Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği (avukatlık branşı) yazılı sınavında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle Mahkemece iptal edilen sınava dayalı atamaların, yargı kararının uygulanması amacıyla geri alınıp alınamayacağına ilişkin mahkemeler arasındaki görüş ayrılığı giderdi.
Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın, “hukuka aykırılığı yargı yerince saptanmış ve iptaline karar verilmiş olan sınava dayalı atamaların, yargı kararının uygulanması amacıyla geri alınmasında ve personelin eski görevine iade edilmesinde hukuk aykırılık bulunmadığı” doğrultusunda giderilmesine kesin olarak karar verdi.
İDDK’nın gerekçesi
İptal kararının uygulanmasının anayasal olarak zorunlu olduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır. Ancak bazı hallerde kararın ne şekilde uygulanacağı açık olmayabilir. Bu gibi hallerde idarenin mahkeme kararının nasıl uygulanacağını belirleme hususunda belli ölçüde takdir yetkisine sahip olduğunun kabulü gerekir. Bununla birlikte idarenin haiz olduğu bu takdir yetkisi hiçbir zaman kararın uygulanmasından kaçınacak bir yöntemin tercih edilmesini içermemektedir.
Bakılan dosyada, ilgililerin öğretmen kadrosundan avukat kadrosuna atanmalarının dayanağı olan unvan değişikliği sınavı, yargı yerince hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiş ve anılan iptal kararı istinaf aşamasından geçerek kesinleşmiştir. Hukuka aykırılığı yargı yerince saptanmış ve iptaline karar verilmiş olan işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun tekrar tesis edilmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim aykırılığa konu uyuşmazlıklarda idare yargı kararını uygulamak amacıyla, hukuka aykırılığı tespit edilen atamaları geri almış ve yeni sınav yapmıştır.
Unvan değişikliği sınavının iptaline karar veren Mahkemece, “ara kararı ile istenilmesine rağmen herhangi bir hukuki engel bulunmaksızın sunulmayan sınav soru ve cevapları üzerinde yargısal denetim gerçekleştirilememiş olmasının bizatihi sınavı hukuka aykırı hale getirdiği” sonucuna varılmış olup, Mahkemenin iptal kararının gerekçesi idarenin yargı kararını uygulamasına engel olmadığı gibi, aksine şaibeli sınava dayalı atamaların geri alınması ve yeni bir sınav yapılması yargı kararının uygulanmasının bir gereğidir.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ
KURULU
Esas No: 2024/37
Karar No: 2024/39
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİ HAKKINDA KARAR
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 24/05/2024 tarih ve E:2024/16, K:2024/16 sayılı kararıyla;
… tarafından, Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 08/12/2023 tarih ve E:2023/2706, K:2023/3157 sayılı kararı ile Bursa Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 27/03/2024 tarih ve E:2024/86, K:2024/473 sayılı kararı arasındaki aykırılığın giderilmesinin istenmesi nedeniyle,
“Aykırılığın, davanın reddi yolundaki Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği” görüşüyle, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 3/C maddesinin 5. fıkrası uyarınca karar verilmesi için dosyanın Danıştay’a gönderilmesi üzerine,
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakimi .’nun açıklamaları dinlendikten sonra konu ile ilgili kararlar ve yasal düzenlemeler incelenerek gereği görüşüldü:
I-AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI:
A-ERZURUM BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 1. İDARİ DAVA DAİRESİNİN E:2023/2706 SAYILI DOSYASINA KONU YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istemin özeti: Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde matematik öğretmeni olarak görev yapmakta iken 02/03/2021 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği Sınavını kazanması üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine avukat olarak atanan davacı tarafından, Ankara 16. İdare Mahkemesinin 31/01/2022 tarih ve E:2021/909 K:2022/193 sayılı kararı ile 02/03/2021 tarihinde düzenlenen Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı unvan Değişikliği sınavının (avukatlık alanı) iptal edilmesi üzerine, avukat kadrosundan alınarak tekrar öğretmen kadrosuna atanmasına ilişkin 16/03/2023 tarih ve E-41289672-903.02.01/21540 sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Erzurum 3. İdare Mahkemesinin 29/09/2023 tarih ve E:2023/757, K:2023/1592 sayılı kararının özeti:
Ankara 16. İdare Mahkemesinin verdiği iptal kararı ile davacının avukat kadrosuna atanmasına esas Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği Sınavının hukuk aleminde hiç doğmamış hale geldiği (sınavın tamamının herhangi bir ayrım yapılmadan iptal edildiği), Mahkeme kararları üzerine idarelerin gecikmeksizin işlem tesis etmesi ve eylemde bulunmasının anayasal ve yasal bir mecburiyet olduğu (nitekim idarece yeni sınav yapıldığı), aksi bir durumun ise iptal kararı ile ortadan kaldırılan işlemin sonuçlarını geçerli kılmak anlamına geleceği, bu durumun ise iptal kararlarının uygulanabilirliğini ortadan kaldıracağı düşünüldüğünde, Mahkeme kararı doğrultusunda davacının avukat kadrosundan alınarak öğretmen kadrosuna atanmasına yönelik Milli Eğitim Bakanlığının 16/03/2023 tarih ve E-41289672-903.02.01/21540 sayılı işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 08/12/2023 tarih ve E:2023/2706, K:2023/3157 sayılı kararının özeti:
Usul ve esas yönünden hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.
B- BURSA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 1. İDARİ DAVA DAİRESİNİN E:2024/86 SAYILI DOSYASINA KONU YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istemin özeti: Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken 02/03/2021 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği Sınavını kazanması üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine
avukat olarak atanan davacı tarafından, Ankara 16. İdare Mahkemesinin 31/01/2022 tarih ve E:2021/909, K:2022/193 sayılı kararı ile 02/03/2021 tarihinde düzenlenen Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği sınavının (avukatlık alanı) iptal edilmesi üzerine, avukat kadrosundan alınarak öğretmen kadrosuna atanmasına ilişkin 16/03/2023 tarih ve E-21519 sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Eskişehir 1. İdare Mahkemesinin 16/11/2023 tarih ve E:2023/361, K:2023/1209 sayılı kararının özeti:
02/03/2021 tarihinde gerçekleştirilen Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği sınavının soru ve cevaplarının Mahkemeye gönderilmemesi sebebiyle yargısal denetimin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığından bahisle anılan sınavın iptaline karar verildiği ve sınava ilişkin herhangi bir usulsüzlüğün tespit edilmediği, davacının sınavını geçersiz kılan bir hukuka aykırılığa da yer verilmediği, bu kapsamda iptal kararının, usulüne uygun sınava giren ve başarılı olarak diğer şartları da temin ettiği için atanan adayların atamalarının doğrudan iptali sonucunu doğurmayacağı; bu nedenle, davacının atanmasına esas olan unvan değişikliği sınavının iptaline ilişkin Mahkeme kararının gerekçesi dikkate alınmadan davacının öğretmen kadrosuna atanmasına dair dava konusu işlemde, idari istikrar, hukuki güvenlik, belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri yönünden hukuka ve hakkaniyete uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bursa Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 27/03/2024 tarih ve E:2024/86, K:2024/473 sayılı kararının özeti:
Usul ve esas yönünden hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.
II-İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
02/03/2021 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen “Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği Sınavı”na avukat branşından katılan davacılar, yazılı ve mülakat aşamalarını geçerek Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bulunan avukat kadrolarına atanmışlardır.
Sınavda başarısız olan dava dışı A.A. tarafından mezkur sınavın iptali istemiyle dava açılması üzerine, Ankara 16. İdare Mahkemesinin 31/01/2022 tarih ve E:2021/909, K:2022/193 sayılı kararı ile;
“…dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, davalı idarece her ne kadar sınav soru ve cevaplarının Cumhurbaşkanının izni olmadığı gerekçesiyle Mahkememize sunulamadığı savunulmuş ise de, 6114 sayılı Kanun’un 9. maddesi ile öngörülen soru havuzuna erişim için Cumhurbaşkanının izninin gerektiği yönündeki koşulun ancak ortada sınava ilişkin adli-idari soruşturma ve kovuşturma bulunması hali için geçerli olduğu, ortada Cumhurbaşkanının iznini gerektirecek nitelikte herhangi bir adli-idari bir soruşturma ya da kovuşturmanın bulunmadığı, kaldı ki Mahkememizin 23/09/2021 tarihli ara kararına cevaben gönderilen 03/09/2021 tarih ve 30793956 sayılı yazı ekindeki Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının 36410 sayılı yazısında soruların mahkemeye gönderilmesine Cumhurbaşkanınca izin verilmediğine dair bir bilginin bulunmadığı, söz konusu yazının bir bilgilendirme yazısından ibaret olduğu, dolayısıyla 6114 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Sorular ve cevapları, yapılan sınav sona erdikten sonra Yönetim Kurulu kararına istinaden özel erişim usulleri ile adaylara açıklanabilir.” hükmü göz önünde bulundurulduğunda, sınav soru ve cevaplarının açıklanmasının önünde herhangi bir hukuki engelin bulunmadığı, sınava ilişkin asıl kılavuz ve anılan kılavuz uyarınca hazırlanan 2020/Pr.No:09 sayılı Protokol hükümleriyle itiraz öncesi sınav soru ve cevaplarının yayımlanması öngörülmüş olmasına rağmen aksi yönde düzenlemeler içeren ek protokol ile adayların etkili itiraz hakkını kullanmalarının engellendiği, son olarak 22/10/2021 tarihli ara kararı ile istenilmesine rağmen herhangi bir hukuki engel bulunmaksızın sunulmayan sınav soru ve cevapları üzerinde davacının iddiaları yönünden Mahkememizce herhangi bir yargısal denetimin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, netice itibarıyla idarece verilmeyen bilgi ve belgelere dayanan savunmaya itibar edilemeyeceği sonucuna varıldığından, davacının 02/03/2021 tarihinde gerçekleştirilen Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği (avukat branşı) yazılı sınavında başarısız sayılmasına yaptığı itirazın reddine yönelik işlemde ve Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği (avukatlık branşı) yazılı sınavında hukuka uyarlık görülmemiştir. “
gerekçesi ile sınavın iptaline karar verilmiştir. Anılan karara yönelik istinaf başvurusu Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin E:2022/679, K:2022/3825 sayılı kararı ile reddedilmiş ve iptal hükmü kesinleşmiştir.
Anılan iptal kararının uygulanması amacıyla, söz konusu sınavda başarılı olarak avukat kadrosuna atanan personelin, Milli Eğitim Bakanlığının 16/03/2023 tarih ve E-41289672-903.02.01/21540 sayılı işlemi ile avukat kadrosundan alınarak eski kadrolarına iade edilmesi üzerine, bu işlemlerin iptali istemiyle aykırılığın giderilmesi istemine konu davalar açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
1-Anayasa
Yargı yolu
Madde 125 – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.
Mahkemelerin bağımsızlığı
Madde 138- …
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
2-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu
Kararların sonuçları:
Madde 28
1.Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.
3-2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun:
Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulu:
Madde 3/C- (Ek: 18/6/2014-6545/6 md.)
…
4.Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri şunlardır:
…
c) Benzer olaylarda, bölge idare mahkemesi dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar
arasında veya farklı bölge idare mahkemeleri dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık bulunması halinde; resen veya ilgili bölge idare mahkemesi dairelerinin ya da istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların bu aykırılığın veya uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, istemin uygun görülmesi halinde kendi görüşlerini de ekleyerek Danıştaydan bu konuda karar verilmesini istemek. …
5.(Değişik:17/10/2019-7188/7 md.) Dördüncü fıkranın (c) bendine göre yapılacak istemler, konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kuruluna iletilir. İlgili dava daireleri kurulunca üç ay içinde karar verilir. Aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Başvuruya konu olan kararlar arasındaki aykırılık, “idari yargı yerince ara kararı ile istenilmesine rağmen herhangi bir hukuki engel bulunmaksızın sunulmayan sınav soru ve cevapları üzerinde davacının iddiaları yönünden yargısal denetimin gerçekleştirilmesi mümkün olmadığından, Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği (avukatlık branşı) yazılı sınavında hukuka uyarlık görülmediği” gerekçesiyle Mahkemece iptal edilen sınava dayalı atamaların, yargı kararının uygulanması amacıyla geri alınıp alınamayacağından doğmaktadır.
Hukuk güvenliği ve hukukun üstünlüğünün sağlanabilmesi için Devletin her türlü işlem ve eyleminin yargı denetimine açık olması gerekir. Nitekim, Anayasa’nın 125. maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesinde “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” denilmek suretiyle bu husus anayasal güvenceye kavuşturulmuştur. Devletin işlem ve eylemlerine karşı yargı yolunun açık tutulması tek başına yeterli olmayıp, yargı mercileri tarafından verilen kararların gecikmeksizin uygulanması da gerekir. Bir işlemin hukuka aykırı olduğu yapılan yargısal denetim neticesinde tespit edilmesine rağmen işlemin iptali yönündeki yargı kararının uygulanmaması, Devletin işlem ve eylemlerine karşı yargı yolunun açık tutulmasını anlamsız hale getirir. Zira, hukuk güvenliği ve hukukun üstünlüğü sadece hukuka aykırılıkların tespit edilmesiyle değil, bunların tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasıyla sağlanabilir. Nitekim yargı yerince iptaline hükmedilen idari işlemler, hukuk aleminde hiç doğmamış hale gelmektedir.
Anayasa’nın 138. maddesinin dördüncü fıkrasına göre yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Bu hükümde mahkeme kararlarına uyma ve bu kararları değiştirmeksizin yerine getirme hususunda yasama ve yürütme organları ile idare lehine herhangi bir istisnaya yer verilmemiştir. Yargı kararlarının zamanında yerine getirilmesi, bireyler aleyhine oluşabilecek hak kayıplarını engellemekle ve bu yolla bireylerin kamu otoritelerine ve hukuk sistemine olan güven ve saygılarını korumakla yükümlü olan idarenin bu yükümlülüğünün bir parçasıdır.
Aykırılığın giderilmesi istemine konu uyuşmazlıklar incelendiğinde, idarece gerçekleştirilen unvan değişikliği sınavının yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine, hukuka aykırılığı saptanan sınava dayalı atamaların, iptal kararının uygulanması amacıyla geri alındığı görülmektedir. 02/03/2021 tarihinde gerçekleştirilen unvan değişikliği sınavı soru ve cevaplarının yayımlanmaması nedeniyle adayların itiraz hakkının kısıtlandığı, geçmiş yıllarda sorulan soruların seçiminde branşlara göre eşit davranılmadığı, sınavdaki bazı soruların hatalı olduğu iddialarıyla açılan iptal davasında Mahkemece, anılan hususlar yönünden yargısal denetimin gerçekleştirilebilmesi amacıyla, ara kararı ile davalı idareden yazılı sınav soruları ile bu sorulara ait cevap anahtarı istenmesine rağmen idarece ara kararı gereği yerine getirilmemiştir. Ara kararı ile istenilmesine rağmen herhangi bir hukuki engel bulunmaksızın sunulmayan sınav soru ve cevapları üzerinde yargısal denetim gerçekleştirilememiş ve idarece verilmeyen bilgi ve belgelere dayanan savunmaya itibar edilemeyerek sınavın iptaline karar verilmiştir.
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi dosyasında uyuşmazlık, yargı kararları üzerine idarelerin gecikmeksizin işlem tesis etmesi ve eylemde bulunmasının anayasal ve yasal bir mecburiyet olduğu (nitekim idarece yeni sınav yapıldığı), Mahkeme kararı doğrultusunda davacının avukat kadrosundan alınarak öğretmen kadrosuna atanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi ile sonuçlanırken; Bursa Bölge İdare Mahkemesi dosyasında uyuşmazlık, davacının atanmasına esas olan unvan değişikliği sınavının iptaline ilişkin Mahkeme kararının gerekçesi dikkate alınmadan davacının öğretmen kadrosuna atanmasına dair dava konusu işlemde, idari istikrar, hukuki güvenlik, belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile sonuçlanmıştır.
İptal kararının uygulanmasının anayasal olarak zorunlu olduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır. Ancak bazı hallerde kararın ne şekilde uygulanacağı açık olmayabilir. Bu gibi hallerde idarenin mahkeme kararının nasıl uygulanacağını belirleme hususunda belli ölçüde takdir yetkisine sahip olduğunun kabulü gerekir. Bununla birlikte idarenin haiz olduğu bu takdir yetkisi hiçbir zaman kararın uygulanmasından kaçınacak bir yöntemin tercih edilmesini içermemektedir.
Bakılan dosyada, ilgililerin öğretmen kadrosundan avukat kadrosuna atanmalarının dayanağı olan unvan değişikliği sınavı, yargı yerince hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiş ve anılan iptal kararı istinaf aşamasından geçerek kesinleşmiştir. Hukuka aykırılığı yargı yerince saptanmış ve iptaline karar verilmiş olan işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun tekrar tesis edilmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim aykırılığa konu uyuşmazlıklarda idare yargı kararını uygulamak amacıyla, hukuka aykırılığı tespit edilen atamaları geri almış ve yeni sınav yapmıştır.
Unvan değişikliği sınavının iptaline karar veren Mahkemece, “ara kararı ile istenilmesine rağmen herhangi bir hukuki engel bulunmaksızın sunulmayan sınav soru ve cevapları üzerinde yargısal denetim gerçekleştirilememiş olmasının bizatihi sınavı hukuka aykırı hale getirdiği” sonucuna varılmış olup, Mahkemenin iptal kararının gerekçesi idarenin yargı kararını uygulamasına engel olmadığı gibi, aksine şaibeli sınava dayalı atamaların geri alınması ve yeni bir sınav yapılması yargı kararının uygulanmasının bir gereğidir.
III- SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın, “hukuka aykırılığı yargı yerince saptanmış ve iptaline karar verilmiş olan sınava dayalı atamaların, yargı kararının uygulanması amacıyla geri alınmasında ve personelin eski görevine iade edilmesinde hukuk aykırılık bulunmadığı” doğrultusunda giderilmesine kesin olarak, 30/09/2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kaynak:Memurlar.net