmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır

Yargıtay, ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmayan tarafın, aleyhine yeni bir karar verilmemesi halinde müstakilen ya da katılma yoluyla temyiz yoluna başvuramayacağına karar verdi. Yargıtay aksi düşüncenin uygulanması halinde, istinaf başvurusunda bulunmayan tarafa istinaf kanun yolunu atlayarak temyiz hakkı tanınmış olacağını, bu hususun da üç kademeli yargılama sistemini iki kademeli yargılamaya çevireceğini ifade etti.

Yargıtay karar içerisinde bu durumu şu şekilde gerekçelendirdi; “…Yukarıda açıklandığı üzere davacının İlk Derece Mahkemesi’ nin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmadığından ve aleyhine yeni bir karar verilmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararını müstakilen ya da “katılma yoluyla” temyiz hakkı bulunmamaktadır. Aksi düşüncede istinaf başvurusunda bulunmayan tarafa ilk derece mahkemesi kararını istinaf kanun yolunu atlayarak temyiz etme hakkı tanınmış olur ki, bu durum 6100 sayılı HMK ile hayata geçirilen üç kademeli yargılama sistemini iki kademeli yargılama sistemine dönüştürür ve istinafın devre dışı bırakılmasına yol açar…”

       Yargıtay

12. Hukuk Dairesi

Esas  :2024/2008

Karar :2024/8635

Tarih  :16.10.2024

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 97/son, aynı Kanunun 18/1. ve 366/1. maddesinin atfıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/7. maddesi de gözetildiğinde icra mahkemesinde görülen işler ivedi işlerden sayıldığından temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talebinin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:

Dava, alacaklının İİK’nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Mahkemece, geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığından davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalı borçlu vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili, davalı 3.kişi vekili ile davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Davalı 3. Kişi … Baskı Boya San. Tic. A.Ş.’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Kural olarak İlk Derece Mahkemesi’nin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmayan tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz hakkı bulunmamaktadır. Ancak ilk kararı istinaf etmeyen taraf Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak yeni bir karar verilmesi halinde bu yeni kararı temyiz edebilecektir. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi halinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, davalı 3.kişi; İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesinin kararını temyiz etmiştir.

Yukarıda açıklandığı üzere davacının İlk Derece Mahkemesi’ nin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmadığından ve aleyhine yeni bir karar verilmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararını müstakilen ya da “katılma yoluyla” temyiz hakkı bulunmamaktadır. Aksi düşüncede istinaf başvurusunda bulunmayan tarafa ilk derece mahkemesi kararını istinaf kanun yolunu atlayarak temyiz etme hakkı tanınmış olur ki, bu durum 6100 sayılı HMK ile hayata geçirilen üç kademeli yargılama sistemini iki kademeli yargılama sistemine dönüştürür ve istinafın devre dışı bırakılmasına yol açar.

Bu açıklamalar karşısında İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen davalı 3. kişinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz hakkı bulunmadığından temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2- Davalı borçlu vekili ile davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalı borçlu vekili ile davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 427,60’ar TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenlerden tahsiline, 16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak          :Lexpera

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir