Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı internet sitesinde 21.06.2023 tarihinde yayınlanan duyuru ile “AYDIN ili SÖKE, ilcesi YEŞİLKÖY MAHALLESİ RN:42444 RUHSAT NUMARALI MADEN SAHASI sınırları içerisinde, KALE MADEN ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER SAN. VE TİC. A.Ş. tarafından yapılması planlanan RN:42444 NOLU SAHA FELDİSPAT, KUVARS VE KUVARSİT OCAĞI KAPASİTE ARTIŞI projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan ÇED Raporu İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Proje ile ilgili olarak ÇED Yönetmeliğinin 14. maddesi gereğince Komisyon çalışmaları ve halkın görüşleri dikkate alınarak Bakanlığımızca ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu’ Kararı verilmiş olup; AYDIN Valiliği(Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) tarafından kararın halka duyurulması gerekmektedir. Ayrıca, söz konusu projeye ait Nihai ÇED Raporu ve eklerinde belirtilen hususlar ile 2872 sayılı Çevre Kanununa istinaden yürürlüğe giren yönetmeliklerin ilgili hükümlerine uyulması, mer’i mevzuat uyarınca ilgili kurum/kuruluşlardan gerekli izinlerin alınması gerekmektedir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.” şeklinde açıklama yapıldı.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Aydın, Söke Yeşilköy Mahallesinde yapılması planlanan RN:42444 Ruhsat Numaralı maden sahası için Feldispat, Kuvars Ve Kuvarsit Ocağı Kapasite Artışı projesi ile ilgili olarak daha öncede 10.05.2019 tarihinde de ‘ÇED Olumlu’ kararı verilmiş, açılan iptal davası sonucunda Aydın 2.İdare Mahkemesi’nin 2019/398 esas, 2020/910 karar sayılı, 25.12.2020 tarihli kararı ile iptal olmuştur. Kararın temyiz edilmesi sonucunda Danıştay Altıncı Dairesi 2021/2034 esas, 2021/6035 karar sayılı, 22.04.2021 tarihli kararıyla Aydın 2.İdare Mahkemesi’nin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Aydın 2.İdare Mahkemesi 2019/398 esas, 2020//910 karar sayılı, 25.12.2020 tarihli kararında “…Olayda, yapılan keşif incelemesi ve bu inceleme sonucunda tanzim edilen bilirkişi raporunda yer verilen uydu görüntüleri ve fotoğraflardan; gerek RN:42444 sayılı IV.grup maden işletme ruhsatına konu saha içerisinde alan artışı yapılmak suretiyle açılması planlanan açık maden ocağına ilişkin 8 ÇED poligonundan müteşekkil 335,15 hektarlık proje sahası içerisinde gerekse bu sahayı çevreleyen 3 kilometre mesafe sınırları dahilinde kalan alanda yabani ve aşılı zeytin ağaçlarının bulunduğu görülmektedir.
Bu durumda, işleme konu proje sahası içerisinde ve bu sahaya 3 kilometrelik mesafede zeytinlik alanlar bulunduğu ve söz konusu zeytinliklere zarar vermeden, toz ve duman çıkarmayacak şekilde patlatmalı açık işletme yöntemi uygulanan madencilik faaliyetinde bulunulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, proje konusu maden ocağının 3573 sayılı Kanun uyarınca zeytinlik sahalara 3 kilometreden daha kısa mesafede kurulması mümkün olmayan tesislerden olduğu anlaşılmakla dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.Nitekim, Danıştay 6. Dairesi’nin 15/11/2019 günlü, E:2019/17667, K:2019/11268 sayılı ile 02/10/2019 günlü, E:2019/16867, K:2019/8484 sayılı kararları da bu yöndedir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline…” şeklinde açıklama yapılmıştır.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, Danıştay’ın onama kararından 2 yıl sonra, aynı ruhsat alanı, aynı çoğrafi ve doğal koşullar, aynı risklere rağmen yeniden düzenlediği ve 21.06.2023 tarihinde ilan edilen ‘ÇED Olumlu’ kararının iptali istemiyle açılan davada, Aydın 1.İdare Mahkemesi 2023/644 esas, 2024/129 karar sayılı, 20.02.2024 tarihli kararla iptaline karar verdi.
T.C.
AYDIN
1.İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO :2023/644
KARAR NO:2024/129
DAVACILAR : 1- FAHRETTİN ÖZTÜRK
2- İSMAİL GİRER
VEKİLLERİ :AV. AKIN YAKAN
DAVALI : ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI –
VEKİLİ : AV. … …..
MÜDAHİL : …. ….. ….. ….. TİC. A.Ş.
(Davalı)
VEKİLİ : AV. ….. ……
DAVANIN ÖZETİ : Davacılar tarafından, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca düzenlenen 21.06.2023 tarihli ve 7148 sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı internet sitesinde 21.06.2023 tarihinde yapılan duyuru ile “Aydın İli Söke ilçesi Yeşilköy Mahallesi 42444 ruhsat numaralı maden sahası sınırları içinde, …. ….. ….. ….. Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan 42444 Nolu Saha Feldispat, Kuvars ve Kuvarsit Ocağı Kapasite Artışı projesi ile ilgili olarak davalı Bakanlıkça sunulan ÇED Raporunun İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından incelenerek ve değerlendirildiği, proje ile ilgili olarak ÇED Yönetmeliğinin 14. maddesi gereğince Komisyon çalışmaları ve halkın görüşleri dikkate alınarak davalı Bakanlıkça ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu’ Kararının verildiği, Aydın Valiliği (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) tarafından kararın halka duyurulmasının gerektiği, ayrıca, söz konusu projeye ait nihai ÇED Raporu ve eklerinde belirtilen hususlar ile 2872 sayılı Çevre Kanununa istinaden yürürlüğe giren yönetmeliklerin ilgili hükümlerine uyulması, mer’i mevzuat uyarınca ilgili kurum/kuruluşlardan gerekli izinlerin alınmasının gerektiği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Dava konusu işlem hizmetin gerekleri, kamu yararı ve çevrenin korunması ilkeleri ile gerçekleştirilmesi planlanan proje arasındaki denge gözetilerek ve olması lazım gelen prosedür takip edilerek mevzuattaki usul ve esaslar çerçevesinde hukuka uygun olarak tesis edildiği, davacı tarafın dava dilekçesindeki iddiaların maddi ve hukuki mesnedi bulunmadığı, dava konusu işlemin usul ve yasaya uygun olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
MÜDAHİL BEYANI ÖZETİ : Davanın süresinde açılmadığı, aynı yere ilişkin 10.05.2019 tarih ve 5512 sayılı ÇED Olumlu Belgesinin Aydın 2. İdare Mahkemesinin E:2019/398, K:2020/901 sayılı kararıyla iptal edilmesinin ardından karardaki gerekçeler ve bilirkişi raporu gözetilerek eksik hususlar giderilerek işbu davaya konu 21.06.2023 tarih ve 7148 sayılı ÇED Olumlu Belgesi alındığı, dolayısıyla tüm eksik hususların giderildiği, davacıların bu davayı açmakta kötü niyetli oldukları, ilgili maden sahasının açık işletme madenciliğine uygun olduğu, herhangi bir eleme, kırma ve zenginleştirme tesisi bulunmadığı, bu nedenle silikozis meslek hastalığı yaratabilecek bir hususun bu madenlerde bulunmadığı, açık İşletme madenciliği, maden üzerindeki örtü tabakasini almak (dekapaj) yoluyla maden yatağının maden üretilebilecek bir duruma getirmek amaciyla uygulanan işletme sistemi olduğu, 21.06.2023 tarih ve 7148 Karar Sayılı ÇED raporunda da bu doğrultuda olumlu görüşler alındığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Aydın 1. İdare Mahkemesi’nce duruşma için önceden belirlenen 14.02.2024 tarihinde davacılar vekili Av. Akın YAKAN ile davalı idare vekili Av. …. …. ve davalı idare yanında müdahil olan …. ….. ….. ….. Tic. A.Ş. vekili Av. …. …..’ın geldiği görüldü, taraf vekillerine usulüne uygun olarak söz verilip, açıklamaları dinlendikten sonra dava dosyası incelenip, müdahilin usule yönelik itirazları yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
Dava, Aydın İli Söke ilçesi Yeşilköy Mahallesi 42444 ruhsat numaralı maden sahası sınırları içinde, …. ….. ….. ….. A.Ş. tarafından yapılması planlanan 42444 Nolu Feldispat, Kuvars ve Kuvarsit Ocağı Kapasite Artışı projesi ile ilgili olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca düzenlenen 21.06.2023 tarihli ve 7148 sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ nın 56. maddesinde; “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.
Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.
Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir.” hükmüne yer verilmiştir.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun “Kirletme yasağı” başlıklı 8. maddesinde: “Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır. Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.” hükmüne, “Çevresel Etki Değerlendirilmesi” başlıklı 10. maddesinde: ”Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler.
Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez.
Çevresel Etki Değerlendirmesine tâbi projeler ve Stratejik Çevresel Değerlendirmeye tâbi plân ve programlar ve konuya ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir. ” hükmüne yer verilmiştir.
29.07.2022 tarih ve 31907 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’ nin “Amaç” başlıklı 1. maddesinde; ” Bu Yönetmeliğin amacı, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinde uyulacak idari ve teknik usul ve esasları düzenlemektir.” hükmüne, “Tanımlar ve kısaltmalar” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının h bendinde, Bu Yönetmelikte geçen;
c) Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED): Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları,
i) Çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı: Çevresel etki değerlendirmesi raporu hakkında Komisyon tarafından yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun belirlenmesi üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirten Bakanlık kararını,
k) Duyarlı yöreler: Çevresel etkilere karşı biyolojik, fiziksel, ekonomik, sosyal ve kültürel nitelikli özellikleri ile duyarlı olan veya mevcut kirlilik yükü çevre ve halk sağlığını bozucu düzeylere ulaştığı belirlenen yörelerle, ülkemiz mevzuatı ve taraf olunan uluslararası sözleşmeler uyarınca korunması gerekli görülen ve ek-5’te yer alan alanları,
m) Etki alanı: Gerçekleştirilmesi planlanan bir projenin işletme öncesi, işletilmesi ve işletme sonrasında etkilediği alanı,… ifade eder” düzenlemesi yer almaktadır.
Öte yandan, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunun 20.maddesinde; “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.” hükmü yer almaktadır.
03/04/1996 tarihli ve 22600 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Zeytinciliğin Islahı Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde; zeytinlik saha; orman sınırları dışında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yabani zeytinlik, antepfıstığı ve harnupluklar ve her nevi sakız çeşitleri veya şahıs arazisi olan tapuda bu şekilde kayıtlı sahalar ile orman sınırları dışında olup da 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında bulunmayan zeytin yetiştirmeye elverişli makilik ve fundalıklardan oluşan en az 25 dekarlık alan olarak tanımlanmış, “Zeytinlik Sahalarda Sanayi Tesisi Kurulmasının Önlenmesi” başlıklı 23. maddesinde ise; “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede zeytin ağaçlarının bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyevi atık, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal işletmelerin yapımı ve işletilmesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın iznine bağlıdır. Ancak; alternatif alan bulunmaması ve Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED)’na uygun olması, bitkilerin vegetatif ve generatif gelişimine zarar vermeyeceği Bakanlık araştırma enstitüleri veya üniversiteler tarafından belirlenmesi durumunda;
a) Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları,
b) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plan ve yatırımlar,
c) Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri,
ç) İlgili Bakanlıkça kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri,
d) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,
için, yukarıda belirtilen faaliyetlerde bulunmak isteyenler, ilgili Bakanlıkların onaylı belgeleri ile mahallin en büyük mülki amirine başvurur. Müracaat sahibi, çevrede oluşabilecek ÇED raporu ile belirlenmiş zararları önleyecek tedbirleri almak koşulu ve dikim normlarına uygun, eşdeğer büyüklükte il/ilçe müdürlüğünce uygun görülecek alanda zeytin bahçesi tesis eder.
Olumsuz cevap başvuru sahibine yazı ile tebliğ edilir. İzin alınmaksızın yapılan faaliyetlerin yürütülmesi yetkililerce men edilerek, umumi hükümlere göre kanuni takibat yapılır.
Bu madde kapsamında valiliklerce verilen kararlara yapılan itirazlar, Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara bağlanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Aydın İli Söke ilçesi Yeşilköy Mahallesi 42444 ruhsat numaralı maden sahası sınırları içinde, …. ….. ….. ….. A.Ş. tarafından yapılması planlanan 42444 Nolu Feldispat, Kuvars ve Kuvarsit Ocağı Kapasite Artışı projesi ile ilgili olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 21.06.2023 tarihli ve 7148 sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının düzenlenmesi üzerine anılan kararın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bakılan uyuşmazlıkta, projenin, çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olup olmadığının ve anılan faaliyetin, zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakıp bırakmaması, toz ve duman çıkarıp çıkarmaması hususlarının çözümü amacıyla tarafların iddiaları, projenin nitelikleri ve uygulanacağı yerin özellikleri ile ÇED raporunu hazırlayanların uzmanlık alanları da dikkate alınmak suretiyle belirlenen alanlarında uzman beş kişilik heyet ile birlikte mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına ilişkin Mahkememizin 14/09/2023 tarihli ara kararı üzerine, 03/11/2023 tarihinde gerçekleştirilen keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi heyetince düzenlenen ve Mahkememiz kayıtlarına 04/12/2023 tarihinde giren bilirkişi raporunda özetle;
Çevre Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; ÇED alanlarının yakın çevresinde zeytinliklerin bulunması nedeniyle Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin Ek5/1-ı koşulunu sağlamadığı belirtilerek, projenin gerçekleşmesinin çevre mühendisliği bakımından uygun olmadığı kanaatine varıldığı,
Jeoloji/ Hidrojeoloji Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; Dava konusu etkinlikle ilgili hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunda söz konusu etkinlik jeolojik ve hidrojeolojik açıdan saha gerçeklerine uygun olarak tanıtıldığı, söz konusu etkinlik ile granitoyid türü kayaçlar üzerinde bulunan ruhsat alanında 3 poligondan oluşan toplam 179,872 hektarlık alanda, açık işletme yöntemi ile toplamda 742.500 tonl/yıl Feldispat, Kuvars ve Kuvarsit üretilmesinin planlanmakta olduğu, etkinlik alanı çevresinde sığ derinlikli doygun yeraltı suyu ile korunması gereken yüzey ve yeraltı su havzası bulunmamaktadır. Alan ve yakın çevresinde yüzey suyu ve yeraltı suyu durumları, alınması gereken önlemler ve taahhütler belirtilerek ilgili kurumlardan olumlu görüşlerin alındığı, önlemlerin alınması ve belirtilen taahhütlere uyulması durumunda söz konusu etkinliğin jeolojik ve hidrojeolojik açıdan olumsuz etkisinin olmayacağı düşünüldüğünden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının Jeoloji Mühendisliği açısından uygun olduğu kanaatine varıldığı,
Maden Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede: Dava konusu etkinlikle ilgili hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunda açık ocak İşletmelerine ait basamak geometrileri ile pasa sahası basmak geometrileri üzerinde şev stabilitesi analizleri yapılmadığı görüldüğü, bu durum sunulan açık Ocak planlamasının güvenliği açısından bir eksiklik olarak görüldüğü, bununla birlikte delme- patlatmalı kazı yöntemi için sunulan hesap ve yöntemler uygun bulunmuştur. Söz konusu etkinliğin yukarıda belirtilen olumsuzluklar neden ile maden mühendisliği açısından olumsuz etkisinin olacağı düşünüldüğünden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının Maden Mühendisliği açısından uygun olmadığı kanaatine varıldığı,
Ziraat Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; Dava konusu alan tarımsal açıdan değerlendirildiğinde, 3573 sayılı sayılı Zeytincilik Kanunu hükümlerine tabii olan zeytinlikler hakkında kanunun 20. maddesi değişik ikinci fıkrasında zeytinlikler ile zeytin yetiştirmeye uygun alanlar daraltılamaz denildiği, yine ayni kanunun 20. maddesi “zeytinlik sahaların içerisinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede, zeytinyağı fabrikası hariç, zeytinin vegetatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atik bulunan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez.” denildiği, alan içerisindeki zeytinliklerin var olduğu bölgelerin incelenmesi ve T.C. Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili verileri ışığında, proje alanı yer seçimi açısından dikkate alınmasının gerektiği, yukarıda belirtilen gerekçeler altında davaya konu alan içerisinde Feldspat, Kuvars ve Kuvarsit açık ocak işletmesi uygun değildir. Ayrıca, dava konusu mevcut işletme şekli kişisel bir ticari değer taşıdığı, bunun dışında doğaya, toprağa veya tarıma bir yarar sağlama durumu bulunmamakta aksine yukarıda sayılan olumsuz etkilere neden olacağının açık olduğu, bu nedenle bir kamu yararının görülmediği, yukarıda belirtilen tüm nedenler ve Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre faaliyet alanı için verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının Ziraat Mühendisliği açısından uygun olmadığı kanaatine varıldığı,
”Orman varlığı ve Orman Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; Dava dosyasındaki belge ve bilgilerin incelenmesi ve bilirkişi heyetiyle 03/11/2023 tarihinde gerçekleşen arazi keşfi sonucunda bu raporda sözü edilen hususlar ışığında, kesilecek ağaçların ve kaldırılacak orman örtüsü ve maki florasının orman ekosistemine olası etkilerinin göz ardı edilmesi, bitkisel toprak sıyrılması ve depolanması işleminin usulünde rüzgar ve su erozyonu riski için tedbir öngörülmemesi, Orman Yangınlarıyla Mücadelede etkin bir planlama söz konusu olmamasından bahisle söz konusu izni talep edilen alanın ormancılık disiplini açısından telafisi mümkün olmayan eksikleri barındırdığından Orman yönünden projenin olumsuz olduğu kanaatine varıldığı,
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, bilirkişi raporuna karşı her ne kadar davalı ve müdahil vekilince itiraz edilmiş ise de, yapılan itirazlar yerinde görülmeyip bilirkişi raporu karara esas alınabilecek yeterlilikte bulunmuştur.
Bu durumda; dosyadaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunda yer alan tespit ve açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, Aydın İli Söke ilçesi Yeşilköy Mahallesi 42444 ruhsat numaralı maden sahası sınırları içinde, …. ….. ….. ….. A.Ş. tarafından yapılması planlanan 42444 Nolu Feldispat, Kuvars ve Kuvarsit Ocağı Kapasite Artışı projesi ile ilgili olarak; açık işletme ve pasa sahası şev stabilite analizlerinin olmaması nedeni İle ocak ve pasa sahasının planlamasının eksikler içermesi ve bu durumun risk yaratma potansiyeli olması, yapılacak açık ocak madencilik faaliyetinin toz çıkaran faaliyetlerden olması, faaliyet alanı içerisinde yapılacak çalışma ile bitki örtüsünün kaldırılacağı ve yeterli önlem alınmadığı takdirde, arazinin eğimli olması nedeniyle erozyon tehlikesi ile karşı karşıya kalınacak olması, bu durumun da çevre de toprak ve su rejimine zarar verebileceği, madencilik faaliyet alanı olarak izni talep edilen alan ve 3 km’lik çevresinde hem 3573 sayılı Zeytincilik yasası hem de 5403 sayılı Toprak Koruma Kanunu ile çelişmesi ve her iki Kanunu ilgilendiren mutlak korunması gereken dikili tarım alanlarının ve bu bağlamda zeytinlik üretim alan kullanımının olması, kesilecek ağaçların ve kaldırılacak orman örtüsü ve maki florasının orman ekosistemine olası etkilerinin göz ardı edilmesi, bitkisel toprak sıyrılması ve depolanması işleminin usulünde rüzgar ve su erozyonu riski için tedbir öngörülmemesi, Orman Yangınlarıyla Mücadelede etkin bir planlama söz konusu olmaması hususları dikkate alındığında …. ….. ….. ….. A.Ş. tarafından yapılması planlanan 42444 No.lu Saha Feldspat, Kuvars ve Kuvarsit Ocağı Kapasite Artısı projesi ile ilgili olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca düzenlenen 21.06.2023 tarihli ve 7148 sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 19.308,60-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesiyle duruşmalı davalar için belirlenen 20.900,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, müdahil şirket tarafından yapılan 348,25-TL yargılama giderinin anılan müdahil üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin isteği halinde derhal, aksi halde karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere 20/02/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye