Aydın, Karacasu’da yapılması planlanan Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) proje ile ilgili olarak düzenlenen ‘ÇED Olumlu’ kararının iptali davasında Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı internet sitesinde 03.04.2023 tarihinde yapılan duyuru ile Aydın, Karacasu, Karacaören, Ataköy, Yeşilyurt, Hisar ve Kıranyer Mahallesi sınırları içerisinde, yapılması planlanan Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) proje ile ilgili olarak ‘ÇED Olumlu’ kararı verildiği açıklanmıştı. (ÇED Raporuna ulaşmak için lütfen tıklayınız.)

Aydın 2.İdare Mahkemesi’nin 2023/395 esas sayılı dosyası ile açılan iptal davası kapsamında yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonrasında 25.12.2023 tarihli “Yürütmenin Durdurulması” kararı verildi. Kararda;

          T.C.

         AYDIN

2.İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/395

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI

İSTEYENLER (DAVACI)                       :1- ZEKERİYA DİNÇ

                                                                       2- HÜSEYİN DİBEK

                                                                       3- İSA DEMİR

                                                                       4- BİROL EKŞİ

VEKİLİ                                                          :AV. AKIN YAKAN 

KARŞI TARAF (DAVALI)                          :ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ   BAKANLIĞI

VEKİLİ                                                          : AV. ….. …….

MÜDAHİL                                                    : …… ……  ANONİM ŞİRKETİ (Davalı)

VEKİLİ                                                          : AV…… …..

İSTEMİN ÖZETİ      :   Davacılar tarafından, Aydın İli Karacasu İlçesi, Karacaören, Ataköy, Yeşilyurt, Hisar ve Kıranyer Mahallesi sınırları içerisinde ….. …… …..A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) (15 Türbin 82,5 MWm/45MWe) projesi” ile ilgili olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının  Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı verilmesine ilişkin 03/04/2023 tarihli işleminin; insan sağlığına, ekolojik dengeye, çevreye zarar verdiği,  2872 sayılı Çevre Kanuna ve Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülerek yürütmenin durdurulması ve iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

SAVUNMA ÖZETİ  : Aydın İli Karacasu İlçesi, Karacaören, Ataköy, Yeşilyurt, Hisar ve Kıranyer Mahallesi sınırları içerisinde ….. …… ……A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) (15 Türbin 82,5 MWm/45MWe) projesi” ile Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararı verilirken, gerekli ilanlar yapılarak yerel halkın bilgilendirildiği, sürece katılımının sağlandığı, ÇED başvurusunun değerlendirilmesi için ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri ile davalı Bakanlık yetkililerinden oluşan İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu kurulduğu, Komisyon’un mevzuat kapsamında çalışmalarını yürüttüğü, söz konusu projenin yenilenebilir enerji projesi olduğu, kamunun üzerindeki yatırım yükünü azaltan, enerji arz güvenliğini gerçekleştirmeyi sağlayacak bir işletme olduğu, ekonomik, çevreci ve güvenli kaynaklardan enerji temin etmek, artan enerji talebini karşılayacak şekilde yatırımları teşvik etmeyi hedeflenen enerji politikalarının, sürdürülebilir kalkınma anlayışı içerisinde, çevre-enerji ilişkisinde iyi bir koruma-kullanma dengesinin kurulmasıyla gerçekleşeceği, bu dengenin de çevresel etki değerlendirmesi sürecinde yer alan idari ve teknik usul ve esasları düzenleyen yönetmeliklerin uygulanmasıyla sağlandığı, bu kapsamda projenin çevreye olabilecek olumsuz etkileri de, alınacak önlemlerle birlikte dosya içerisinde detaylı olarak irdelendiği, proje ile yenilenebilir enerji kaynağından elektrik üretimi amaçlandığından, iddia edildiğinin aksine kamu yararı gözetildiği,  dava konusu işlemin, mezkür yönetmeliğin hükümlerine bire bir uygun olarak tesis edildiği belirtilerek davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

MÜDAHİL SAVUNMA ÖZETİ      : Aydın Bağlantı Bölgesi için gerçekleştirilen yarışmayı ….. ….. ….. A.Ş.’nin  kazandığı, 09/03/2020 tarihinde ….. ….. ….. A.Ş. ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında YEKA Kullanım Hakkı Sözleşmesi akdedildiği, YEKA Yönetmeliği kapsamında Aydın Bağlantı Bölgesi için imzalanan “YEKA Kullanım Hakkı Sözleşmeleri”  ….. ….. ….. A.Ş.’ye devredildiği, Aydın İli, Karacasu İlçesi, Karacaören ve Ataköy Mahalleleri ile Denizli İli, Sarayköy İlçesi, Yeşilyurt ve Hisar Mahalleleri ve Babadağ İlçesi, Kıranyer Mahallesi mevkiilerinde 15 türbin ve 82,5 MWm/45 MWe kurulu güçte Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) Projesinin kurulması ve işletilmesinin planlandığı, projenin son haliyle; her biri 5,5 NWm ünite gücüne sahip 15 adet türbinden oluşacak ve toplam 82,5 MWm/45 MWe kurulu güç ile yıllık 180.000.000 kWh/yıl elektrik üretilebileceği, yapılması planlanan RES projesi kapsamında teknoloji, yer seçimi, türbin lokasyonu, türbin modeli vb. tüm altenatiflerin teknik ve idari yönden değerlendirildiği, projenin teknik ve idari bakımdan en uygun alternatif olarak tercih edildiği, azami santral sahası kurulu güç yoğunluğunu sağladığı ve bu sebeple ön lisans alabildiği, türbinler çevresinde bulunan yerleşim alanı elektromanyetik etki açısından tamamı ile yerleşimlerden uzak bir bölge içinde bulunduğu, gürültü düzeyinin en yakın yapı olan 169 m mesafedeki yapıda 59488 dBA olarak belirlendiğinden inşaat aşamasından kaynaklı en yakın yapıda herhangi bir olumsuz etki söz konusu olmadığı,  kamu kurum ve kuruluşlarından görüşler alındığı, proje sahası çevresinde tarım alanlarına yönelik olarak alınacak koruma tedbirlerine yönelik olarak  şirket tarafından verile taahhütlerin nihai ÇED Raporu’nda da açıkça belirlendiği ve akabinde  ÇED Olumlu kararı verildiği belirtilerek müdahale talebinin kabulü ile dsavanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Karar veren Aydın 2. İdare Mahkemesi’nce dava dilekçesi ve ekleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/A madde hükmü kapsamında incelenerek yürütmenin durdurulması istemi hakkında işin gereği görüşüldü:

            Dava,  Aydın İli Karacasu İlçesi, Karacaören, Ataköy, Yeşilyurt, Hisar ve Kıranyer Mahallesi sınırları içerisinde ….. ….. ….. A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) (15 Türbin 82,5 MWm/45MWe) projesi” ile ilgili olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının  Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı verilmesine ilişkin 03/04/2023 tarihli işleminin yürütmenin durdurulması ve iptaline karar verilmesi talebiyle açılmıştır.

            2872 sayılı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 2.Maddesinde; “Çevresel etki değerlendirmesi: Gerçekleştirilmesi plânlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz  yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları,” olarak tanımlanmış, “Çevresel etki değerlendirilmesi” başlıklı 10.Maddesinde; “Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. Çevresel Etki Değerlendirmesine tâbi projeler ve Stratejik Çevresel Değerlendirmeye tâbi plân ve programlar ve konuya ilişkin  usûl ve esaslar  Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.” hükümlerine yer verilmiştir. 

            29/07/2022 tarih ve  31907 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği’nin, “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin (e) bendinde; “Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED): Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları”, (ı) bendinde; “Çevresel etki değerlendirmesi inceleme alanı: Yapılması planlanan projenin ana ve yardımcı ünitelerinin de içerisinde bulunduğu koordinatlarla sınırlandırılan alanı”, (i) bendinde; “Çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı: Çevresel etki değerlendirmesi raporu hakkında Komisyon tarafından yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun belirlenmesi üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirten Bakanlık kararını”, (r) bendinde; ” Etki: Gerçekleştirilmesi planlanan bir projenin; hazırlık, inşaat ve işletme sırasında ya da işletme sonrasında, çevre unsurlarında doğrudan ya da dolaylı olarak, kısa veya uzun dönemde, geçici ya da kalıcı, olumlu ya da olumsuz yönde ortaya çıkması olası değişiklikleri,”, (t) bendinde;” Halkın bilgilendirilmesi ve sürece katılımı: ÇED sürecinin başlangıcından sonuna kadar, halkı proje hakkında bilgilendirmek, projeye ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere paydaş katılım planında detayları belirlenen her türlü etkinliği, (broşür, tanıtıcı film, resmi duyuru, toplantı, bilgilendirme ofisi ve benzeri)”, olarak tanımlanmış,  “Çevresel etki değerlendirmesi başvuru dosyası, çevresel etki değerlendirmesi raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlama yükümlülüğü” başlıklı 6. maddesinde “ (1) Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek veya tüzel kişiler; Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeleri için; ÇED Başvuru Dosyasını ve ÇED Raporunu, Çevresel Etkileri Ön İnceleme ve Değerlendirmeye Tabi Projeleri için de Proje Tanıtım Dosyasını, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara hazırlatmak, ilgili makama sunulmasını sağlamak ve proje kapsamında verdikleri taahhütlere uymakla yükümlüdürler. (2) Kamu kurum/ kuruluşları, bu Yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmesi sürecinde proje sahiplerinin veya Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşların isteyeceği konuya ilişkin her türlü bilgi, doküman ve görüşü vermekle yükümlüdürler. (3) Bu Yönetmeliğe tabi projeler için “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez, proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. Ancak bu durum söz konusu teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına engel teşkil etmez.” hükmüne, etki “Çevresel değerlendirmesi uygulanacak projeler” başlıklı 7. maddesinde; “(1) Bu Yönetmeliğin; a) Ek-1’deki listede yer alan projelere, b) “ÇED Gereklidir” kararı verilen projelere, c) Kapsam dışı değerlendirilen veya kanunen muafiyeti bulunan projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya alan genişletilmesinin planlanması halinde, mevcut proje kapasitesi ve kapasite artışları toplamı ile birlikte projenin yeni kapasitesinin Ek-1’deki listede yer aldığı projelere, ÇED raporu hazırlanması zorunludur.” hükmüne, “Çevresel etki değerlendirmesi olumlu veya çevresel etki değerlendirmesi olumsuz kararı” başlıklı 14. maddesinde; “(1) Komisyon tarafından incelenerek son şekli verilen ÇED raporu, halkın görüş ve önerilerini almak üzere, Bakanlık ve/veya il müdürlüğü tarafından askıda ilan ve internet aracılığı ile 10 takvim günü görüşe açılır. Bakanlıkça proje ile ilgili karar alma sürecinde bu görüşler de değerlendirilir. Bakanlık halktan gelen görüşler doğrultusunda, rapor içeriğinde gerekli eksikliklerin tamamlanmasını, ek çalışmalar yapılmasını ya da Komisyonun yeniden toplanmasını isteyebilir. Nihai ÇED raporu ve eklerinin proje sahibinin taahhüdü altında olduğunu belirten taahhüt yazısı ve taahhüdü imzalayan yetkilinin noter onaylı imza sirküleri ile ticari sicil gazetesi 5 iş günü içerisinde Bakanlığa sunulur. Kamu kurum/kuruluşlarından noter onaylı imza sirküleri ile ticari sicil gazetesi istenmez. (2) Birinci fıkrada belirtilen belgeler, süresi içerisinde gerekçesi belirtilmeden sunulmaz ise projenin ÇED süreci sonlandırılır. (3) Bakanlık, Komisyon çalışmalarını ve halkın görüşlerini dikkate alarak proje için “ÇED Olumlu” ya da “ÇED Olumsuz” kararı verir. Verilen karar görüşü alınan komisyon üyesi kurum/kuruluşlara, proje sahibine ve Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara bildirilir. (4) Proje için verilen “ÇED Olumlu” ya da “ÇED Olumsuz” kararı, karar tarihinden itibaren Bakanlık ve il müdürlüğü internet sitesinde süresiz, askıda 30 takvim günü ilan edilerek halka duyurulur. (5) “ÇED Olumlu” kararı verilen proje için 5 yıl içinde mücbir sebep bulunmaksızın yatırıma başlanmaması durumunda “ÇED Olumlu” kararı geçersiz sayılır. (6) Yatırıma başlanılmamış olan projeler için verilen ÇED Olumlu kararları, proje sahibinin talebi ve talebin Bakanlık tarafından uygun görülmesi halinde geçersiz sayılır. Bu şekilde geçersiz sayılan kararlar Bakanlık ve il müdürlüğü tarafından internet sayfasında ilan edilir” düzenlemelerine yere verilmiştir.

            Ayrıca aynı yönetmeliğin, “Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler Listesi” başlıklı ek-1 listesinin 41. maddesinde, rüzgar enerji santrallerine  yer verildiği görülmektedir.

            Dava dosyasının incelenmesinden; Aydın İli Karacasu İlçesi, Karacaören, Ataköy, Yeşilyurt, Hisar ve Kıranyer Mahallesi sınırları içerisinde ….. ….. ….. A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) (15 Türbin 82,5 MWm/45MWe) projesi” ile ilgili olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının  Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı verilmesine ilişkin 03/04/2023 tarihli işleminin yürütmesinin durdurulması ve iptaline karar verilmesi talebiyle açılmıştır.

            Uyuşmazlık hakkında yapılacak değerlendirmenin teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle Mahkememizin 31/05/2023 tarihli ara kararı ile mahallinde; projenin etkilerinin bütüncül olarak değerlendirilmesi, insan yaşamına ve çevreye muhtemel etkilerinin göz önüne bulundurulması, tarım arazisine, orman arazisine, mera vb. arazilere ve çevredeki diğer canlı yaşamına olası etkileri, sürdürebilirlik, yenilebilirlik ve kamu yararına uygunluk yönlerinden değerlendirilerek varsa daha önce verilmiş mahkeme kararları ve taraf iddiaları çerçevesinde, bilimsel görüş ve düşünceler ışığında tartışılarak değerlendirilebilmesi amacıyla uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif ve bilirkişi incelemesine karar verilmesi sonrasında görevlendirilen bilirkişi heyetince hazırlanan ve 16/11/2023 tarihinde Mahkememiz kayıtlarına giren bilirkişi raporunda özetle; “Genel Sonuç ve Değerlendirme; Sayın mahkemece oluşturulan bilirkişi heyetinde yeralan farklı uzmanlık alanına sahip bilirkişiler kendi uzmanlık alanları ile ilgili olarak sayın mahkemenin keşif tutanağında açıklanması istediği konular ile tarafların iddia ve savları kapsamında incelemeler yapmışlardır. Dava dosyasının incelenmesi ve arazi keşfi sonucunda bilirkişi raporu içeriğinde her bilirkişinin görüşü ayrı bölümler şeklinde verilmiştir. Bu bağlamda dava konusu kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda;

            Dava Konusu İşlem Çevre Mühendisliği Açısından Değerlendirildiğinde;

            •Projenin inşaat aşamasında oluşan toz emisyonları, gerekli önlemler alınarak çevresel etkileri kabul edilebilir düzeyde ve ilgili yönetmelik sınırlarının altında kalmaktadır.

            •Proje inşaat ve işletme aşamalarında gürültü yönetimi için gerekli tedbirlerin uygulanması ile oluşacak gürültü düzeylerinin yönetmelik sınır koşullarını sağlamakla beraber yakındaki yerleşim yerlerinde kabul edilebilir düzeyde kalacağı öngörülmektedir.

            •ÇED raporunda elektromanyetik alanlar ile ilgili çalışma yapılmış olup ilgili yönetmeliklere uygun olarak düşük ve güvenli seviyelerde oluşacak elektromanyetik etkilerin çevreye ve insan sağlığına olumsuz bir etkisi olmayacağı gösterilmiştir.

            •Proje sürecinde oluşacak sıvı ve katı atıkların ilgili yönetmeliklere uygun olarak depolama ve bertarafının sağlanacağı belirtilmiş olup atıklardan kaynaklı çevresel bir etki oluşması beklenmemektedir.

            Bu nedenler ile Çevre Mühendisliği açısından, Aydın İli Karacasu İlçesi, Karacaören, Ataköy,   Yeşilyurt, Hisar ve Kıranyer Mahallesi sınırları içerisinde ….. ….. ….. A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) (15 Türbin 82,5 MWm/45MWe) projesi” ile ilgili olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının uygun olduğu kanaatine varılmıştır.

            Dava Konusu İşlem Enerji Sistemleri Mühendisliği Açısından Değerlendirildiğinde;

            •Keşif günü yapılan arazide yapılan gözlemler, proje tanıtım dosyası, dava dosyası ve ekleri, çeşitli kamu kuruluşlarının ve rüzgâr ile ilgili çalışan özel kurumların yaptığı bölge ile ilgili önceki çalışmalar vb. dikkate alındığında, rüzgârdan üretilecek enerji için dava konusu bölgenin ekonomik bir RES yatırımı için uygun olduğu,

            •Dava konusu bölgede, RES kurulduğu takdirde, rüzgârdan elde edilebilecek enerjinin öngörülen kapasiteye rahatlıkla ulaşacağı,

            •Bir diğer önemli sonuç, rüzgâr enerjisinden elektrik üretiminde, tercih edilen durum rüzgârın fırtına şeklinde kısa süreli ve yılın belli zamanlarında şiddetli esmesi değil, yıl boyunca istenen değerler arasında yakın aralıklarda ve sürekli olması istenir. Bölge için ölçüm verileri dikkate alındığında, yılın tüm ayları boyunca öngörülen kapasitede elektrik enerjisi üretiminin mümkün olduğu, yenilenebilir olduğu, nedenleri ile Enerji sistemleri mühendisliği açısından, projenin öngörüldüğü şekilde hayata geçmesi halinde rüzgârdan elde edilecek enerjinin belirtilen kapasiteye ulaşabileceği, buna ilişkin olarak proje tanıtım dosyasında yeterli tespit ve araştırmaya yer verildiği, bu proje ile kurulacak rüzgar enerjisi santralinden yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminin uygun olacağı ve ÇED olumlu kararının uygun olduğu kanaatine varılmıştır.

            Dava Konusu İşlem Arkeoloji Bilimi Açısından Değerlendirildiğinde;

            •Projenin bulunduğu alan kent merkezinin dışında yer aldığı görülmüştür. Proje alanında noktasal ölçülerde (survey) yüzey araştırmasında herhangi bir kültür varlığı yüzeyde görülmediği,

            •Dosyasında yapılan inceleme ve arşiv incelemesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün  16.12.2021 tarih ve E-526223597 sayılı yazısı kapsamında; görüş ekinde sunulan haritada belirtilen alanda yüzeyde 2863 sayılı Yasa kapsamında kalan herhangi bir kültür varlığına rastlanılmadığı,

            •Mahkeme keşfi sırasında yapılan arazi gözlemlerinde ve yüzey inceleme bulgularında RES proje alanının; Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünce izin talep edilen alanın tescilli arkeolojik veya kentsel sit alanı sınırları içerisinde kalmadığı, yerinde yapılan inceleme, yüzeyde 2863 sayılı yasa kapsamında kalan herhangi bir kültür varlığına rastlanmadığı belirlendiğinden,  Aydın İli Karacasu İlçesi, Karacaören, Ataköy, Yeşilyurt, Hisar ve Kıranyer Mahallesi sınırları içerisinde ….. ….. …..A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) (15 Türbin 82,5 MWm/45MWe) projesi” ile ilgili olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı verilmesine ilişkin 03/04/2023 tarihli işlemin arkeolojik açıdan uygun olduğu kanaatine varılmıştır.

            Dava Konusu İşlem Tarımsal Yapı ve Arazi Kullanımı ile Çevre Etkileşimi Açısından Değerlendirildiğinde;

            •Yapılması planlanan rüzgar enerji türbinleri açısından 3573 sayılı zeytincilik yasası kapsamında bu yasanın Madde 20 – (Değişik: 28/2/1995 – 4086/5 md.) ye göre zeytinlik alanlara 3 km mesafede “zeytinliklerin vegetatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez” hükmüne aykırılık teşkil etmediği ve Rüzgar enerji türbinleri işletme prensipleri itibari ile zeytinliklerin vegetatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis niteliğinde olmadığı için 3573 sayılı yasa kapsamındada rüzğar enerji türbini yapılmasına engel bir durum bulunmadığı,

            Tarım alanlarında bir bölümünün yapılmasının planlandığı türbin alanlarının tarım dışı kullanımlar altında kullanılabilmesi mümkün olan V-VII. sınıf arazi kullanım yetenek sınıfında ve Marjinal Arazi vasfında olduğu, ancak;

            •VI ve VII sınıf arazilerin tarımda kullanımının toprak sığlığı taşlılık, kayalık arazi eğimi vb torak ve arazi özelliklerinden dolayı çok sınırlı olmasına rağmen RES sahasındaki arazi yapısının tümünün dağlık eğimli ve sığ-orta (20-50 cm arasında) etkili toprak derinliğine sahip arazilerden oluşmasına ve toprak işlemeli tarıma uygun olmamasına rağmen çevredeki köylerdeki halkın tek geçim kaynağının tarım hayvancılık ve orman olduğu görülmektedir. Arazi yapısının dağlık ve orman yapıda olması tarım yapılacak alanları oldukça sınırlamıştır. Bu nedenle tarım yapmaya müsait alanların azlığına bağlı olarak toprak işlemeli tarıma uygun olmayan taşlık, eğimli ve sığ toprak özelliğine sahip V-VI sınıf arazilerde bile tütün veya farklı bitkiler şeklinde tarım yapıldığı görülmektedir. Bu nedenle alanda tarıma uygun alanların oldukça az olmasına bağlı olarak mevcut tarım arazilerinin önemi ve tarımsal kullanımlar altında değerlendirilmesi daha da önem kazanmaktadır.

            •Dava konusu olan RES projesi kapsamında yapılması planlanan türbin alanlarının  bazılarının yağışa bağlı ekili tek yıllık tarım arazisi şeklinde oldukları bazısınında yeni dikilmiş dikili ağaç tarımı şeklindeki alanlardan oluştuğu ve  şalt merkezi ve çevresininde yağışa bağlı ekili tek yıllık tarım arazisi şeklinde olduğu görülmektedir.

            •Alan genel jeomorfolojik yapı itibari ile dağlık tepelik yüksek arazi konumundadır. Alanın büyük bölümü yoğun ağaç örtme yüzdesine sahip orman arazisi vasfındadır. Bu orman arazilerinin arasındaki düz ve nispeten derin toprak yapısına sahip olan alanlarda ise arazi yapısı çok uygun olmasada tümü dağlık yapıdaki alanda tarım yapılacak alanların çok sınırlı olması ve mevcutta tarım yapılan alanlarında normalde tarım yapmaya çok elverişli olmadığı, ancak; yöre halkının çabaları ile bu alanların tarım yapılabilir hale getirildiği görülmüştür. Dağlık ve ormanlık yapıdan dolayı orman arazileri arasında arazi eğimi ve toprak yapısının nispeten uygun olduğu yerlerde yağışa bağlı kuru tarım ve özelliklede buğday, arpa, tütün tarımı yapıldığı görülmüştür. Bu nedenle tarım arazilerinin alan için önemi büyüktür. Tarım arazilerinin küçük ve parçalı şekillerde orman arazileri çevresinde oldukları mahkeme keşfi sırasında görülmüştür. RES proje sahası ve çevresinde böylesine az olan tarım arazilerinin bazılarında RES türbinlerinin planlandığı görülmektedir. Bu tarım alanlarında RES türbinlerinin yapılması yaşamlarını tarım ve hayvancılıkla sürdüren yöre halkının proje alanında zaten az konumda olan tarım arazilerinin alanlarının azalmasına neden olacağı açıktır. Ayrıca diğer önemli bir hususda proje alanında orman arazisi içinde yapılması planlanan türbin alanları açısından tarımsal üretim açısından bir sıkıntı olmadığı görülsede bu alanlara erişim için kullanılacak yolların tarım arazilerinin arasından geçtiği, inşaat ve türbin parçalarının kanat ve gövde parçalarının taşınımı sırasında kanat uzunlukları ve türbin gövde büyüklükleri nedeni ile bu yolların genişletilmesi gerektiği düşünüldüğünde tarım arazilerinde alan kaybı olacağı

            •Proje sahasında türbinlerin kurulacağı alanların genel olarak rüzgar enerji üretimine çok uygun olan dağlık arazilerin sırt/enüst bölümlerinde konumlandırıldığı görülmüştür. Ancak bazı türbinlerin ise tarım alanları içinde konumlandırıldığı görülmüştür. Bu tarım alanlarına türbinlerin yapılması ile alan kaybı ve tarım alanlarından geçen ulaşım yollarının genişletilmesi ilede ayrıca bir tarımsal alan kaybı olacağı

            •Bu bağlamda türbinlerin bazılarının tarımsal kullanım alanlarından uzak noktalarda olmalarına ve orman arazileri içinde yapıldığı görüldüğünden orman alanları içinde planlanan türbin alanlarının tarım alanlarına olumsuz bir etkisinin olmayacağı, bu alanlardaki etkileşimin ve olumsuz etki konusundaki temel görüşün bilirkişi rapormuzdaki flora, fauna ve orman mühendisliği açısından yapılmış olan değerlendirmelerin esas olduğu,

            •Proje içinde tarım alanları içinde kalan türbin alanlarının yapımı ile zaten alanda arazinin dağlık yapısına bağlı olarak RES alanı ve çevresinde çok az olan tarım alanlarının kayba uğrayacağı ayrıca inşaat aşamasında açılacak veya mevcut yolların genişletilmesi ile tarım alanlarında yine bir alan kaybının olacağı olduğu görülmektedir. Tarım alanları içindeki türbinlerin tarım alanı olamayan alanlara kaydırılması ile bu tarım alanı kaybının önüne geçilebileceği düşünülmektedir.

            Bu bağlamda tarımsal yapı ve arazi kullanım açısından Aydın İli Karacasu İlçesi, Karacaören, Ataköy, Yeşilyurt, Hisar ve Kıranyer Mahallesi sınırları içerisinde ….. ….. ….. A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) (15 Türbin 82,5 MWm/45MWe) projesi” ile ilgili olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı verilmesine ilişkin 03/04/2023 tarihli işlemin uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.

            Dava Konusu İşlem Orman Mühendisliği Açısından Değerlendirildiğinde;

            Dava dosyasındaki belge ve bilgilerin incelenmesi ve bilirkişi heyetiyle 06/07/2023 tarihinde gerçekleşen arazi keşfi sonucunda bu raporda sözü edilen hususlar ışığında Sonuç olarak, kesilecek  ağaçların orman ekosistemine olası etkilerinin göz ardı edilmesi, bitkisel toprak sıyrılması ve depolanması işleminin usulünde rüzgar ve su erozyonu riski için tedbir öngörülmemesi, gençleştirme alanlarının zarar görmesinin ormanların sürekliliği ve devamlılığı noktasında risk teşkil etmesinden bahisle söz konusu izni talep edilen alanın ormancılık disiplini açısından telafisi mümkün olmayan eksikleri barındırdığından Orman yönünden proje faaliyeti olumsuz olarak değerlendirilmiştir

            Dava Konusu İşlem Fauna Yapısı Açısından Değerlendirildiğinde;

            •Nihai ÇED raporunda fauna ile ilgili kısım (memeliler, kuşlar, sürüngen ve amfibiler) ayrıntılı olarak açıklanmasına karşın bölgenin omurgasız faunasının belirlenmemiş olması biyoçeşitlilik açısından bir eksik olduğu,

            •Nihai çed raporunda, ağaç kesimi ve yol yapımı faaliyetleri sonucu oluşabilecek habitat kaybı, habitat parçalanması ve bariyer etkisinin hayvanları nasıl etkileyeceği konusunda kümülatif bir değerlendirme bulunmadığı,

            •Proje alanı doğal orman ekosistemi ve tarım alanlarını içermektedir. Doğal alanlar, diğer doğal alanlardan bariyer ile ayrılmadığı için çevresi ile aynı ekolojik ve faunistik özellikleri göstermektedir. Bu nedenle, ekolojik koşulların ve faunistik yapının benzer olmasından dolayı bu alanda meydana gelecek bozulmaların zamanla diğer doğal alanlardaki ekosistemleri de olumsuz etkileyebileceği,

            •Mevcut proje 8 km’lik bir hat üzerinde 15 adet rüzgar türbininden oluşacağından, bu hat üzerinde yapılacak yol açma/genişletme, ağaç kesme, bitkisel toprağın sıyrılması, türbin kurulum alanlarındaki toprağın düzleştirilmesi gibi faaliyetler hem habitat kayıplarına hem habitatların parçalanmasına hem de türlere veya tür bireylerine zarar vereceği,

            •RES Proje Alanında yapılacak bu faaliyetlerle oluşacak habitat kayıpları ve habitat parçalanması hayvanların yaşamsal faaliyetleri olan yuvalama, beslenme ve üreme alanlarının gerçekleştiği habitatların kaybolmasına veya azalmasına neden olacağı,

            •Tüm bu veriler baz alındığında, alandaki ekosistemlerin devamlılığı ve ekolojik dengenin tüm alanlarda bütüncül korunması gerektiğinden ve tüm alanların ekolojik birliktelik oluşturması, zengin bir biyoçeşitlilik yapısına sahip olması, alanda 9 türün ‘NT’, 8 türün ‘VU’ ve 3 türün ‘EN’ kategorisinde bulunması ve önemli doğa alanı olması, proje sahasının kuş göç yollarının yakınında/üzerinde bulunması ve doğal dengenin ve biyoçeşitliliğin korunması gerektiği nedenleriyle,

            Hacıhıdırlar RES projesi ile ilgili olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu’ kararı verilmesine ilişkin 03.04.2023 tarihli işlemin iptali istemi fauna ve hayvan ekolojisi açısından uygun olduğu kanaatine varılmıştır.

            Dava Konusu İşlem Bitki Bilimi (Botanik) Disiplini Açısından Değerlendirildiğinde;

            •Bitkisel biyolojik çeşitlilik açısından son derece zengin bir varlığa sahip Babadağ ve çevresinde yürütülecek faaliyete ilişkin ortaya konan bitkisel listenin son derece düşük takson içerdiği ve proje alanının yeterince temsil etmediği,

            •Proje alanı ve yakın çevresinde yürütülen florsitik çalışmalara ÇED dosyasında yeteri kadar yer verilmediği,

            •Orman ekosistemi içerisinde yer alan alanlarla ilgili koruma önlemlerinin ÇED dosyasında detaylı bir şekilde ortaya konulmadığı,.

            •Endemik ve nadir türlerden bir kaçı ile ilgili ileri sürülen koruma tedbiri her hangi bilimsel bir metoda dayanmadığı,

            •Söz konusu öneri endemik bitki taksonlarının popülasyonlarının fazla olduğu yerlerden alınarak iki Botanik bahçesine taşınması şeklinde olacağıdır. Söz konusu bahçelerin bahsi geçen endemik ve nadir taksonların korunması ile ilgili çalışmaları bulunup bulunmadığı varsa ne ölçüde başarılı olduğu veya bu kurumların herhangi bir onayı bu raporda görülmediği,

            •Endemik ve nadir taksonlar ve bu taksonların korunması ile ilgili çalışmalar her taksonun endemik olmasına yol açan sebeplerin tek tek incelenmesi ve her tür için ayrı bir koruma modelinin ortaya konulmasını gerektirmektedir. O nedenle her türün üreme biyolojisi ve koruma biyolojisi bağımsız olarak çalışılmalı ve korunması ile ilgili senaryolar ortaya konarak bunlar uygulanmalıdır bu çalışmalar hem multidisipliner hem de oldukça uzun süre alan metodlar içermektedir. Söz konusu nihai çed raporu hem bitkisel verilerin ortaya konulması hem de taksonların korunması ile ilgili ileri sürülen yöntemler bakımından son derece eksikler barındırdığı,

            Bu sebeple söz konusu davaya konu ÇED olumlu kararı Bitki Bilimi (Botanik) disiplini açısından olumsuz olarak değerlendirilmiştir.

            Sonuç olarak; Aydın İli Karacasu İlçesi, Karacaören, Ataköy, Yeşilyurt, Hisar ve Kıranyer Mahallesi sınırları içerisinde ….. ….. ….. A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) (15 Türbin 82,5 MWm/45MWe) projesi” ile ilgili olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı verilmesine ilişkin 03/04/2023 tarihli işlemin, Çevre Mühendisliği, Arkeoloji ve Enerji Mühendisliği açısından uygun olduğu,  ancak; RES Sahasının Fauna ve  Ornitolojik yapısı, Flora, Ziraat Mühendisliği ve Orman Mühendisliği açısından  ÇED Raporunun önemli eksiklikler ve olumsuzluklar içermesi nedenleri ile 03/04/2023 tarihli “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.” şeklinde görüşlere yer verildiği görülmektedir.

            Taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporuna karşı davalı idare ve müdahil tarafından yapılan itirazlar, rapordaki ayrıntılı bilimsel açıklamalar ve tespitler karşısında yerinde görülmeyerek, rapor Mahkememizce hükme esas alınabilecek yeterlilik ve nitelikte bulunmuştur.

Bu durumda; dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden;  Aydın İli Karacasu İlçesi, Karacaören, Ataköy, Yeşilyurt, Hisar ve Kıranyer Mahallesi sınırları içerisinde ….. ….. ….. A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) (15 Türbin 82,5 MWm/45MWe) projesi”nin türbin ünitelerinin ayak izi dikkate alındığında; 5 adet türbin (T2, T4, T5, T9, T10) ve şalt merkezi Aydın, 10 adet türbin (T1, T3, T6, T7, T8, T11, T12, T13, T14, T15) ise Denizli il sınırları içerisinde yer aldığı, Aydın ilinde yer alan türbinlerin tamamı ve şalt merkezi Karacasu ilçesi sınırları içinde kaldığı, Denizli ilinde yer alan türbinlerden 7 adedinin Sarayköy, 3 adedinin ise Babadağ ilçesinde konumlandırıldığı, bilirkişi raporunda  Çevre Mühendisliği, Arkeoloji ve Enerji Mühendisliği açısından projenin  uygun olduğunun belirtildiği, Tarımsal Yapı ve Arazi Kullanımı ile Çevre Etkileşimi açısından;ÇED raporunda arazi kullanımı açısından uyumsuzluklar olduğu, tarım arazilerinin küçük ve parçalı şekillerde orman arazisi çevresinde oldukları, bu tarım arazilerinde RES türbinlerinin yapılmasının tarım arazilerinin azalmasına neden olacağı, türbin alanlarına erişim için kullanılacak yolların tarım arazileri içinden geçtiği, türbin inşaatı ve  türbin kanat ve gövde parçalarının taşınımı sırasında kanat uzunlukları ve türbin gövde büyüklükleri nedeni ile yol genişletilmesi yapılması gerektiğinden tarım arazilerinde alan kaybına sebebiyet vereceğinin belirlendiği, Orman Mühendisliği açısından; kesilen ağaçların orman ekosistemine olası etkilerinin göz ardı edilmesi, bitkisel toprak sıyrılması ve depolanması usulünde rüzgar ve su erozyonu riski riski için tedbir alınmadığı, genleştirme alanalarının zarar görmesinin ormanların sürekliliği ve devamlılığı açısından risk teşkil ettiğinin belirlendiği, Fauna yapısı açısından; ÇED raporunda omurgasız faunasının belirlenmediği, ağaç kesimi ve yol yapımı faaliyetleri sonucu oluşacak habitat kaybı, habitat parçalanması ve bariyer etkisinin hayvanları nasıl etkileyeceğinin kümülatif olarak değerlendirilmediği, ekolojik koşulların ve faunistik yapının benzer olmasından dolayı meydana gelecek bozulmaların zamanla diğer doğal alanlardaki ekosistemleri de olumsuz etkileyeceği, yol ve inşaat çalışması sırasında yol açma, ağaç kesme, bitkisel toprağın sıyrılmasının türbin kurulum alanlarındaki toprağın düzleştirilmesi faaliyetlerinin habitat kaybına, habitatların parçalanmasına ve türlerine zarar vereceği,  habitat kaybı ve parçalanmasının hayvanların yuvalama, beslenme ve üreme alanlarının gerçekleştiği habitat alanlarının azalmasına ve kaybolmasına neden olacağı, söz konus alanın önemli doğa alanı olması ve proje sahasının kuş göç yollarının yakınında/üzerinde bulunduğu, doğal dengenin ve biyoçeşitliliğin korunmasına olumsuz etkileri olacağının belirlendiği, Bitki Bilimi (Botanik) Disiplini açısından; ÇED raporunun, Babadağ ve çevresinde yürütülecek faaliyete ilişkin bitkisel listenin son derece düşük takson içerdiği ve proje alanını temsil etmediği, florostik çalışmalara yeteri kadar yer verilmediği, orman ekosistemi içinde bulunan alanlarla ilgili koruma önlemlerinin detaylı bir şekilde ortaya konulmadığı, endemik ve nadir türlerden bir kaçı ile ilgili koruma tedbirinin bilimsel metoda dayanmadığı, endemik bitki taksonlarının taşınacağı  botanik bahçelerinin söz konusu   endemik ve nadir taksonların korunması ile ilgili çalışmaları bulunup bulunmadığı ve ne ölçüde başarılı olduğunun belirtilmediği, nihai ÇED raporunun hem bitkisel verilerin ortaya konulması hem de taksonların korunması ile ilgili ileri sürülen yöntemler bakımından eksik olduğunun belirlendiği görüldüğünden, Aydın İli Karacasu İlçesi, Karacaören, Ataköy, Yeşilyurt, Hisar ve Kıranyer Mahallesi sınırları içerisinde ….. ….. ….. A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) (15 Türbin 82,5 MWm/45MWe) projesi” ile ilgili olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı verilmesine ilişkin 03/04/2023 tarihli işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

            Öte yandan, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu projenin uygulanması halinde, proje alanında ve çevresinde telafisi telafisi güç zararlara sebebiyet verebileceği de açıktır.

            Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına ve 2577 sayılı Yasa’nın 20/A maddesinin 2.fıkrasının (e) bendi uyarınca itiraz yolu kapalı (kesin) olmak üzere, 25/12/2023 tarihinde oy birliğiyle  karar verildi.

Başkan                                                         Üye                                                    Üye

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir