Tanrıça Themis, antik zamanlardan bu yana adaletin doğru, herkese karşı eşit, hızlı ve hiçbir müdahaleye olanak tanımadan işlemesinin simgesidir. Themis, Uranüs ve Gaia’nın kızıydı. Adalet ve düzen tanrıçasıydı.
Themis’in elindeki terazi, adaletini ve onu ölçülü şekilde dağıtmasını temsil ediyor. Diğer elindeki kılıç ise adaletin keskinliğini ve gücünü yansıtıyor.Göz bandı ise adalet dağıttığı kişileri görmemesini, yani tarafsızlığını ve objektifliğini simgeliyor. Bazen heykellerde ayağının altındaki kitap, adaletinin kurallardan dayanak aldığını gösterir. Yılan ise haksızlıkları ve kötülükleri temsil eder ve Themis tarafından ezilir.
Themis, adaletin evrensel bir simgesidir.
31 Mart 2019 tarihinde yerel seçimler gerçekleştirildi.
İstanbul’da resmi olmayan verilere göre Ekrem İmamoğlu‘nun önde tamamladığı seçim sürecine ilk gölge 31 Mart gecesi 23:20 sularında Binali Yıldırım‘ın yaptığı “Seçimi kazandık” açıklamasıyla düşürüldü. Bu açıklamayla eş zamanlı olarak Anadolu Ajansı (AA) veri akışını durdururken CHP’den yapılan açıklamalarda “Bizim verilerimize göre Ekrem İmamoğlu kazandı” denildi. 31 Mart’ı 1 Nisan’a bağlayan saatlerde Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül‘le bir toplantı yaptı. Bu toplantının içeriği halen bilinmiyor.
Aynı gece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yıldırım’ın açıklamasının aksine Ankara ve İstanbul’daki sonuçları kabul eden bir “balkon konuşması” yaptı. Sabah saatlerinde YSK Başkanı Sadi Güven, İmamoğlu’nun Yıldırım’ın önünde olduğunu ilan eden ilk resmi görevli oldu. Bu açıklama sonrası AA da verilerini güncelledi. Ancak bu kez AKP’den sonuçlara itiraz edileceği açıklaması geldi. Bir sonraki aşamada ise “Oyların çalındığı” iddia edilmeye başlandı.
2 Nisan Sakı günü, AKP İstanbul İl örgütü, 39 ilçenin sonuçlarına itiraz etti. Birçok ilçe seçim kurulu tarafından geçersiz oyların sayımına geçildi.
Bu aşamada, İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanı Hakim Müberra Gürdal, CHP’nin başvurusunu kabul ederek bir çok ilçe Seçim Kurulu’nun kararını kaldırarak oyların yeniden sayımını durdurmuştu. Bu gelişme üzerine Yüksek Seçim Kurulu, CHP’nin itirazını kabul eden İstanbul İl Seçim Kurulu’nun 7 ilçede oy sayımının durdurulması kararı için olağanüstü toplanarak oy sayımının tebdir amaçlı durdurulması kararı kaldırdı.
İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanı Hakim Müberra Gürdal’ın bu kararın ardından bir kısım medya ve sosyal medyadaki paylaşımlarla eşi FETÖ’cü ilan edildi. Müberra Gürdal, eşinin FETÖ’den tutuklu olduğu iddialarına yazılı bir açıklama yaparak cevap verdi. Gürdal, isim benzerliğinden ilişki kurularak yalan haber yapıldığını ve sorumlular hakkında yasal işlem başlattığını belirtti.
Seçim sonuçlarına AKP tarafından yapılan itirazların değerlendirilmesi sürecinde, gerek İl ve İlçe Seçim Kurulları, gerekse Yüksek Seçim Kurulu’nun ciddi bir baskı altında olduğuna ilişkin iddiaların birçok basın kuruluşunda iddia edildiği böylesi bir ortamda İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanı Hakim Müberra Gürdal’ın bu açıklaması son derece ilginçtir.
AKP, İstanbul ve Ankara’daki oyların baştan sayılması talebini Yüksek Seçim Kurulu’na iletti. Önümüzdeki günlerde Yüksek Seçim Kurulu bu konuda karar verecek.
16.04.2017 tarihinde gerçekleştirilen “Referandum” sürecinde Yüksek Seçim Kurulu’nun, sandıkların açılmasına dakikalar kala aldığı karar ile mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılacağının açıklanması ile seçimin kaderi değişmiş ve bu konuda birçok tartışmaya neden olmuştu.
18.04.2017 tarihinde yayınlanan “Adalet ve Referandum” başlıklı yazı ile bu süreçte yaşananları ve hukuki boyutunu ayrıntıları ile açıklamıştım[1].
16.04.2017 tarihinde de Yüksek Seçim Kurulunun Başkanı Sadi Güven’di, halen bu görevi sürdürmektedir. Bu nedenlerle, 16.04.2017 tarihli YSK kararı gibi yeni bir kararla karşılaşılabilir.
Hukukun özgürce çalışmasına izin verilmelidir.
Ve şu asla unutulmamalıdır.
Adaletin terazisinin ayarına dokunulursa, tüm sistem bozulur!
Adalet herkes için hayati önem taşır…
08.04.2019
[1] https://www.aydinpost.com/adalet-ve-referandum-1791yy.htm