YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/6865
K. 2018/9804
T. 3.5.2018
ÖZET : Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacının işyerinde acil tıp teknisyeni ve yardımcı personel olarak çalıştığı, taraflar arasında yapılan iş sözleşmesinde davacının “gün doğumu ve gün batımı” esasına göre nöbet usulü çalışacağının belirtildiği ve fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde hükme yer verildiği görülmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının fazla çalışma talebi konusunda soyut ve varsayımsal değerlendirmeler yapıldığı, somut ve denetime elverişli şekilde bir hesaplamaya gidilmediği anlaşılmıştır.Mahkemece yapılacak iş; dosyada mevcut çalışma çizelgelerini dikkate alarak davacının çalıştığı tarihlerdeki gün doğumu ve gün batımı saatlerini tespit etmek, yine çalışma çizelgelerini esas alarak haftalık çalışma sürelerini yasal ara dinlenmeleri düşerek ortaya koymak ve haftalık 5,2 saatlik fazla çalışma süresini ispatlanan fazla çalışmalardan indirerek davacının fazla çalışma yapıp yapmadığını denetime elverişli bilirkişi raporu ile belirlemek, çıkacak sonuca göre bir değerlendirme yapmaktır.
DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinde davalı şirkette 12.08.2013-31.07.2017 tarihleri arasında çalışacağının, anılan sözleşmenin imza tarihinden itibaren 4 yıl süreli olduğunun verilecek ücretin ve ödeme tarihlerinin yazılı olduğunu, bu sözleşme gereği müvekkilinin davalı şirkette acil tıp teknisyeni ve yardımcı … personeli olarak çalışmaya başladığını, mobbing uygulandığını buna rağmen çalışmaya devam ettiğini, bunun üzerine farklı bir mobbing olarak sözleşmede her ay 15 gün nöbet karşılığında kendisine 1500 TL ödeneceğinin belirtilmiş olmasına rağmen 2013 senesi kasım ayında 7 nöbet, aralık ayında 2 nöbet çizelgesi hazırlandığını ve bunun karşılığı kadar ödeme yapıldığını bunun üzerine davalı şirkete ihtarname göndererek iş akdinin haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek, ücret, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve bakiye süre ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının ücretinin çekişmeli olmadığını, bu sebeple kısmi dava açamayacağını, dava dilekçesindeki talebe göre harcın eksik yatırıldığını, harcın tamamlanması için kesin süre verilmesini süresinde yatırılmazsa davanın reddini talep ettiklerini, davacının aylık sabit bir ücreti olmadığını, çalışma esasına göre ücret alacağını, davacının ücret alacağı banka hesabına ödendiğini ve davacının herhangi bir ihtirazi kayıt olmaksızın ödemeleri aldığını bu yüzden ödenenden daha fazla alacağı olduğu iddiasında bulunamayacağını, davacının fazla çalışma alacağı olmadığını olsa bile bu çalışmanın yıllık maaşının içine dahil olduğunu, davacının resmi ve ulusal bayram çalışması olmadığını olduysa da kendisine ödemesinin yapıldığını, hafta sonu ve genel tatil çalışması olmadığını var ise de kendisine ödemesinin yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına dair kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 Sayılı Kanun’un 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davacının işyerinde acil tıp teknisyeni ve yardımcı … personeli olarak çalıştığı, taraflar arasında yapılan iş sözleşmesinde davacının “gün doğumu ve gün batımı” esasına göre nöbet usulü çalışacağının belirtildiği ve fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde hükme yer verildiği görülmüştür.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının fazla çalışma talebi konusunda soyut ve varsayımsal değerlendirmeler yapıldığı, somut ve denetime elverişli şekilde bir hesaplamaya gidilmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılacak iş; dosyada mevcut çalışma çizelgelerini dikkate alarak davacının çalıştığı tarihlerdeki gün doğumu ve gün batımı saatlerini tespit etmek, yine çalışma çizelgelerini esas alarak haftalık çalışma sürelerini yasal ara dinlenmeleri düşerek ortaya koymak ve haftalık 5,2 saatlik fazla çalışma süresini ispatlanan fazla çalışmalardan indirerek davacının fazla çalışma yapıp yapmadığını denetime elverişli bilirkişi raporu ile belirlemek, çıkacak sonuca göre bir değerlendirme yapmaktır.
Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine, 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
kazanci.com.tr