26 Haziran 2025 tarihli 32938 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Çevre Hukuku uygulamasını etkileyen çok sayıda değişiklik yapılmıştır. İşbu makale kapsamında, yönetmelikte yapılan değişiklikler maddeler üzerinden incelenip uygulamaya olan etkileri değerlendirilecektir.
A. Tanımlarda yapılan değişiklikler (Madde-1 ) yönünden değerlendirme
Madde kapsamında, ÇED Yönetmeliği’nin tanımlar kenar başlıklı 4. maddesinde yer alan iki adet tanımda değişikliğe gidilmiş olup, “Askıda ilan” ve “Çevresel etki değerlendirmesi proje alanı” tanımları değiştirilmiştir.
Askıda ilanın tanımının yapıldığı m.4/1-b hükmü hakkında Danıştay Altıncı Dairesinin 16/2/2023 tarihli ve E.:2022/7584 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması kararı verilmiş, Çevresel etki değerlendirmesi inceleme alanının tanımının yapıldığı m.4/1-ı hükmü hakkında da Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 26/10/2023 tarihli ve YD İtiraz No.:2023/796 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması kararı verilmiş olup, bu nedenlerle işbu değişiklik yapılmıştır.
Askıda ilanın tanımı değişiklik öncesi; “Gerçekleştirilmesi planlanan projenin ÇED süreci hakkında, projeden etkilenecek veya etkilenmesi muhtemel halkın yaşadığı yer/yerlerde, il müdürlüğü, kaymakamlık (Danıştay Altıncı Dairesinin 16/2/2023 tarihli ve E.:2022/7584 sayılı kararı ile yürütmesi durdurulan ibare: veya) muhtarlık binasında bulunan askı ilan yerlerinde yapılan yazılı duyuruyu ifade eder.” şeklinde olup, değişiklik sonrası askıda ilanın tanımı; “Gerçekleştirilmesi planlanan projenin ÇED süreci hakkında, projeden etkilenecek veya etkilenmesi muhtemel halkın yaşadığı yer/yerlerde, il müdürlüğü, kaymakamlık ve muhtarlıkta bulunan askı ilan yerlerinde yapılan yazılı duyuruyu ifade eder.” şeklinde düzenlenmiştir.
Görüldüğü üzere yapılan değişiklik ile daha önceden “veya” olan ibare “ve” şeklinde düzeltilmiş, bu noktada askıda ilanın yapılacağı yerlerde idareye verilmiş seçim hakkı kaldırılarak, muhtarlıklarda da askıda ilan yapılması zorunlu hale getirilmiştir. Değişikliğe konu düzenleme öncesinde, veya ibaresi yer aldığı için örneğin kaymakamlıkta bir ilan yapılmış ise muhtarlıkta ilan yapılmasına gerek olmamakta idi, Danıştay 6. Dairesi’nce verilen karar sonrası işbu değişiklik yapılmış olup, değişiklik halkın süreçten haberdar olabilmesi adına isabetli ve yerindedir.
Yine 1. madde kapsamında yapılan diğer bir değişiklik ise çevresel etki değerlendirmesi proje alanı tanımı yönündendir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 26/10/2023 tarihli ve YD İtiraz No.:2023/796 sayılı kararı ile yürütmesi durdurulan hüküm şu şekilde değiştirilmiştir;
“Çevresel etki değerlendirmesi proje alanı: Yapılması planlanan projenin ana ve yardımcı ünitelerinin içerisinde bulunduğu koordinatlarla sınırlandırılan alanı ifade eder.”
Aslında bu bentte yapılan değişiklik, tanımın içeriği yönünden yapılmış bir değişiklik olmayıp, tanımlanan kavramda bir değişikliğe gidilmiştir. Bu tanım değişiklik öncesinde çevresel etki değerlendirmesi inceleme alanı olarak nitelendirilmekte olup, değişiklik sonrası ise Çevresel etki değerlendirmesi proje alanı olarak tanımlanmıştır.
B.Duyurulara ilişkin değişiklikler (Madde-2) Yönünden değerlendirme
ÇED Yönetmeliği’nin 8. maddesinde yer alan çevresel etki değerlendirmesi sürecinin başlatılması ve komisyonun kuruluşu kenar başlıklı maddenin 4. fıkrasında yer alan, halka yapılan duyurulara ilişkin hükümde de değişikliğe gidildi.
Değişiklik öncesi m.8/4 hükmü; “Proje ile ilgili olarak başvurunun yapıldığı, ÇED sürecinin başladığı, ÇED başvuru dosyasının halkın görüşüne açıldığı ve ÇED süreci tamamlanana kadar projeye ilişkin görüş ve önerilerin il müdürlüğüne veya Bakanlığa verilebileceğine dair duyuru, Bakanlık ve il müdürlüğü internet sayfasında ilan edilir. Ayrıca askıda ilan, anons ve benzeri şekilde de halka (Danıştay Altıncı Dairesinin 16/2/2023 tarihli ve E.:2022/7428 sayılı kararı ile yürütmesi durdurulan ibare: duyurulabilir).” şeklindeydi.
Danıştay Altıncı Dairesinin 16/2/2023 tarihli ve E.:2022/7428 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesi üzerine işbu değişiklik yapılmış olup, askıda ilan, anons ve benzeri şekilde de halka duyurulabilir hükmü, halka duyurulur şeklinde değiştirilmiştir. Değişiklik öncesi işbu hüküm kapsamında askıda ilan, anons ve benzeri işlemlerin yapılması konusunda idareye bir takdir hakkı tanınmışken değişiklik sonrası zorunluluk haline gelmiştir.
Değişiklik sonrası ilgili hüküm şu şekilde değiştirilmiştir;
“(4) Proje ile ilgili olarak başvurunun yapıldığı, ÇED sürecinin başladığı, ÇED başvuru dosyasının halkın görüşüne açıldığı ve ÇED süreci tamamlanana kadar projeye ilişkin görüş ve önerilerin il müdürlüğüne veya Bakanlığa verilebileceğine dair duyuru, Bakanlık ve il müdürlüğü internet sayfasında ilan edilir. Ayrıca il müdürlüğü tarafından askıda ilan, anons ve benzeri şekilde de halka duyurulur.”
C.ÇED Uygulanacak Projeler Listesinde yapılan değişiklikler (Madde-3) yönünden değerlendirme
1)Rüzgar Enerji Santrallerine ilişkin değişiklik yönünden değerlendirme
Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler Listesi, ÇED Yönetmeliği EK-1 de sayılmış olup, 41,43 ve 44. Maddelerde değişikliğe gidilmiş ve ek olarak da 25. Maddeye c bendi eklenmiştir.
41. madde kapsamında, değişiklik öncesi Rüzgâr enerji santralleri, ibaresi yer almaktayken değişiklik sonrası bu hüküm, “a) 15 adet türbin ve üzeri rüzgâr enerji santralleri, b) Denizüstü rüzgâr enerji santralleri” şeklinde değiştirilmiştir.
Değişiklik öncesinde 1 adet türbinden oluşan bir Rüzgar Enerji Santrali için dahi ÇED uygulanması zorunluyken, değişiklik sonrası ÇED kapsamına yalnızca 15 adet türbin ve üzeri Rüzgar Enerji Santralleri ile Denizüstü Rüzgar Enerji Santralleri alınmıştır. Söz konusu değişiklik son derece tehlikeli ve sakıncalıdır. Rüzgar Enerji Santrallerinin kümülatif etkisi son derece önemlidir. Mevcut proje alanında geçmişte yapılmış olan türbinlerin yanına 15 adetten az olacak şekilde yeni santral yapılması halinde ÇED alınmasına gerek olmayacaktır. Oysaki mevcut santrallerin yanına yapılacak 1 adet türbinlik santral dahi kümülatif etki değerlendirildiğinde büyük problemlere yol açabilir. Ayrıca işbu düzenleme, enerji şirketlerinin projelerini parçalayarak ÇED sürecini ekarte etme riskini de barındırmaktadır. Örneğin 20 Türbinlik bir Rüzgar Enerji Santrali mevcut düzenleme kapsamında ÇED sürecine tabi ise de, Enerji Şirketi’nin bu projeyi 10 türbinden oluşan 2 ayrı proje şeklinde bölmesi halinde ÇED sürecine girmemesi söz konusu olacaktır. Bu nedenlerle söz konusu değişiklik Çevre ve doğa açısından çok sayıda risk barındırmaktadır.
2)Güneş Enerji Santrallerine ilişkin değişiklik yönünden değerlendirme
Değişiklik öncesinde, ÇED Yönetmeliği EK-1 m.43 hükmü; “Proje alanı 20 hektar ve üzerinde veya kurulu gücü 10 MWm ve üzerinde olan güneş enerji santralleri” şeklindeydi.
Yönetmelik değişikliği ile ilgili hüküm şu şekilde değiştirildi; “43- Proje alanı 25 hektar ve üzerinde olan güneş enerji santralleri (çatı ve cephe sistemleri hariç)”
İlgili değişiklik incelendiğinde, öncelikle proje alanının 20 hektardan 25 hektara çıkartıldığı görülmektedir. Yani değişiklik öncesinde 20 hektarlık bir alanın altı ÇED kapsamında değilken bu limit değişiklik ile 25 hektara çıkartılmıştır. Ayrıca değişiklik öncesinde 10MWm ve üzeri olan güneş enerji santralleri de proje alanına bakılmaksızın ÇED kapsamında kalmaktaydı. Değişiklik ile hükmün 10MWm kısmı da çıkartılmış oldu. Böylece artık 25 Hektar proje alanının altında kalmak şartıyla, kurulu güce bakılmaksızın tüm projeler ÇED kapsamı dışında bırakılmıştır.
İşbu düzenleme çevre ve doğa açısından son derece tehlikelidir, gerek proje alanı konusundaki sınırlamanın daraltılması gerek ise 10MWm kurulu güç sınırının kaldırılması çok sayıda risk barındıracaktır.
3)Elektrik enerjisi iletim hattına ilişkin değişiklik yönünden değerlendirme
Değişiklik öncesinde, ÇED Yönetmeliği EK-1 m.44 hükmü; “154 kV (kilovolt) ve üzeri gerilimde ve 15 km ve üzeri sürekli uzunluktaki elektrik enerjisi iletim hatları” şeklindeydi.
Yönetmelik değişikliği ile ilgili hüküm şu şekilde değiştirildi; “154 kV (kilovolt) ve üzeri gerilimde ve 50 km ve üzeri sürekli uzunluktaki elektrik enerjisi iletim hatları”
Düzenleme kapsamında 154 kV (Kilovolt) gerilim düzeyine ilişkin kısım aynen korunmuş, sürekli uzunluktaki elektrik enerjisi iletim hatlarının mesafesine ilişkin bir değişikliğe gidilmiştir. Değişiklik öncesi 15 km ve üzeri sürekli uzunluktaki hatlar ÇED kapsamındayken, değişiklik ile bu sınır 50 km ye çıkartılmıştır.
D.Çevresel etkileri ön inceleme ve değerlendirmeye tabi projeler kapsamındaki değişiklikler yönünden değerlendirme
Çevresel Etkileri Ön İnceleme ve Değerlendirmeye Tabi Projeler ÇED Yönetmeliği EK-2 de sayılmış olup değişiklik kapsamında, 1 ve 39 uncu madde yeniden düzenlenmiş; 41 ve 42. Maddeler değiştirilmiş, 43 üncü madde ve m.45-b bendi yeniden düzenlenmiş, 45 inci maddesine de bent ve madde eklenmiştir. İlgili düzenleme ve değişiklikler aşağıda tek tek ele alınacaktır.
1)Madde-1 Yönünden değerlendirme
Değişiklik yapılan ilk hüküm EK-2 de yer alan 1. madde hükmüdür. Değişiklik öncesinde ilgili hüküm hakkında Danıştay Altıncı Dairesinin 16/2/2023 tarihli ve E.:2022/7391 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir. İşbu değişiklik bu nedenle yapılmıştır. Değişiklik öncesi ilgili hüküm şu şekildedir;
“Danıştay Altıncı Dairesi’nin 16/2/2023 tarihli ve E.:2022/7391 sayılı kararı ile yürütmesi durdurulan madde: 500 ton/gün taş kömürü ve bitümlü maddelerin gazlaştırılması ve sıvılaştırılması projeleri”
Değişiklik kapsamında ilgili hüküm şu hali almıştır; “50 ton/gün ve üzeri taş kömürü ve bitümlü maddelerin gazlaştırılması ve sıvılaştırılması projeleri,”
Görüldüğü üzere ilgili hüküm ile günlük elde edilen taş kömürü sınırlamasında değişikliğe gidilmiştir. Değişiklik öncesi bu sınır 500 ton/gün iken yapılan değişiklik ile 50 ton/gün ve üzeri taş kömürü projeleri ön inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmuştur. İlgili değişiklik Danıştay Altıncı Dairesi’nin kararı doğrultusunda yerinde ve isabetlidir.
2)Madde 39 yönünden değerlendirme
Değişiklik yapılan diğer bir hüküm de EK-2 de yer alan 39. madde hükmüdür. Değişiklik öncesinde ilgili hüküm hakkında Danıştay Altıncı Dairesi’nin 16/2/2023 tarihli ve E.:2022/7584 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir. İşbu değişiklik bu nedenle yapılmıştır. Değişiklik öncesi ilgili hüküm şu şekildedir;
“(Danıştay Altıncı Dairesi’nin 16/2/2023 tarihli ve E.:2022/7584 sayılı kararı ile yürütmesi durdurulan madde: Jeotermal kaynağın aranması ve/veya çıkartılması”
Değişiklik kapsamında ilgili hüküm şu hali almıştır; “Jeotermal kaynağın çıkarılması veya kullanılması (Ek-1 listesi 42 nci madde hariç diğer kullanımlar),”
İlgili hükümde yapılan değişiklikler değerlendirildiğinde, değişiklik öncesi “jeotermal kaynağın aranması ve/veya çıkartılması” düzenlemesi yer almaktayken değişiklik sonra “jeotermal kaynağın çıkarılması veya kullanılması” hükmü getirilmiştir.
Önceki hükümde yer alan aranma kavramı yerine kullanılması hükmü getirilmiş, önceki hükümde “ve/veya” ibaresi yer almaktayken yeni düzenleme ile bu ibare “veya” halini almıştır. Değişiklik kapsamında, kaynağın çıkartılması da kullanılması da ön inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmuş, çıkartma ve kullanma eylemlerinden biri meydana gelse dahi bu hüküm kapsamında kalması sağlanmıştır. İlgili değişiklik isabetli ve yerindedir.
3)Madde 41 yönünden değerlendirme
Yönetmelik kapsamında 41. maddede de değişikliğe gidilmiş olup, değişiklik öncesi ilgili hüküm; “Proje alanı 2 hektar ve üzerinde veya kurulu gücü 1 MWm ve üzerinde olan güneş enerji santralleri (çatı ve cephe sistemleri hariç)” şeklindeyken, değişiklik ile hüküm; “Proje alanı 7,5 hektar ve üzerinde olan güneş enerji santralleri (çatı ve cephe sistemleri hariç)” halini almıştır.
İlgili değişiklik kapsamında proje alanının sınırı arttırılmış, 2 hektarlık sınır 7.5 hektara çıkartılmıştır. Söz konusu düzenleme son derece sakıncalıdır, sınırın arttırılması son derece hatalıdır.
4)Madde 42 yönünden değerlendirme
Yönetmelik kapsamında 42. maddede de değişikliğe gidilmiş olup, değişiklik öncesi ilgili hüküm; “Göl hacmi 1 milyon m3 ve üzeri olan baraj veya göletler (Danıştay Altıncı Dairesinin 16/2/2023 tarihli ve E.:2022/7428 sayılı kararı ile yürütmesi durdurulan ibare: (rekreasyon amaçlı yapılanlar hariç),) şeklindeyken, Danıştay 6. Dairesi’nin yürütmeyi durdurma kararı sonrası değişikliğe gidilmiş ve değişiklik sonrası hüküm; “Göl hacmi 1 milyon m3 ve üzeri olan baraj ve göletler,” halini almıştır.
Değişiklik kapsamında Danıştay kararına uygun bir şekilde hareket edilmiş, rekreasyon amaçlı yapılan baraj veya göletlerin hüküm kapsamında ayrık tutulması şeklindeki uygulamadan vazgeçilmiştir.
5)Madde 43 yönünden değerlendirme
Yönetmelik kapsamında 43. Maddede de değişikliğe gidilmiş olup, değişiklik öncesi ilgili hüküm; “(Danıştay Altıncı Dairesi’nin 16/2/2023 tarihli ve E.:2022/7545 sayılı kararı ile yürütmesi durdurulan madde: Yeraltı suyu çıkarma veya suyu yeraltında depolama projeleri,” şeklindeyken, Danıştay 6. Dairesi’nin yürütmeyi durdurma kararı sonrası değişikliğe gidilmiş ve değişiklik sonrası hüküm; “300.000 m3/yıl ve üzerinde yeraltından su çıkarma veya suyu yeraltında depolama projeler” halini almıştır.
İlgili değişiklik öncesi yeraltı suyu çıkarma veya suyu yeraltında depolama projelerinin tamamı hüküm kapsamındayken, değişiklik ile 300.000 m3/yıl şeklinde bir sınırlama getirilmiş ve hükmün uygulama alanı daraltılmıştır.
6)Madde 45 yönünden değerlendirme
Yönetmelik ile 45. maddenin (b) bendinde değişikliğe gidilmiş ve ilave olarak maddeye (g) bendi eklenmiştir.
Değişiklik öncesi 45. maddenin b bendi; “(Danıştay Altıncı Dairesinin 16/2/2023 tarihli ve E.:2022/7391 sayılı kararı ile yürütmesi durdurulan bent: 10.000 m3/yıl ve üzeri kapasiteli blok mermer ve dekoratif taşların kesme, işleme ve sayalama” şeklindeydi.
Danıştay 6. Dairesi’nin yürütmeyi durdurma kararı sonrası değişikliğe gidilmiş olup hüküm; “5.000 m3/yıl ve üzeri kapasiteli mermer ve dekoratif taşların kesme, işleme ve sayalama tesisleri,” halini almıştır.
10.000 m3/ yıl kapasiteli üretim sınırı 5.000 m3/yıl şeklinde değiştirilerek, hükmün uygulanma kapsamı genişletilmiştir.
Ayrıca 45. maddeye (g) bendi eklenmiştir. Eklenen hüküm şu şekildedir;
“Jeotermal kaynak arama projeleri (sismik, elektrik, manyetik, elektromanyetik, jeofizik vb. yöntemle yapılan aramalar hariç)”
7)Madde 57 yönünden değerlendirme
Yönetmelik ile daha önce düzenlemesi olmayan 57. madde eklenmiştir. Değişiklik ile kapsama alınan hüküm; “1-15 adet türbin arası rüzgâr enerji santralleri” şeklindedir.
Yukarıda detaylarıyla açıklamış olduğumuz üzere, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik m.3 kapsamında değişiklik yapılarak 15 adet türbin ve üzeri rüzgâr enerji santralleri EK-1 kapsamında Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler Listesine alınmış, önceki düzenlemede türbin sayısı yönünden bir düzenleme yapılmamışken, değişiklik kapsamında son derece sakıncalı bir biçimde değişikliğe gidilmişti. İşbu madde kapsamındaki değişiklik de yukarıdaki değişiklik ile bir arada değerlendirilmelidir.
Değişiklik öncesi türbin sayısı yönünden bir sınırlama olmaksızın tüm Rüzgar Enerji Santral projeleri Ek-1 (Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler) kapsamındayken, değişiklik ile 1-15 adet türbin arası Rüzgar Enerji Santralleri EK-2 (Çevresel Etkileri Ön İnceleme Ve Değerlendirmeye Tabi Projeler) kapsamına alınmış, 15 türbin ve üstü projeler EK-1 (Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler) kapsamına alınmıştır.
İlgili değişiklikler Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik m.5 hükmü uyarınca yayınlandığı tarih olan 26.06.2025 itibariyle yürürlüğe girmiştir.
E.Sonuç ve Değerlendirme
Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği 29.07.2022 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmış olup, bu yönetmelik çevre ve doğa açısından olumsuz etkilere yol açacak pek çok hüküm içermekteydi.
Ardından “Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin bazı maddelerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması için davalar açılmış olup, açılan davalar sonucunda Danıştay 6.Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan değerlendirme sonucunda bazı maddelerin yürütmesi durdurulması yönünde kararlar verilmiştir.
Gelinen noktada 26.06.2025 tarihinde “Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” Resmi Gazetede yayınlanmış olup bu değişikler yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.
Yukarıda detaylarıyla açıklamış olduğumuz üzere, yapılan değişiklikler son derece önemli olup, Danıştay kararları doğrultusunda çevre ve doğa açısından yerinde ve isabetli hükümler getirildiği gibi, son derece riskli hükümlerde içermektedir.
Av.Akın YAKAN
Av.Sarp YAKAN
Stj.Av.Gizem AKBAŞ
