Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü 10/12/2019 tarihinde, Y. İ. (B. No: 2016/1750) başvurusunda Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Olaylar
Hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazına başlanıldıktan sonra aynı zamanda öz amcası olan üvey babası Y.İ. ile -mevzuatta sayılan kişilerden olmaması sebebiyle- görüşmesine izin verilmemesi nedeniyle İnfaz Hâkimliğine şikâyette bulunan ve ret cevabı alan başvurucunun bu karara karşı itirazı da Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiştir.
İddialar
Hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunan başvurucu, üvey babası ile görüşme talebinin reddedilmesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Demokratik bir toplumda, güvenliğin ve disiplinin sağlanması amacıyla ceza infaz kurumlarına gelebilecek ziyaretçi sayısı sınırlandırılabilir. Ancak hükümlü ve tutukluların öznel durumlarının da dikkate alınması, bu hususta somut olayın koşullarının gerektirdiği esnekliğin sağlanması gerekir. Bu anlamda ceza infaz kurumlarında güvenliğin ve disiplinin sağlanmasındaki kamu yararı ile tutuklu ve hükümlülerin aile ilişkilerini devam ettirmelerindeki bireysel yarar arasında makul bir denge kurulmalıdır.
Anayasa Mahkemesi kararlarında, aile hayatının kan bağıyla kurulabileceği gibi hukuki ya da istisnai durumlarda fiilî olarak da gerçekleşebileceğini vurgulamıştır. Bu kararlarda, kan veya evlatlık bağı olmamasına rağmen çocukların bakım ve gözetimini üstlenerek her türlü ihtiyacında yanında bulunan kişilerle çocuklar arasında belirli koşullar altında aile hayatı anlamında bir bağın kurulduğunun kabul edilebileceği belirtilmiştir.
Başvurucunun, öz babası öldükten sonra annesi ile evlenen, aynı zamanda öz amcası olan Y.İ.yi babası olarak bildiği ve bir yaşından itibaren Y.İ. ile aile ortamında yaşadığı, başvurucuyu bakıp gözeten ve yetiştiren Y.İ. ile başvurucu arasında aile hayatı anlamında bir bağın mevcut olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle Y.İ.’nin başvurucuyu “babası” sıfatıyla ziyaret edebilme hakkına sahip olması gerekir.
Somut olayda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hükümlü olan başvurucunun, üvey babası ile görüşme talebi İnfaz Hâkimliği tarafından Ziyaret Yönetmeliği’nin 11. maddesi gerekçe gösterilerek reddedilmiştir. Yönetmelikte, Cumhuriyet Başsavcılığının yazılı izniyle görüş hakkı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hükümlü olanlara yasaklanmıştır. Ancak bu yönetmeliğin dayanağı olan 5275 sayılı Kanun ve İnfaz Tüzüğü’nde yasağa ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır.
İnfaz Hâkimliğince yalnızca ilgili Yönetmelik esas alınmış, 5275 sayılı Kanun ve İnfaz Tüzüğü hükümleri görmezden gelinerek kısıtlama kararı verilmiştir. Bu şekilde ziyaret hakkına getirilen kısıtlama hükümlü ve tutukluların dış dünyayla iletişim kurması ve aile ilişkilerini devam ettirebilmesi ilkelerine uygun değildir.
Sonuç olarak üvey babası ile görüşme talebinin reddedilmesi suretiyle başvurucunun aile hayatına saygı hakkına yapılan müdahale ilgili ve yeterli gerekçelere dayandırılmamıştır. Mevzuat hükümlerinin dar ve sınırlayıcı şekilde yorumlanarak Cumhuriyet savcısının ziyarete izin verme yetkisinin bulunabileceğinin tartışılmadığı ve asgari aile ilişkilerinin temini açısından ölçülü bulunmayan müdahalenin demokratik toplum düzeninde gerekli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesinin 10/12/2019 Tarihli ve 2016/1750 Başvuru Numaralı Kararı için TIKLAYINIZ
Kaynak:Hukukihaber