Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 6/2/2020 tarihinde, Emrah Yayla (B. No: 2017/38732) ve Şehrivan Çoban (B. No: 2017/22672) başvurularında Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Olaylar
Başvurucu Emrah Yayla’nın ceza infaz kurumundaki eylemleri nedeniyle hakkında disiplin soruşturması açılmıştır. Disiplin Kurulu başvurucuya ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma ve hücreye koyma cezası vermiştir. Başvurucu, anılan karara karşı İnfaz Hâkimliğine (Hâkimlik) şikâyet başvurusunda bulunmuştur. Hâkimlik şikâyetin duruşmalı olarak inceleneceğini, başvurucunun Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) odasında hazır bulundurularak savunmasını yapabileceğini belirtmiştir. SEGBİS odasında hazır bulundurulan başvurucu mahkeme huzurunda savunma yapmak istediğini beyan etmiştir. Hâkimlik, hükümlünün duruşmaya SEGBİS aracılığı ile katılmasının ceza muhakemesi ilkelerine uygun olduğunu, bu yönde Anayasa Mahkemesi kararları bulunduğunu belirterek başvurucunun Disiplin Kurulu kararına yaptığı itirazı reddetmiştir. Başvurucunun, SEGBİS ile duruşmaya katılmaya zorlandığını, duruşma salonunda savunma yapma hakkının kullandırılmadığını ve tanıklara soru soramadığını belirterek karara yaptığı itiraz Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmiştir.
Hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açılan başvurucu Şehrivan Çoban yargılamanın ilk celsesinde hazır bulunmuş ve Ağır Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) savunma yapmıştır. Güvenlik riski nedeniyle başvurucu başka bir şehirdeki ceza infaz kurumuna sevk edilmiştir. Mahkeme, başvurucunun yapılması planlanan duruşmaya SEGBİS aracılığı ile katılımının sağlanması için İnfaz Kurumuna müzekkere yazmıştır. Başvurucu; Mahkemeye sunduğu dilekçede SEGBİS aracılığı ile duruşmaya katılmak istemediğini, duruşmada hazır bulunarak savunma yapmak istediğini beyan etmiştir. Yargılamanın son celsesinde Mahkeme, başvurucunun bizzat duruşmada hazır bulunma talebini değerlendirmiş ve video konferans yöntemi ile savunma alınmasının ilgili mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir. Mahkeme başvurucunun silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetmiştir. Başvurucu; hükmü temyiz etmiş fakat Yargıtay hükmü onamıştır.
İddialar
Başvurucular, duruşmada hazır bulunma taleplerinin reddedilerek ses ve görüntü aktarımı suretiyle duruşmaya katılımlarının sağlanmaya çalışılması nedeniyle duruşmada hazır bulunma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Türk hukuk uygulamasında yakın dönemde gerçekleştirilen en önemli projelerden biri olan Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminin (UYAP) ve bunun bir parçası olan SEGBİS’in adil yargılanma hakkı bağlamında sağladığı yararlar ve bu sistemlerin geliştirilerek uygulanmaya devam edilmesinin önemi inkâr edilemez.
Tarafların duruşmada hazır bulunma hakkı hem savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamakta hem de silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerine işlerlik kazandırmaktadır. Kişinin duruşmada bizzat hazır bulunma hakkına belirli ölçüde sınırlama getiren bir uygulama olan SEGBİS vasıtasıyla duruşmaya katılımının sağlanmaya çalışılmasının kanun tarafından öngörülme, haklı bir sebebe dayanma ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama koşullarına uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
Duruşmada bizzat hazır bulunmanın önemine istinaden kanun koyucu 5271 sayılı Kanun’un uygulandığı durumlarda hâkim veya mahkemenin ancak zorunlu gördüğü durumlarda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle duruşmalara katılıma karar verilebileceğini düzenlemiştir. Başvurularda duruşmada hazır bulunma hakkına yapılan müdahalenin kanunilik ölçütünü karşıladığı sonucuna varılmıştır.
Ölçülülük; elverişlilik, gereklilik ve orantılılık olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. Elverişlilik öngörülen müdahalenin amacı gerçekleştirmeye elverişli olmasını, orantılılık bireyin hakkına yapılan müdahale ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir dengenin gözetilmesi gerekliliğini ifade etmektedir. Gereklilik ise hakka müdahale teşkil eden birden fazla araç arasından hakkı en az zedeleyen aracın seçilmesi anlamına gelmektedir.
SEGBİS’in suç isnadına ilişkin uyuşmazlıklar ile medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıklarda uygulanması kategorik olarak Anayasa’ya aykırı bir durum değildir. Ancak kişinin duruşmada bizzat hazır bulunma hakkına belirli ölçüde sınırlama getiren bir uygulama olan SEGBİS vasıtasıyla duruşmaya katılımının neden gerekli olduğu derece mahkemelerince gösterilmelidir.
Emrah Yayla Başvurusu Yönünden
Somut olayda, tutuklu veya hükümlülerin ceza infaz kurumundan duruşma salonuna transferleri nedeniyle oluşan gecikmelerin azaltılması ve yargılamaların hızlandırılması sebebiyle duruşmada hazır bulunma hakkına yapılan müdahalenin usul ekonomisinin gerçekleştirilmesine yönelik meşru bir amaca dayandığı sonucuna ulaşılmıştır. Başvurucunun duruşmada hazır bulunma hakkına yapılan müdahale makul sürede yargılama yapılması amacına ulaşılması bakımından elverişli bir araçtır.
Başvurucunun disiplin cezasına konu eylemleri, temel olarak İnfaz Kurumu idaresinin uygulamalarına karşı gelmesinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca başvurucu, infaz koruma memurları hakkında kendisine şiddet uyguladıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuş olması nedeniyle İnfaz Kurumunda iddia ve savunmalarını etkili bir şekilde ileri süremeyeceğini belirterek duruşma salonunda hazır bulundurulması gerektiğini ifade etmiştir. Buna karşılık Hâkimliğin duruşmada bizzat hazır edilmemesini gerekli kılan koşulları belirtmeden başvurucunun SEGBİS aracılığıyla dinlenilmesi yoluna gittiği görülmektedir.
Hâkimlik kararında başvurucunun ceza infaz koruma görevlilerinin kötü muamelesi nedeniyle bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunması dolayısıyla İnfaz Kurumu koşullarında baskı altında bulunduğunu ifade etmesi değerlendirmeye konu olmamıştır. Hâkimlikçe başvurucunun duruşmada bizzat hazır bulunma talebi kabul edilmezken yalnızca “SEGBİS yönteminin yüz yüzelik ilkesini sağladığı” şeklinde kategorik bir gerekçeye dayanılmıştır.
Somut olayda başvurucunun duruşmaya bizzat katılması yönünde hiçbir çaba içine girilmemiş, aynı şehir merkezinde bulunan bir ceza infaz kurumundan duruşmaya katılamamasının niçin gerekli görüldüğü de açıklanmamıştır. Bu çerçevede Hâkimlikçe hiçbir alternatif değerlendirilmeden ve olaya özgü somut gerekçeler de sunulmadan başvurucunun duruşmada hazır bulunma talebi reddedilmiştir.
Uyuşmazlığın bizzat duruşmada bulunmayı gerektiren bir nitelik taşıyıp taşımadığı hususunda Hâkimlikçe herhangi bir değerlendirme yapılmadan genel ve kategorik bir sebeple başvurucunun yokluğunda duruşma yapılması ve duruşmada hazır bulunma hakkına müdahale için en uygun aracın seçilmemesi müdahalenin gerekli olmadığı sonucuna yol açmıştır.
Şehrivan Çoban Başvurusu Yönünden
Başvurucunun SEGBİS yoluyla duruşmaya katılımının sağlanmak istenmesinin amacı Mahkemenin bulunduğu il merkezinde ve çevresinde meydana gelen terör olayları nedeniyle duruşma salonuna transfer sırasında başvurucunun ve görevlilerin güvenliği açısından zorluk yaşanmaması ve makul sürede yargılama yapılmasıdır. Dolayısıyla yapılan müdahalenin meşru bir amaca dayandığı sonucuna ulaşılmıştır.
Duruşmada hazır bulunma hakkına yapılan müdahale başvurucunun ve kamu görevlilerinin yaşam haklarının korunması ve makul süre yargılama yapılması amaçlarına ulaşılması bakımından elverişlidir.
Terör örgütü üyeliği gibi nitelikli bir suçtan yargılanan başvurucu, yargılama sürerken ceza infaz kurumunun kapasitesinin aşılması ve güvenlik gibi diğer nedenlerle Mahkemenin yargı çevresi dışındaki bir ceza infaz kurumuna sevk edilmiştir. Bununla birlikte anılan nedenler kararda gösterilmemiştir.
İlk derece mahkemesi başvurucunun duruşmada hazır bulunma talebini genel olarak bir güvenlik sorununun varlığına işaret ederek reddetmiş, duruşmaya katılması yönünde bir çaba içine girmemiştir. İlk derece mahkemesinin güvenlik gerekçesi makul görülmekle birlikte örneğin duruşmanın daha uygun başka bir günde yapılabilmesi önünde herhangi bir engel olup olmadığı araştırılmamıştır. Başvurucunun duruşmaya katılmasını mümkün kılmayan olaya özgü koşulların varlığı gösterilmemiş ve yeni bir duruşma günü verilmesi dâhil başka alternatiflerin de sonuçsuz kaldığı ortaya konulmamıştır. Başvurucu anılan hakkından feragat de etmemiştir. Mahkemenin, başvurucunun duruşmaya katılmasını sağlamak için herhangi bir alternatif yöntemi denemeden ve bunun mümkün olmayıp SEGBİS yönteminin kullanılmasının zorunlu olduğunu göstermeden başvurucunun talebini reddettiği görülmüştür.
Başvurucunun esas hakkında işlemlerin yapıldığı duruşmada hazır bulunma talebinin reddedilmesinin zorunlu olduğu derece mahkemelerince somut bir biçimde ortaya konulamadığı için müdahalenin gerekli olmadığı sonucuna varılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle her iki başvuruda da Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI
Anayasa Mahkemesinin 6/2/2020 Tarihli ve 2017/22672 Başvuru Numaralı Kararı